Salı, Ocak 13, 2009

SENARYO TAMAM, YA FİGÜRANLAR?

Gene bir şeyler oluyor!

PEJAK, silâh bıraktı. Güdümlü basınımıza; "İran, halletti ama biz, yıllardır beceremedik!" şeklinde haberler, yorumlar düştü! Son dört-beş yıldır; "ABD adındaki müttefik(!)imiz, -başımıza çuval geçirerek tepkimizi denedikten sonra- Irak'ın kuzeyinde yeni bir yapılanmayla, PKK'nın tasfiyesine karar verdi." diye yırtındık! İmralı hükümlüsü de benzer haberler gönderdi örgütüne! Birilerinden yana olmayı, iş birlikçiliği kurnazlık; kurnazlığı da mahâret sayan aydıncılık oynayanlarımız yüzünden, bu tesbîtlerimiz arada güme gitti, duyurulmadı.

Kırmızı çizgilerimiz yok edildi. Millî Devlet karakterimizdeki zaafiyetimiz, denenerek görüldü! Irak'ın kuzeyinde düşünülen, oluşturuldu! Terörist başına denk tavrımıza muhatap, Irak'ın iki siyâset fâhişesinin birini, demokrasi getirdikleri Irak'ın; diğerini, Irak'ın kuzeyindeki oluşumun başına koydular! Resmen muhatap aldırdılar!

İçinde dinimizin değiştirildiği, hatta Kur'an hükümlerine ters bir şekilde; "Onlardan dost edinenler, onlardandır." "Acze düşüp elleriyle cizyelerini verinceye kadar onlarla savaşın." emirlerine açıkça muhalefet edilerek, "Dinler arası diyalog- Medeniyetler arası ittifak" ve yetinmeyerek "Ilımlı İslâm" diye; Haçlı'yla, hristiyanlarla, yahûdilerle dostluğu içeren projenin, Büyük Ortadoğu Projesi'nin Eş Başkanlığını, övünerek kabullendik! Diğer eş başkansa bilindiği üzere Ürdün Emîri...

Soğuk su dolu kazanla ateşin üzerine koyulan kurbağa misali, millet pişirilirken; bir demokrat(!)laşma yarışı başlatıldı! Atatürk düşmanlığı, anti laiklik, cumhuriyetle hesaplaşma yürek(!)liliği, PKK'lı teröristlerin insan hakları savunuculuğu, şehit cenâzelerinde yapılan nümâyişleri hor görmeler, terörist leşlerine cenâze merâsimleri düzenlemeler, ırkçı Kürtçülük; demokrasi ve insan hakları hüviyetine sokuldu!...

Kim, ne kadar sert ve açıkça Türk Silahlı Kuvvetleri'ne, yâni Genel Kurmay Başkanı'na ve başkanlığına saldırdıysa, o kadar cesûr demokrat sayıldı!... Terör bitmedi, Ordu yetersiz! Asayiş sağlanamadı, Ordu beceriksiz! Güneydoğuda göç alan ve kontrolsüz büyüyen varoşlar, büyük Harlem'ler oluşturuldu, Ordu köyleri boşalttı! Çatışmalarda gebertilenler içinden; gündüz esnaf, gece terörist olanlar çıktı, Ordu'nun istihbaratı yetersiz! Kazara, bir işbirlikçinin başına duvardan taş düştü, Ordu suikast yaptırdı! Cumhuriyet'in kurucusu Ordumuz'a, olmadık iftirâlar yapıldı!

Siyâsilerimiz mi? Onlar, demokratlaşma yarışındaydılar! Ordumuzu hedefte bırakıp, "Dindar Cumhurbaşkanı" seçiyorlardı! Muhalefettekiler de, milleti zorla ötekileştirerek AKP' ye itiyorlardı!...

Yeni bir şeyler var şimdi! Yıllardır milleti, "Kurtlar Vadisi" dizisi seyrettirerek yoğurup gerçek senaryo gereği, kazılar, başlatıldı. Yer altından silahsız mühimmatlar çıkarılmaya başladı! Hayâliyle kara sevdalıya dönüştürüldüğümüz AB basınında; süren mahkemenin sonucu da yorumlandı: "Genel Kurmay başkanlığı, suskunluğuna devam ederse Recep Tayyip Erdoğan, şimdiye kadar hiç bir siyâsinin cesâret edemediğini gerçekleştirmiş olacak. Suskunluk bozulursa da, Recep Tayyip Erdoğan'ın -yeniden- mazlûmluğu tescillenecek." miş!...

Epeydir unutulmuş olan AB üyeliğimizin ucu açık takvimimiz(!)de yeniden ele alındı! Bir şeyler hazırlanıyor mu, yoksa bana mı böyle geliyor?

Süren mahkeme ile asla ilgili değil bu sorularım. Yargıya da, hukuka da, hukuk adamlarımıza da her şeye rağmen, hatta "savcı" sı olan Başbakan'a, mevcût Adâlet Bakanı'na rağmen, sonsuz güveniyorum.

Susurluk'ta bitti, Ergenekon etiketi yapıştırılan Ümraniye Bombaları da!...

Yeni senaryolara ve yeni figüranlara, -dikkatle- hazırlıklı olalım vesselâm!...

"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR."

Selâm, sevgi, dua...

Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: