Pazartesi, Haziran 20, 2011

AKP'YE NEDEN OY VERMEDİM?

İki partili, iki kutuplu Türkiye oluştu hayırlı olsun! İki kişiden biri kazandı, mutlu; diğeri kaybetti, mutsuz! Mutlu da mutsuz da bu ülkenin insanı! Bir de, kazanan kesim nedense umutsuz!
İktidarken iki kere oylarını artırarak üç kere seçim kazanan AKP, bir ilki başardı! Tebrîk ederim ama "Bükemediğin bileği öp" şeklindeki ne islâmi ne de töresel ahlâkımıza uymayan mürâiliğe, eyyâmcılığa asla düşmem!...
Üçüncü kere tek başına iktidar olan AKP Genel Başkanı; oy vermeyenlerin, nedenlerinin araştırılması istemiş! Bu merakın sebebi; hırs mı, yoksa oy vermeyenlerin şikâyetlerini ortadan kaldırmak düşüncesi mi bilemiyoruz! Sadece muhaliflik olsun diye itiraz etmeyeceğim bu merakı, üzerime düşen kadarıyla gidermek istiyorum!
Yıllardır, bütün seçimlerde tahmini anket sonuçları verilir! Her anket şirketi, bilmem ne kadar, kişi ile görüştüklerini söyler ve bunlardan hiç biri bana denk gelmedi! Bir anketçiyle karşılaşan tanıdığım da olmadı hiç! Başbakan, yine bir şirkete verecek bu işi ve yine bana sorulmayacak!
Öyleyse Başbakan'ın merakını bir nebze gidermek için nedenlerimi yazayım, belki biri iletir!
Neden AKP'ye oy vermedim?
1- Bir Türk Milliyetçisi olarak, milliyetçiliği reddeden Erdoğan'a oy veremezdim! Vermedim.
2- "Kürt Açılımı-Demokratik Açılım-İleri Demokrasi-Millî Birlik Projesi" diye her hatfa adı değiştirilen sipariş ve dikte bir "yabancı proje" ile bölücü PKK'yı şımartıp, her tehditte istediklerini yapıp, seçime bir hafta kala; Türk Milliyetçiliğini, bölücü Kürt Şövenizmine denkleyen sözler ve milliyetçi nutuklarla milleti kandırdı diye oy veremezdim! Vermedim.
3- "Ben değiştim! Toplumsal uzlaşma gerekir. Bazı konuları zaman bırakmak gerekir." diyen Erdoğan, bir başka yerde; "Dün neysem, bugün de oyum! Değişmedim, değişemem! Siyâsete girerken farklı, siyâsetten sonra farklı bir yaşam tarzı mı uygulayacağım?" şeklindeki sözün de sahibi! Ve bu iki söylemden biri yalan! Her iki sözün sahibi de aynı kişi olunca, oy veremezdim! Vermedim.
4- "Allah'ın arslanları, Bedr'in arslanları" gibi dini söylemlere ve edebiyata girmiş kuvvet sıfatını kendileri de bilir ve kullanırken; D. Bahçeli'nin; "Ben de bin Bozkurtumla geleyim." sözüne cevâben; "Ben eşref-i mahlukatla geziyorum sen kurtla mı geziyorsun?" diyerek bir milli sembolden hareketle, milyonlarca Ülkücüye hakâret ettiği için oy veremezdim! Vermedim.
5- "Ben ülkemi pazarlamakla mükellefim." diyerek 80 yıllık Millî Kazanımları, yandaşlarla elele tutuşturdukları yabancılara sattılar, satmaya devam edeceklerini söylediler; bu millî kazanımları hoyratça sattıkları-satacakları için oy veremezdim! Vermedim.
6- "Alıştıra, hazmettire" taktiği ve Pensilvanyalı Diyalog Vaizi'nin; "Devletin kılcal damarlarına sirayet edinceye kadar ..." va'zı ile Allah ile kandırarak, Besmele ile kilise açarak, ahbap maddi desteği ile ABD'de okutabildiğini söylediği çocuklarına gemiler alarak, "Maaşımla geçinemediğim için ticâret yapıyorum" savunmasıyla, mal bildirimindeki artışı, mesâneden çürük raporlu oğlunun düğününde takılan takılarla izah ederek; "Durmak yok!" diye dünyalık kazanmaya devam edeceğini söylediği ve müslüman siyasetçi kimliği ile birbuçuk milyon Iraklı müslümanı katleden Haçlı ABD askerlerine dua ettiği için oy veremezdim! Vermedim...
7- Söyledikleriyle hem kendiyle hem de herkesle dövüşmeyi, küfürleşmeyi; "Öfke de hitâbettir." diye tarif edip küfredip tahrik ettiklerini, millete şikâyet ederek mazlûm rolüyle mazlûmlara zûlmettiği için oy veremezdim! Vermedim...
Değişmediğine ve değişmeyeceğini söylediğine; benim kanaatimde de bir değişiklik olmadığı ve olmayacağına göre yarın yine AKP'ye oy vermeyeceğim!
Yine tutuklatsalar da, zulmetseler de, korkmayacağım, susmayacağım! Sonsuza kadar bir söylediği diğerini tutmayan biri, milleti hep kandıracak değil ya! Elbet bir gün bir millî siyâsetçi çıkacak! Millet adına, demokrasiyi araç edinmiş bu zihniyete hesap soracak! Ben de o güne kadar kurt sabrıyla bekleyeceğim vesselâm...
YALANCININ AMPÜLÜ, KAPATILINCAYA KADAR YANAR!...
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

1 yorum:

Adsız dedi ki...

edebi söylemin edepliliğinle pekişmiş,birilerinin hitabet sanatını argoluk ve sokak ağzılılığyla karıştırak eğitimsiz anadolu türk insanının kafasını karıştırmasına benzemiyor hiç..saygı ile..kadir koşucu