Pazartesi, Kasım 19, 2007

TÜRKİYE'Yİ SEYREDİYORLAR !...

Türkiye'yi seyrediyorlar,
Gözleri ve kulakları kapalı!...
"Bindirilmiş kıtalar"dan oluşan milyonlar, sokaklarda!
"Anasını alıp giden" , "Gözünü toprak doyurmuş" çiftçi, sokakta!
"Türkiye sadece sizden müteşekkil değil" tarifli, sendikalar ve sendikalı işçiler sokakta!
"Kelle" diye tarif edilen şehitlerin aileleri, sokakta!
"Sayın" unvanlı, hain-bölücübaşı, dinlenme kampında, keyfi yerinde, aklı sokakta, başıboş kuduz köpekleri sokakta!
Bütün Türkiye, kırmızı-beyaz Bayraklarla donanmış...

Türkiye'yi seyrediyorlar,
Gözleri ve kulakları kapalı!...
İki uçlu bir değneğe dönüşmüş, Meclis!... İki uçlu Meclis'in iki ucunda da kötü kokular var!...
Uçun biri; " Ben yaparım olur!.." diyor, Diğer uç; "Seni şikayet ederim. Sokaklarda dövdürürüm!" diye tehditler savuruyor, sokaklardaki milleti kendinden sayarak! Sonra da yıllardır Mehmedim'e kurşun sıkanlara, Mehmedim'e kurşun sıkanları ABD'nin komutuyla saklayan siyaset fahişelerine zeytin dalı uzatıyor!
İki uçun arasındaki diğerleri ise, diğerleşmekle-diğerleştirmekle meşgul!
Oysaa millet; bu iki uçtan da, uçluk yaptığını zanneden kör noktalardan da rahatsız!...

Ama göremezler!...
Çünkü Türkiye'yi seyrediyorlar,
Gözleri ve kulakları kapalı!...
Haksız da değiller böyle seyretmekte!... Vefasızlığın, dönekliğin, başarısızlığın prim gördüğü tek "vefasızlar cenneti" değil miyiz?!...
Erbakan'a ihanet edene; "İnadına Tayyip!..",
Ecevit'e ihanet edene; "Demokrasi fedaisi!...",
Türkeş'i unutan ve unutturmaya çalışana; "Devletin başına Devlet...",
"21.y.y. Türk asrı olacak." diyen Özal'a ihanet ederek "AB'nin yolu Diyarbakır'dan geçer!.." diyebilene kurtarıcı,
Devlete-millete ihanet edene demokrat,
Kur'an kurslarını yıktırıp kilise onartanlara "İslamcı!",
"Onurlu üyelik" hayalini Turan idealine tercih edene "milliyetçi" diyen biz değil miyiz?!...

Türkiye'yi seyrediyorlar,
Gözleri ve kulakları kapalı!...
Devletin kurumları, paramparça! Kurumlar, birbiriyle ciddi manada kavgalı! Kimsenin kimseyi saydığı; kimsenin kimseden korktuğu, yok!...
Bir zamanlar; "Kaçan da, kovalayan da Allah diyor!.." diye terif edilen ülkemizde şimdi; " Korkan da, korkutan da AB veya ABD diyor!..." tarifi var!...

Türkiye'yi seyrediyorlar,
Gözleri ve kulakları kapalı!

Büyük Türk Milleti;
Sakın sokakları boşaltma!...
"Yürümekle sokaklar aşınmaz."ı öğreneli 35 yıldır...
"Millete kulak verin ama kulağınızı vermeyin!..." diye yapılan öğüdü, hatırlayan yok!...
Milletim;
Sakın sokakları terk etme!
"..... gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde olabilirler. Bu şeraitte dahi birinci vazifen Türk İstiklalini ve Cumhuriyetini muhafaza etmektir." vasiyetinin sesi, kulaklarında olsun.
"Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur."
"Mevzu bahis vatansa gerisi, teferruattır."
"Hakimiyet, kayıtsız şartsız milletindir."
"Ne mutlu Türk'üm diyene..." diye şu an, seninle, sokaklarda haykıran Muhteşem Türk Atatürk'ü unutturmaya çalışanlara, bu erkek sesi unutturma...
Sen, bildiğini yap Milletim!...
Bırak onlar Türkiye'yi izlesinler gözleri ve kulakları kapalı...
Önümüze gelecek ilk sandıkta gözleri ve kulakları açılacaktır biliyoruz!...
Geç kalmış olacaklarını da biliyoruz. Ama yine biliyoruz ki onların geç kalmışlıkları Devletimizin ve sistemimizin kurtulduğu andır...

"TÜRK'ÜM BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR"
Selam, sevgi, dua
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: