Cuma, Mayıs 02, 2008

ÇOK SÖZÜMÜZ VAR, ÇOOOK !...

Artık konuşma zamanı!
Ne zaman, nerede, ne kadar sustuk bilemem ama yeterince açık konuşmadık galiba! Bu yüzden de ya eksik anlaşıldık, ya yanlış anlaşıldık!
Varsa yanlış ifâdelerimizden dönme ve yanlış anlaşılmalara son verecek şekilde konuşma zamanı artık!
Yıllarca; "Bahçeli ile olmaz." dedik. Yıllarca; "Bahçeli ehîl bir emânetçi değil." dedik. Ama taraftarlıkla ülküdaşlık arasındaki farkın farkında olamayan, kiralık akıllılar sâyesinde, teşkilâtlarımızdaki son ülkücüler de tasfiye edildikten sonra, nihai adım atılmış! Bahçeli, Ülkü Ocakları'nı kapatma tâlimatını vermiş! Şaşırmadım tabi! Bir yıl evvelinden bu hazırlıkta olduğunu Gazetemiz'den söylediğimizde bizi "Komplo Senaristliği" ile suçlamışlardı!
Bahçeli; hem düşündüklerini uygulamak hem de bizleri doğrulamaya çalışırcasına icraatına başlamış! Başbuğumuz'un emanetlerinden birinci sırayı verdiği Ülkü Ocakları kapatılacakmış! Ülkü Ocağı Genel Başkanı kapatma tâlimatlarını, illere bildirmiş!
Aklıma bir Erzurum sözü geldi; "Çarşıda mum yok, köründe çok umurundaydı!" Köre mum ne kadar lâzımsa -maalesef- günümüz Türkiyesi'ne de mevcut Ülkü Ocağı o kadar lâzım! Zâten fiilen ocaklar kapalı değil miydi?!
Mevcût Genel Başkanı'nın Fetullahçı olduğu, Fetullah Gülen tarafından paraşütle göreve getirtildiği söylenen Ülkü Ocakları; son beş yılda lâzım olduğu hiç bir yerde olmadı! Mevcût Ocak Genel Başkanı'nın, öğrencilikten başka bir işi olmamasına rağmen lüks cipini, yetiştirme yurdundan yetişmiş yani kimi-kimsesi olmayan bir psikopatın tâciz ve tazyiklerine dayanamayarak hatırı sayılır miktarda haraç vermiş olduğunu duyduk durduk! İl Ocakları'nda, eğitim ve öğretime katkı verebilecek kapasitedeki okuyan-yazan, düşünen-üreten Ocak başkanlarını görevden alarak yerlerine kendisine benzer eyyamcıları atadığını da duyduk durduk!
Ocak sayılarının azaltılmasını, semt ocaklarının kesinlikle kapatılması gerektiğini, ısrarla isteyenlerdendim. Ülkücüden başka her şey olan, hilkat garabesi, toplumun dışladığı kişilere buluşma adresi olan semt ocaklarının kapatılmasının şart olduğunu, defalarca bizzat Harun Öztürk'e söylediğimi bilirim.
Ama bırakın semt ocaklarının kapatılmasını, bazı illerde görev değişikliklerinde patlayan silahları, ölüp-öldürmeleri görünce, işin ne kadar kontrolden çıkarılmış olduğunu ve bu alt yapının bizzat ocakları kapatabilmeğe bahane olsun diye Bahçeli tarafından görmezden gelindiğini de bağırıp durduk!
Doğum tarihlerini "kuşak" tarifi zanneden, bazı düşünce özürlülerin sâyesinde de bu gidişat hızlandırıldı!
Bir zamanlar; "Ülkücüler sokaklarda olmayacak!" tâlimatı veren Bahçeli, son zamanlarda "Milliyetçiler sokakta olmayacak!" emrini îrat buyurdular! Bu emri uygulayan veya bu emre uyanları da "Ufuk Uras" adındaki başka kapılardan beslenen bir siyâset ucûbesi; "Milliyetçilik mi insanı aptallaştırıyor, aptallar mı milliyetçi oluyor?" şeklinde târif etti!... Dokunulmazlığı olan milliyetçilerden, dokunulmazlığı olan bu ucûbeye henüz bir cevap yok! Sokaklarda-mitinglerde yoklar; meclis'te-kürsüde yoklar; basında-televizyonlarda yoklar; ülke bütünlüğüne kastedenlerin yığınağı olan bir topluluğun grup toplantısında kürsüye çıkıp milliyetçilere hakaret edene cevap verecekken yoklar ama ne hikmetse milliyetçiler!
Bu arada yeri gelmişken "Ufuk Uras" adındaki demokrasi hatasına da; Neyzen Tevfik'in gününden çoook önce veya bütün zamanların tufeylilerini târif amaçlı dörtlüğünü göndererek cevap vermiş olayım:
"Kime sordumsa seni doğru cevap vermediler
Kimi alçak, kimi hırsız, kimi deyyûs dediler
Künyeni almak için partiye ettim telefon
Bizdeki kayda göre o şimdi mebûs dediler!..."
"Milliyetsiz Milliyetçiler" diye sıfatlandırdığımda incinmişlerdi! İncinmişliklerini görünce hâlâ millî duyguları var olanlar var diye sevinmiştim! Hatta keşke genellemiş gibi görünmeseydim diye de nâdim olmuştum sessizce!
Renk tamamlayıcılar, çiçek bahçesi tanzimcileri peyzajcılar, farklılıkların farkında olacak kadar basiretliler, toplumsal dayanışmanın siyasal izdüşümünü tesbit edebilecek kadar ferâsetliler; kolay gelsin! Bu kapatma işlemini sessizce izlemeyeceğiz! Umarım geç kalmamışızdır!...
Bu konuda söyleyecek çok sözümüz var çooooook!
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: