Perşembe, Ocak 01, 2009

2008'E, ÇOCUKSU ÖFKEM !...

Milyarlarca yıllık yaşına rağmen eskimeyen veya eskise de kısacık ömürlerimiz içinde eskidiğini göremediğimiz dünya, bir seneyi daha bilerek bilmeyerek eskitirken, bizler de eskidik birer sene bilerek-bilmeyerek...
2009'un ilk günündeyim. Sabah tesadüfen bir televizyon kanalında, 2008'in iz bırakan olayları kronolojik olarak veriliyordu. İlgimi çekti dinledim. kanla başlayıp, kanla süren ve kanla biten bir 365 gün. Bilmeme rağmen hayret ettim! İçinde yaşadığımız zamanın neleri sakladığını, anında unuturmuşuz! Bu yüzden; "Hafızayı beşer nisyân ile malûldür." teşhisi koyulmuş ve bu teşhisi hak etmişiz.Biraz da ben araştırayım dedim.
2008 yılında yazdıklarımı, gözden geçiriverdim. 3 Ocak'ta Diyarbakır'da, askeri servis aracına yapılan bombalı saldırıda hayatlarını kaybeden altısı öğrenci yedi kişi ve yaralanan altmış sekiz kişiden dolayı, öfkelenmiş; "Yarın-öbürgün ağız birliği ile;'Derin devletin işi. İstikrarın devamından rahatsız olan dış güçlerin işi...' v.s. diye insan hakları havarileri, homurdanmaya, milletin aklını karıştırmaya başlayacaklar!... 'Ne bir çakıl taşımızdan, ne de bir Kürdümüzden vaz geçmeyiz.' diye haykırmamıza rağmen; biz devlet olarak vatandaşlarımızın canlarını korumağa çalışırken, onlar tahrîk amaçlı kürtçülük yaptıklarını söyleyerek Kürtlerimiz'i öldürmeğe devam ediyorlar!... Diyarbakır'a, Diyarbakırlılar'a, büyük Milletim'e geçmişler olsun. Milletimin başı sağ olsun. Bir daha ve elbette "Vatan sağ olsun." diyerek girmişim 2008'e...
Aralarda olanları, bir geniş zamanda belki hatırlatmaya çalışırım. Bu arada yeri gelmişken her kesi, kendilerinin son bir yılına göz atmaya davet ederim.
Bakmaya devam ettim. 2008' imde yazdıklarımda, 26 Aralık 2008'de; "ŞEHİDİME NİNNİ"diye, Cizre'de şehit edilen üç Mehmetçiğime ve bir patlamada yaralanan ve bütün müdahelelere rağmen kurtarılamayarak şehid olan Polis memurumuza duygularımı anlatmaya çalışmışım!...
Yani özetle;2008, şehit kanlarıyla başlamış ve şehit kanlarıyla son bulmuş! İçimizdeki yetmezmiş gibi; 400 yıldan fazla tebaamız olmuş Filistinli müslümanlara, İsrail adındaki terörist, BOP Eş Başkanı Başbakanımız'la görüştükten bir gün sonra kıyım uygulamaya başlamış! Başbakanımız, yapılanın bize de saygısızlık olduğunu beyanla, diplomatik turlara başlayacağını duyurmuş 2008'in son günlerinde. Ben de; "YILBAŞINDA YASTAYIM" diye şiirleştirerek tepki vermişim!... 20 milyondan fazla âlevî vatandaşımızın olduğu, nüfusunun %99.9'unun müslüman olduğu kesin olan bir ülkede, müslümanların matem ve yas ayları olan Muharrem'e girmiş olmamıza rağmen, İmam Hüseyin'in yakınlarıyla katledildiği günün seneyi devriyesinde, Filistin'de müslüman kardeşlerimize yapılan soykırım sürerken, yılbaşı-noel eğlencelerine hazırlanan duyarsızlarımıza tepki göstererek ve çok hakkım olarak bu vatanın havasını, suyunu haram etmişim!
Toprak vatanlaşsın ve devlet-i ebed-müddet inancıyla şehitleşmiş Mehmetçik ailelerinin yasına rağmen, Haçlı'nın yortusunu, Noel kutlamalarını onlardan daha fazla coşkuyla kutlamaya hazırlananları buğz etmişim! 2009'a da yaslı girmişim!...
Yasla, kanla, göz yaşıyla, Filistinde oyuncağının bombalanmasına çocukça öfkelenen kızcağızın, ailesinin kırılan gururunun farkında olamayan çocuksu öfkesiyle girdim 2009'a!...
Zannederim hepimiz çocuksu bir öfkeyle girdik yeni seneye! Çocuksu öfkeyi, çok bilerek seçtim. Çünkü hepimiz biliriz ki çocuğun öfkesi çabuk geçer. Ve bizler bu çocuksu öfkemizden dolayı; "Hafızayı beşer, nisyân ile malûldür." tarifimizi hak ederek, ömrümüz varsa bir seneyi daha törpülemeğe başlarız! Yeni senenin biri gitti, kaldı üçyüz altmış dördü. Hayırlısı olsun...
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: