Salı, Ocak 04, 2011

ESKİMEYEN, ESKİTMEYENLER...

Diyojen'i, sokakta çocuklarla aşık oynarken görenler, ayıplamak kastıyla; "Kocaman adam utanmıyor musun çocuklarla yerlerde sürünmeğe?" Diye sorunca, hiç tavrını bozmadan oyuna devam ederek; "Sizin gibi yalancılarla hükümetçilik oynayıp pisliğe bulaşmaktansa çocuklarla toprakta yuvarlanarak temiz kalmak, daha iyi!" Der...
"Ayıboğan" lakabıyla bilinen, Ülkü Devleri'nden Ahmet YILMAZER'i hatırlattı bu kıssa...
Ayıboğan; uzun yıllar Başbuğ Alparslan Türkeş'e çok yakın yaşamış bir ülkücü. Yalansız, riyâsız, dostuna muhabbetli, hasmına mesâfeli-saygılı, eskimeyen-eskitmeyen, okuyan-araştıran, soran-sorgulayan, tecrübeli, mücâdeleci bir Türk Milliyetçisi...
Başbuğ'un ölümüyle başlayan teşkilat içi çekişmelerde Başbuğ'un Oğlu'na yakın duran ve hiç bir desteğini esirgemeyen, sonraki kısır çekişmeler yüzünden kendi dünyasına çekilen, muhalefeti mükemmel bir ülkücü edep ve adapla yapan ender karakterlerden... Ankara'da, saatlerce ülkenin-bölgenin-dünyanın mes'elelerini resmederek uzun sohbetler ederdik...
Bugün, ülkücüler ve Türk Milliyetçilerinin haliyle ilgili bir Ahmet YILMAZER yorumu paylaşacağım: "Kömür ocaklarında en derin galerilerde, alın teri-bilek gücüyle çalışan, beyaz elbiselerine zerre leke bulaştırmamış ehîl ülkücüler hâlâ derin galerilerde, gözlerden uzak ve sessizce çalışıyorlar! Mesai bitimi, derin galerilerden lekesiz beyaz elbiselerle çıkmayı başaran ülkücü karıncalar hâlâ var! Bir de lüks apartmanların bilmem kaçıncı katlarında, her türlü izolasyonu yapılmış, tertemiz bürolarda tepeden tırnağa lekeli, gûya galerilerdeki ülkücüleri temsîl eden kirliler var! Bu kirliler göz önünde olduğu için onları gören herkes, bütün ülkücüleri de onlar gibi zannediyorlar!
Bunlardan kurtulmak gerek!... Son zamanlarda, bu "Ülkücülükten geçinen", lekelilere yapılan makyaj, sadece ülkücüleri değil Türk Milletini de rahatsız ediyor! Bu lekelilerde insaf ta yok! Ülkücüyüm diyen hiç kimseye, kimsenin; hain demek hakkı olmamalı!" diye ısrar eden Ayıboğan'dan, en kızgın olduğu kişiler hakkında bile ağır, öteleyici, dışlayıcı bir tarif duyulmaz!
Siyâsetin millî çâre üretmek için yapılması gereken çok kutsal bir iş olduğuna inanır ve siyâset yapmak, dokunulmazlık kazanmak veya maddî kazanç diye tepeden tırnağa pisliğe bulaşanlar hakkında isim vermeden konuşmaz ve araya sessizce mesâfe koyar!
İçi boş beyaz elbiseleri veya elbisesiz adam gibi adamları, tanıyarak bilir. Sadece tanımakla kalmaz uygun bir lisanla, kırıp dökmeden tanıtmaya da çalışır ama nedense bu tesbîte, ukalalığımızla itiraz eder inanmaz ve hep pişmân oluruz!
Türk Milliyetçilerinin, âcilen Ahmet Yılmazer ve benzeri "Dâvâ aysbergleri" ile buluşması, Başbuğ tedrisli, tecrûbeli teşkilatçıları dinleyerek millî çâreler araması şart!
Demokrasi diye iftira edilen bir zorba yönetimle; Türk Vatanı'nda Türklük ve milletliğimiz yok edilmek üzere! Bu pervâsız ve tahrîkkâr saldırılara karşı koyabilmek için âcilen millî güç birliğine ihtiyâç var!
Ahmet Yılmazer ve benzeri Ülkü Devleri, mutlaka ama mutlaka aranmalı, bilgi ve tecrübelerinden faydalanılmalı. Çünkü bu devler; hem araştırır, hem sorgular, hem karar verir, hem de karşı hamlelere, mukabil hamleleri hazırlamakta tecrübeyle donanımlıdırlar!...
Eskimeyen-eskitmeyen, istenmedikleri yere gitmeye tenezzül etmeyen, olduğu her ortamda kısa sürede bir Türk Milliyetçisi dünya inşa edebilen bu ülkü devlerine ihtiyâç var...
TÜRK TÜRK'Ü KORUMAZSA, TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ!...
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

1 yorum:

AHMET YILMAZER dedi ki...

HER KARANLIĞIN, BİR AYDINLIĞI VARDIR.
OLAN OLAYLARI YANIMIZDA GÖTÜREMEYİZ.
OLANLAR, YAŞANANLAR ORADA KALMIŞTIR.
YETERKİ. HAFIZALAR DAN SİLİNMESİN.
OLDUĞU GİBİ ÇARPITMADAN GELECEK KUŞAKLARA AKATARABİLELİM.
BU DEĞERLİ YAZINIZ SEBEBİ İLE YAZACAKLARIM OLACAKTIR.
ARKADAŞIM MUSTAFA ASLAN BEYE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.