Çarşamba, Nisan 30, 2008

YİĞİTLERİMİZ ADINA DİLEKÇEM...

Sayın Başbakan;
Sayın Millî Savunma Bakanı;
Yıllardır devletten bir talebim olmadığı için dilekçe âdâbını unutmuş olabilirim. Sürçi lisânım olursa peşînen affınıza tâlibim.
"Kendim için bir şey istersem namertim." sözünden cesâretle bir elçiliğe soyundum. Sizi alkışlamayanlardan, hatta günde en az on kere buğz edenlerden olduğum için beni ne kadar dinler, ne kadar duyarsınız bilemem! Yine de meşrû seçimlerle iş başına getirilmiş meşrû hükümetimiz olduğunuz ve her ne kadar buğz etsem de tek hâcet kapımız olduğunuz için Devletim'in kapısındayım.
Daha dün Bingöl'de şehit verdiğimiz Uzman Çavuş Mustafa UĞURELLİ'nin silâh arkadaşlarının, meslektaşlarının "Yan gelip yatma"dıkları yerden, mermilerin, bombaların, mayınların arasından bir seslenişleri var! İletmekle mükellefim.
Sıkıntıdasınız biliyorum! İşiniz başınızdan aşkın onu da biliyorum! İşlerinizin yoğunluğundan vatandaşın perîşanlığının farkında olamayışınıza da hak veririm! Ama bu kahramanları, duymak zorundasınız! Adı bende saklı bir Uzman Çavuşumuz, dertlerini iletmek gibi bir görev yükledi bana. Şahsıma yaptıkları iltifatlara teşekkür ederek geçeceğim! Yazdıkları şikâyetlerini ileteceğim sadece. Bu kahramanlarımız derler ki:
**"Profesyonel orduya geçiş döneminde uzman erbaşların özlük haklarında iyileştirme yapılması gerekirken kanunda yapılan son değişiklikle uzman erbaşların özlük haklarının daha da kötüleştiği görülmüştür. Bu durum biz uzman erbaşları moral açısından da etkiledi. Zaten derece-kademe olarak mesleğe yeni başlayanlar ile aramızda bir fark bulunmuyor. Haklarımız düzelecek derken,verilen haklarımız da elimizden alınıyor! Örneğin 12 sene görev yapan ve maaşı bin YTL olan bir uzman erbaş, eski yönetmeliğe göre 20 bin YTL tazminat alırken, yeni yönetmeliğe göre ise 17 bin YTL almaya başladı. Çünkü ilk 5 sene için yıl başına çift maaş, kalan seneler için ise yıl başına tek maaş uygulamasına geçildi. Ayrıca yasaya göre uzman erbaşlar kaç sene çalışırlarsa çalışsınlar alacakları tazminatın miktarı asla net maaşın 20 katını da geçemiyor.
**Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da terörle mücadele eden uzman erbaşlar, var olan lojmanlar astsubaylara bile yetmiyor. Oysa uzman erbaş ve uzman jandarmaların lojmanlarda yüzde 15 hakları var, yani yüzde 7,5 uzman erbaş kontenjanı bulunuyor demek. Fakat bir türlü biz uzman erbaşlara sıra gelmiyor. Uzman erbaşların kendi canlarından korkuları yok. Onların tüm endişesi eşleri ve çocuklarıdır.
**Uzman erbaşların mazeret izinlerinin olmadığını da hatırlatalım. Örneğin bir uzman jandarma, Astsubay, Subay yılda 15 gün mazeret izni kullanırken aynı şartlarda ,hatta daha zor şartlarda görev yapan uzman erbaşlar mazeret izni kullanmamaktadır.
**Nöbetini tutuğumuz Ordu evleri ve tesislerden de faydalanamıyoruz. Nöbeti tutuğumuz yerlere ailemizle giremiyoruz.
**Her kurum çalışanına hak olarak verilen ek gösterge, sadece uzman erbaşlara verilmemektedir.
**Hangi kamu kurum ve kuruluşuna giderseniz gidin mutlaka bir sosyal güvenlik yasası şemsiyesi altında sosyal güvenceleri bulunmaktadır. 1986 yılında çıkan 3269 sayılı uzman erbaş kanunu gereği göreve başladığı tarih itibariyle 5434 sayılı Emekli Sandığı kanunu ile ilişkilendirilirler ve 45 yaşına gelinceye kadar sözleşmeleri 1(bir) ile 5(beş) yıl arasında değişen sürelerde yenilenir. Ancak Uzman Erbaşlar yasa gereği, 45 yaşına kadar sözleşmelerini yenileyebilmektedir. Hal böyle olunca, bir uzman erbaş 45 yaşından 60 yaşına kadar yani 15 yıl maaş almadan, hayatını idame ettirmek zorunda kalmaktadır. Yıllarca terörle mücadele etmiş bu insanlar okul çağında olan çocuklarıyla birlikte sokağa atılmaktadır."
Çarpıcı ve feryâd eden cümlelerle vatan sevgilerini ifâde eden bu yiğitlerimiz, cümlelerini bağlarken de;
"**Onlar(uzman erbaşlar) bu ülkenin en fakir ailelerinin çocuklarıdır. Elleri kınalı anaların, elleri nasırlı babaların çocuklarıdır onlar. Onun için tercih etme şansları olmamıştır hiçbir zaman.Vatan millet sevgisi ile büyütmüştür anne ve babaları onları. Bunun için aylarca dağda, taşta en tehlikeli operasyonlarda öncü kuvveti olmuşlar, Şehit vermişler, gazi olmuşlar, kol-bacak -göz vermişler ama asla bu vatana yan bakılmasına müsaade etmemişlerdir. Çünkü onlar, Mustafa Kemal Atatürk'ün askerleridir. Çünkü onlar bu vatanı karşılıksız sevenlerdir. Çünkü onlar Uzman Erbaşlar'dır. Saygılar."
Sayın Başbakan;
Sayın Millî Savunma Bakanı; Göz bebeklerimiz gibi bakmakla mükellef olduğumuz bu yiğitlerimize ne yaparsanız, ne kadar verirseniz verin millet olarak memnun oluruz. Harikalar yarattığını söylediğiniz mükemmel ekonomimize rağmen bu çocuklarımızdan birşeyleri esirgerseniz de çok rahatsız oluruz.
Yiğitlerimizin halleri bu! Ve onlar Vallahi "Yan gelip yatmıyorlar." Nedense bizi duyacağınızdan ve bu konuyla ilgileneceğinizden çok eminim. Arada bir de hatırlatırım istemeseniz de! Yan gelip yatmayan Yiğitlerimiz adına dilekçemdir...
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: