Pazartesi, Kasım 12, 2007

ZURNAMI ÇALACAĞIM!...

Ağlanacak haldeyken, kahkahalarla gülüyorum!
Çıkarılacak olan "Sigara Yasağı" ile ilgili ironi hakkımı kullanmıştım. Bendenizin bu itirazıma sigara içmeyenlerden itiraz geldi. Hem de beni şaşırtacak bir duyarlılıkla!... Milletin canına okuyan yasalara da kafa tuttuğumda, bu duyarlı insanlarımız neredeydi diye ciddi ciddi düşündüm. Canım acıdı!
41 yıllık ve günde üç paket sigara içtiğini söyleyen bendenizin üzerimdeki kokumu; tenkit ediyorum zannederken hakaret ettiklerinin farkında olamayanlardan bazılarının kıyasladıkları kokuyu, onların nezahetlerine sayar, bıyık altı gülerek geçerim.
Anadolu'da; "Senin atın ürkecek diye ben zurnamı çalmayayım mı?" diye darb-ı meselleşmiş bir söz vardır.
Adam, zurnacı. Ailesinin maişetini zurna çalarak sağlıyor. Bir diğer kendini mal varlığından dolayı elit zanneden birinin de, çok kıymetli atı zurnadan ürküyor. At sahibinin, kendini güçlü ve elit zanneden kişinin zurna sesine itirazına, zurnacının cevabı da arz ettiğim gibi...
Bir de bendenizin bu yasağa kafa tutuşumu tenkit edenlerden bir kaçı tanışmak itemezler mi?! Onlarla tanışmamız, zannedersem buralarda yazılı olarak kalır ve devam eder. Yoksa kenef kokusu ile kıyasladıkları, bendenizin 41 yıllık parfümüm olmuş kokumla onları bizzatihi rahatsız etmeğe kıyamam.
Otobüslere sigara yasağından beri hiç binmedim ve demekki binmeyeceğim. Bu yasalara saygımdan ve yasalara uyduğum için değil, sigaramın kokusundan rahatsız olanları rahatsız etmemek ve kendime de işkence etmemek için tercihim!...
Yeni basın yasasına uymayacağımı, kendimi ihbar ederek açıklayan bendeniz; bu yasağa da uymayacağım!...
40.000 kişinin katiline ne ceza veriliyorsa bana da sigara içtiğim için o ceza verilsin!...
Kocası dağda, karısı bağda olabilen PKK'lılara demokratik hak olarak ne ceza veriliyorsa; bendenize de aynı ceza verilsin!
Öfkesinden ve heyecanından takma dişlerine hakim olamayarak; Genelkurmay Başkanım'ın sahip olduğu insan haklarını, 40.000 vatandaşımızın katiline, bebek katiline, insanlığın yüz karası caniye de isteyene ne ceza veriliyorsa, bendenize de o ceza verilsin!...
Türk'e, Atatürk'e, Türkiye Cumhuriyeti'ne ihanet eden demokratlık oynayan hainlere ne ceza veriliyorsa, bendeniz de demokratik ve insani haklarımı ,"Sigaramı içmek istiyorum." şeklinde kullanmak istiyorum. Ya hakkımı versinler, ya da hainlere ne ceza verildiyse bana da aynı ceza verilsin!...
Neresinden tutarsanız elimizde kalan ve bütün meselelerin bana göre ve zannederim düşünen herkese göre tek sebebi olan adalet adındaki adaletsizliğimiz yüzündendir bu yasaklar da, cezalandırılması gerekenlerin ödüllendirilmesi de!...
Bendeniz; günümüzden 1000 yıl evvel; "devletli olabilme, devletli kalabilme öğretisi" olarak tarihe yazılmış olan Yusuf Has Hacib'in Kutadgu Bilig'ine sığınacağım:
Yasalar, adil olursa uyarım.
Vergimi, gümüşün ayarı düşürülmezse veririm.
Yönetici erkin dostunu dost, düşmanını düşman olarak ancak can ve mal güvenliğim sağlandığında görürüm.
Aksi halde; -haşa- sigaradan rahatsız olan dostlarımı değil ama asla adil olduğuna inanmadığım bu yasaya, sadece adil yasa koyamayan yasa koyucuları ve koyulan yasaları uygulayamayan icra makamlarını rahatsız etmek için uymam!...
Hele bendenizin bu itirazıma itiraz edenlerden biri var ki, evlere şenlik soyadı "Tiryaki"...
Soyadının ne kadar benden yana olduğunun farkında değil herhalde!...
Bir de, bendeniz bu duyarlı dostlardan; sigara ile ilgili bölümde bir pazar ironisi yaptığıma hak vererek asıl ikinci bölümündeki itirazlarıma katkı sağlamalarını veya tenkitlerini beklerdim. İncindim!...
Sistemi nerdeyse çökerttiler.
Devletimizin gururu rencide ediliyor. Belli bir süre "irtibat kesilen" ve şimdi Silahlı Kuvvetlerimizin elinde ve kontrolünde olan 8 çocuğumuz, askerimiz için; PKK'nın siyasal uzantılarının; "Biz olmasaydık öldürüp bir köşeye atacaklardı. Biz bu yüzden kendimizi ateşe attık." diyebilecek kadar pervasızlaşarak Şanlı Ordumuz'a hakaret edenlere karşı bendenize destek vermelerini beklerdim!...
Çatısı tamamen açılmış bir binada bana ve benim gibi sigara tiryakilerine uygulanması düşünülen bu yasak, bacasız binada bizi zorla baca deliğine doğru üfletmek gibi mantıksız ve zamansız bir uygulama olur ve biliyorum ki asla da başarıyla uygulanamaz.
Cezalarımızın caydırıcılığının olmadığını; asayiş ve milli egemenliğin, iç huzurun deforme edilebilmesi için yasalarımızla oynandığını kesinlikle biliyorum.
Mülkün temeli adalettir. Yani devletin temeli adalettir.
Temeliyle oynanmış ve oynanmaya devam edilen, tehlikede bir devletim varken ve ben bu konuda ne yapabiliriz diye ciddi ciddi uykularımı kaçırarak kafa patlatırken ve öfkeyle sigaramı tüttürürken; başlarım sigara yasağından!...
Kimsenin atı ürkecek diye zurnamı çalmaktan vaz geçmeyeceğim. Başta siz ülküdaşlarım olmak kaydıyla kimse de kusura bakmasın.
Yasa uygulayıcıları da; önce devletime, milletime, kimliğime, Atatürk'üme, orduma, milliyetçiliği beceremeyen milliyetçi siyasetçilerime, üniter bütünlüğüme saldıranları hizaya sokacaklar; sonra da bana sigaramı yasaklayacaklar.
O zaman uymazsam, şimdi ise uyarsam namertim!...
Onların atları ürksün diye inadına zurnamı çalacağım...
TEVEKKELTÜ TEAL'ALLAH
Selam,sevgi, dua
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: