Salı, Ocak 06, 2009

"BİZ DE SİZDENİZ..."

Sizlerle paylaşacağım yazıyı okurken aynı anda hem yazıyı okuyup hem de yıllar öncesini düşündüm. Bosna-Hersek'te oluk oluk Türk kanının akıtıldığı günleri hatırladım. O zamanki TBMM Başkanı Mustafa Kalemli'nin, o kan gölüne yaptığı ziyareti ve Bosnalı Türk Kızımızın söylediklerini hatırladım. Mustafa Kalemli'ye mihmandarlık ve tercümanlık yapan Bosnalı Kızımız; "Bizim burada İstanbul'u korumak için öldüğümüzün farkında değil misiniz?" diye sormuştu.
Şimdi de güneyimizde katliam var! Ve Abdurrahman Dilipak; "Diyarbakır'ı müdafaa edebilmenin yolu, Filistin'i müdafaadan başlar." anlamına gelen çok doğru bir tesbît yapıyor. Filistin'de Filistinlinin; Kerkük'te, Telafer'de Türkmen'in; Dağlık Karabağ'da Azeri'nin; Balkanlar'da evlâd-ı fâtihan'ın; ölürlerken Anadolu'yu korumak adına öldüklerini bilemezsek, sıra bize gelir ki o zaman da ölümü çoktan ve fazlasıyla hak etmiş oluruz!...
Şimdi benim aklımı uçuran, yüreğimi ağzımda attıran yazı:
"SİTEMİM
“Yabancı” diye hitap etme bana... Yabancı değilim. Aslında o kadar senden, o kadar Sen’im ki... Birbirimize ne kadar benziyoruz tahmin bile edemezsin. Ben ve sen... Aynı türkülerde hüzünleniyoruz, ayni türkülerle halay çekiyoruz. Sizde de Aliş’in kaşları kare, kırmızı gülün de adı vardır eminim. Bayramlarımız da aynı. Baklava ile tadlanıyor, büyüklerimizin ellerini aynı şekilde öpüyoruz. Bayramda çocuklara harçlık verilir değil mi? Maçlarda aynı galibiyetlere seviniyoruz biz. Aynı anda yollara dökülüp, kutlamalar yapıyoruz. Sevdiğimiz şairler, şiirler aynı. Yahya Kemal’i, Cahit Sıtkı Tarancı’yı okuruz uzaklara dalarak... Belki birimiz acılı yeriz, birimiz acısız ama yediğimiz yemekler bile aynı. Kavurma mıdır, hamur işi mi, şerbetli mi farketmez. Bizim yemeklerdir onlar. Benim ve senin. Yaşadığımız aşklar, sevgili icin döktüğümüz göz yaşları. Sevgiliye söylediğimiz aşk itirafları bile tıpa tıp aynı. Sizde de “seni seviyorum” denilir sevgiliye, bizde de. Başka şekilde söylenirse dokunulmaz yüreğin derinliklerine. Gelin olacak kızın hüzünü, düğün adetleri. Sizde de bizdeki gibi gelin olacak kızın eline kına yakılıyor değil mi? Kız evinde biraz hüzünlü bir heyecan, damat evinde de coşku olur değil mi? Yaslarımız da aynıdır biliyorum. Bu kadar da benzerlik olur mu deme, biz aynı dili konuşuyoruz. Düşünsene... Aynı bayrak için kalbimiz bile ortak çarpıyor. Bir hilal ve bir yıldız... İkimizin de gözü sadece onu görüyor. Senin orası nere diye sorma. Sınırın şimdilik diğer tarafındayım, ama yabancı değilim. Yıllarca orada senin tarafından tanınmayı bekleyen, senin hiçbir zaman “merhaba” demeyip de, şimdi ise bir televizyon dizisi tarafindan “elveda” dediğin yerdenim. ATA diye isimlendirdigin o değerli Türk’ün doğduğu memlekettenim... Rumeli’liyim... Filiz NEZİR" www.gencmakedonyalilar.net sitesi'nden aldım. Çok güzel bir yazısı daha var bu Türk Kızı Türk'ün. Nasibolursa bir gün de onu paylaşırım sizlerle. Veya sizler şimdi hemen eğer yakınınızda bilgisayar varsa başına geçip, bu kızımızın ve arkadaşlarının duygularına bir göz atınız...
Aklıma, aksakalımız, bilge büyüğümüz Ahmet Er'in; "Bir gece tan atarken yüce Tanrı Dağı'ndan/Kürşad'ın gür sesi duyulacak/" Atlar vey Irmağı'ndan sulansın/Güneş doğduğu yerde karşılansın."/Emri tekrar edilecek./Gök, toprak, deniz/Bozkurtlar uluyacak bütün Anadolu'dan/Biz de sizdeniz! Biz de sizdeniz!" dizeleri geliverdi, Yeniden Türk Milliyetçiliği hareketinin, bilgi mimarı Prof.Dr.Ümit Özdağ'ın; net duruşlu, Türk edâlı, yiğit hançeresinden çıkan haliyle, sesini kulaklarımda yeniden canlandırarak...
Ne kadar süreceğini bilemem ama geçici olduğundan emin olduğum, sınırlarımız dışında kalmış, hasret çeken ve hasretlerini çektiğimiz Kardeşlerimiz; Balkanlar'da Evlâd-ı Fâtihân, güneyde Türkmen, doğuda Azeri Kardeşlerimiz, dünyanın her yerindeki Türk Kardeşlerimiz; Vallahi de, Billahi de; "Bizde Sizdeniz! Biz de sizdeniz!..."
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Yazimi begenmeniz benim icin buyuk bir gurur.Saygilar

Filiz Nezir

filiznezir@hotmail.com