Perşembe, Ocak 29, 2009

TÜRK'ÜZ YILMAYACAĞIZ...

Yaklaşık iki yıldır, tamamlanamayan bir dosyamız var Hamdolsun! Bir fal kitabı da diyebiliriz isterseniz! Sabah, bilgisayarımı açıyorum. Sonra; tamamlanamayan dosyamı veya mahkemenin "Ergenekon" denilmesini yasakladığı iddianâme adındaki fal kitabımı açıyor ve her hangi bir sayfasını tıklıyorum! Kimi niyetlerseniz, kimi ararsanız var! Yeter ki; bölünmez devlete, cumhûriyete, Atatürk'e, Türklüğe, Ordu'ya muhabbetli olsun! Kimin eli, kimin cebinde; hangi milliyetçi, hangi dünya vatandaşıyla; hangi mafya, hangi devlet görevlisi ile; hangi siyâsi, hangi devlet ile alışverişte; hangi kahraman, hangi hainle; hangi komutan, hangi düşmanla, hangi itirafçı ile el ele iddiaları v.s.!... Ne hikmetse; sadece diyalogculardan, medeniyetler ittifakçılarından, 'F Tipi' adamlardan kimse yok!
Bu iddianâme adındaki, tele kulakçılarca derlenmiş, muzır külliyatla; ne yapılmak istendiğini ve bu yapılması istenenleri kimlerin yaptırmak istediğini anlayamadım! Bir gün biri, mutlaka anlayacaktır ve anlatıldığında biz de anlayacağız inşallah!
Çoğu yeri "biiiip"li, külliyat hakkında kanaatim: asla millî değil, Türk değil; solcu değil, sağcı değil; ülkücü değil, devrimci değil; ümmetçi değil, lâik değil! Yani kesinlikle bizden yana olmayan; işbirlikçiler eliyle servis edilen, yalan-yanlış bilgileri duyurmakla gazetecilik yaptığını zannedenler sâyesinde, milletin aklı karıştırılmak isteniyor! Epeyce de başarılılar! Milletlikten halklığa, halklıktan kabileye, kabileden aşirete, aşiretlikten sülaleye, sülalelikten aileye, ailelikten bireye doğru, bir çözülme düşünülmüş ve nerdeyse başarmışlar da!
İddianâme adıyla ve yayımcıları devletin savcıları olan "Muzır Külliyât"ı okudukça asıl plânın; milletin, ordusuna ve devletine güvenini sarsmak olduğunu gördüm! Millet devletine güvenmeyecek; devlet, kendisine güvenmeyen vatandaşa öfkelenecek! Kahramanlar hainleştirilecek, hain gay'ler Okyanus ötesinden devlet televizyonundan saatlerce, canlı bağlantıyla konuşturulacak; 'Devletin teminatı ordu' yerine; "Kendini koruyamayanın, kime ne hayrı olur?" şüphesi yerleştirilecek! Milletin devletine, devletin milletine bağlılığı zayıflatılacak! Artık, hür ve millî akılların seslenmesi gerek! Ki, bu hain ve yıllardır hazırlanan kahpe plânın tutmayacağı; bu milletin, asla hiç bir halkının ayrılmasına izin vermeyeceği bilinsin! Bilinsin ki senaristin aklı karışsın! Aklı karışsın ki koordinede kopukluk olsun! Koordinede kopukluk olsun ki, işbirlikçilerin ödleri patlasın! Türk Milleti, cesûrdur. Türk Milleti, îmanlıdır. Yüreğinde Allah korkusu taşıyanlar, başka korku bilmezler.
Heeey işbirlikçiler, kulak verin!
Bilirsiniz ki Türk Milleti, bütündür; sürüden ayrılanın kapılacağını bilir. Türk Milleti, bâkidir; binlerce yıldır, onlarca medeniyetin ve milletin, bitişini izleyerek yaşamıştır. Türk Milleti, sabit adreslidir. Geçen bin yılda Anadolu'daydı, önümüzdeki bin yılda da burada kalmak için ne lâzımsa yapacaktır. Türk Milleti, mutassıptır; kahramanlarını da, hainlerini de bilir ve unutmaz. Türk Milleti; binlerce yıldır devletli olmuş, günümüze devletli gelmiş ve devletliliğe devam edecek, devlet ile Türk Milleti'nin arasına muzır bir şeylerin sızmasına aslâ izin vermeyecektir.
Türk Milleti olarak; önce Allahımız'a, sonra Devletimiz'e, sonsuz güvenimiz var. Güvendiğimiz Devletimiz'in de bize güveninden eminiz. Devlet bizim, biz Türk Devletinin... Tarih, biziz. Devlet, biziz. Biz, Türk'üz. Dünya nizâmı bizden sorulur diye biliriz.
Türk'üz korkmayacağız. Yılmayacağız. Susmayacağız da...
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: