Cuma, Ocak 28, 2011

BU DELİ YÜREKLİLERİ SEVİYORUM...

Delice fırtınalar eser bazen yiğit yüreklerde!
O deli yürek te kendinden başkasına zarar veremesin diye, başka hiç bir daldan bir yaprak koparamasın diye bu deli fırtınasını; Âlemlerin Sâhibi'nin sığdığı, aşkının ikâmetgâhı, dayanılmaz sırlarının ketûm sırdaşı gönlüne hapseder!
Bu Deli Yürekli Velî Sabırlı Yiğitler'in soluklanırken verdiği her nefesten, bâzen deli rüzgârlar hissedilir! Oysa bu hissedilenin katbekat kuvvetinde, hissedilirse hissedenin bile düşüncesini dumûra uğratacak güçte fırtınanın, hapsedildiğini bilemez hissedenler!...
Bu Deli Yürekli Velî Sabırlı Yiğitlere öyle ihtiyâcımız var ki aslında! Keşke becerebilsek te bu Yiğitlerin, bu Fikir Fedâilerinin sayılarını artırabilsek veya var olanları, öküzlerinin altında buzağı aramadan dinleyebilsek! Sadece dinlemekle de yetinmeyip bu Fikir Süvârilerini anlamaya gayret etsek!
Onlar şelâle olup dökülmezse, onlar çağlamazsa, durgun sularımızda dalga mı olur? Su da uzun müddet bir yerde dalgalanmadan, akmadan durursa kokmaz mı?
Allah aşkına durdurmayalım sularımızı dalgalandıran bu şelâlelerimizi! Onlar çağıl-çağıl çağıldayarak dalgalandırmaya devâm etsinler ki suyumuz kokmasın!...
Bizim sürekli dalgalanan, durulmasına Deli Yürekli Veli Sabırlı Fikir Süvârilerimiz'in izin vermediği suyumuza herkesin ihyiyâcı var! Suyun görüldüğü anda teyemmümün bozulduğu, bilinmiyor mu zannediyorsunuz? Gusülsüz, abdestsiz namaza dururken teyemmüme saklanan murdarları artık ferâset sâhibi mütevekkîl-mütedeyyîn müslümanlar görmüyorlar mı zannediyorsunuz?
Ben, şahsen bu Deli Yüreklileri seviyorum. Onları sevenleri de ve kıskanmazlarsa sevdiklerini de seviyorum...
Bu sevgi olmasa, Âlemlerin Sahîbi'nin sığdığı, Aşk'a adreslik eden yürekler; mürâilerin, takîyyecilerin, eyyâmcıların, akıllarını ücretli tatile göndermiş kurnazların, çıkarcı taraftarların, yalaka amigoların insafsız saldırılarına tahammül mümkün mü?
İstedikleri gibi bakan, görmek istedikleri gibi resmeden bu kurnazlara cevâben; "Gülme gözlerimin şaş olduğuna, zâten feleğe yan bakanlardanım!" diye bu Deli Yüreklilerden başka kim diyebilir?
Bu Deli Yürekli Velî Sabırlı Sevgi Erleri'nin gözünden düşenler; maldan düşen dışkı misâli tezekleştirilmezler mi yine bir şeylere yarasınlar diye?
Bu Yürekler ustadır! Bu yürekler; aşkına mekân kurar yüzyıllara direnecek güçte ve güneşin doğuşundaki kızıl yuvarlaklığıyla ayın ondördünü aynı anda, minarelerinin arasına resmeder Mihrimâh Camii'nde ki gibi! Mihr ü mâh güneş ve ay demektir!...
Bu yürekler, yiğittir zamâna kafa tutabilecek kadar! Bu yüreklerde Allah korkusundan başka korku yer edinemediği için, Allah'tan gayrı hiç bir güçten pervâları olmadığı için can acıtıcı doğruları söylerler kimin canı acırsa acısın!
Bu yüreklere dokunmamak lâzım! Bu yürekleri tahrîk etmemek lâzım! Bu yüreklerin hasımlığı korkunç, dostlukları doyulmaz lezzettedir! Tercîh doğru yapılsa, bu cesûr yüreklerle birlikte durulsa; bu şelâlelerin suyumuzun durulmasına izin vermemelerine akıl gereği izin verilse, suyumuz durulmasa, durgun suyumuzun -Allah korusun- kokmasına rıza gösterilmese ve akan, kendini temizlemekte güneşle yarışan pâk suyumuza kim isterse girmesine izin verilse; pâklanmış, gerçekten aklanmış, tevbenin huzûrunu yakalamış çoğunlukla dünyada ve ahirette hasene'yi yakalasak zararımız mı olur?
Milliyetçiliğin olmazsa olmazı milleti sevmek değil mi? Milleti sevmenin tarifi de dünyada ve ahirette haseneye talip olmak değil mi?
Bırakın ve rahatsız olmayın! Bu Deli Yüreklerden sızıntı olsun bâzen!
"Rabbena atina fiddünya haseneten
ve fil'âhireti haseneten ve qınâ azâbennâr. Birahmetike yâ Erhamerrâhimîn."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

1 yorum:

Mahnovi dedi ki...

Deli Yürekler'den sızanları Dede Korkut lisanıyla zahir eyleyen Ağabeyim!

Bu güzel yazınız ile hem gönlümüz ve hem de fikrimiz tezyin oldu.Teşekkürlerim kifayetsizdir.

Muhabbet ve selamlarımla...