Pazartesi, Haziran 06, 2011

YERİNDE SAYANI, KAPLUMBAĞA BİLE GEÇER!...

Bana güller ihsân eyle, Sen'i koklayayın Ya Rab,
Bana sırlar ihsân eyle, Sen'i saklayayım Ya Rab,
Cefâ ile bezediğin bir ömür ver sersemine
Çile ile yıkanayım, beni pâklayayım Ya Rab... (M. Aslan)


1970'li yıllardan kalma bir dörtlüğümle başladım.
Bilindiği üzere geçen hafta, siyâsi ve yıldırma amaçlı olduğunu düşündüğüm bir uygulamaya tâbi tutulduk. 17 Ülkücü, kargaların bile güleceği bir ithâmla gözaltına alındık! Herkese ama herkese lazım olacak olan Hukuk sayesinde, dört günlük gözetim süresi sonunda ben Savcılıktan serbest bırakıldım.
Ulaşamayan, arayamayan ama dualarıyla fakîri yalnız bırakmayan bütün gönüldaşlarıma, yoldaşlarıma, kandaşlarıma ve ülküdaşlarıma teşekkür etmekte geç kaldım bağışlayın! Özel iletilerle ve facebook'tan fakîre ulaşan geçmiş olsun dileklerinin sayısı 35.000(otuz beş bin)i geçti, Allah cümlenizden râzı olsun.
Milletime, devletime, ülküdaşlarıma sevgi ve sadakatimiz demek ki görülüyormuş hamd'olsun. Bu kadar iltifat karşısında şımarmamak için Çalabım'dan, Allahım'dan yardım diliyorum. Mutlaka tahmînimden çok fazla yerde ve dillerde dualar var biliyorum ama yine de bütün gönüldaşlarımdan başta Yusuf Ziya Arpacık olmak kaydıyla eşzamanlı gözaltına alındığımız diğer ülküdaşlarımıza dua dileniyorum...
Şahsen niye gözaltına alındığımı, neyle suçlandığımı ve suçlanacağımı hâlâ bilmiyorum! İşin asıl vahim yanı; İstanbul'la eşzamanlı yapılan operasyon, sabah saat 06.30'da başladı ve benim evimdeki arama 12.30'da bitti. Daha operasyon sürerken aynı gün yandaş basında, bizim suçumuz ilan edilmiş, cezâmız kesilmişmiş!
Bir başka pravda da ise benim Yeniçağ Gazetesi'nde bazen yazılarımın yayımlandığından bahsedilmiş! Garip bir tesâdüfle o hafta Gazetemde yazım koyulmamış! Yeniçağ'dan Sevgili Afşin Selim'den başka bir Allah kulu, Ülkücü kalem bizden bahsetmemiş! Biz gözaltına alınmışız, gölgelerimiz korkmuş! İçten içe incindiğim bu tarifsiz davranışları, ancak size şikâyet edebilirim!
Gazetecilik oynayan bu pravdaların alınmamasını, okunmamasını telkin etmek lâzım! Yalancı, iftiracı, yandaş yalaka yağcı dolma kalemlere hadlerini, sizin bildirmeniz lâzım! Bizim evel Allah sonra sizden başka kimimiz var?
Bu nâmertler; defalarca cezaevlerinde, hücrelerde birbirimizin boynunda mapushaneleri îdam ettiğimizi, anlayamamışlar! Bu "çukur"lar, hücrelerimizden atılan Tekbir ve nârâların gökkubbeyi patlatacak kudrette olduğunu öğrenememişler! Bu vasıfsız baytarlar, kurdun bir bakışı ile en kırma itin bile ödünü patlatarak geberttiğinden habersizler!
Ülküdaşlarım, Kandaşlarım, Büyük Milletim; Türkçe gerçekleri, islâmi ve îmanî doğruları; dinden, dincilikten geçinen bu mürâilere anlatmak zamanı!
Basını, medyayı, hukuku, emniyeti, cami imamlarını siyasallaştıran; BOP Eş Başkanlığı ile övünen, Irak'ta birbuçuk milyon müslümanı katledip yüz binlerce müslüman kadına-kıza tecavüz eden haçlı askerlerine dua eden, işbirlikçi AKP'lilere; onların emriyle hukuku silah edinen kimliksizlere, Ülkücü direncinin güç ve kudretini, Atatürk emâneti demokrasi eliyle 12 Haziran'da, sandıkta göstermek gerek!
Herkesin; Atatürk ve cumhuriyet kazanımlarına, milletine-devletine-vatanına sâdık herkesin; bir defaya mahsus olmak kaydıyla da olsa, Okyanus Ötesi'nden AKP'li bir bakan tarafından "Küreselcilerle milliyetçiler mücadelesi" diye açıklanan bu mücadelede MHP'ye destek istemesi, millî görev!
12 Haziran; Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Atatürk ve silah arkadaşlarının emeklerinin inkârına veya devâmına karar verilecek tarihî bir gün!
Mazlûm rolüyle; ağlayarak, yalvararak iktidar olduktan sonra despotça zalimleşen bu idareye, dur demek şart! 12 haziran sonrası, korkarım geç kalırız!
Duranı, yerinde sayarak yürüme taklîdi yapan eyyâmcıyı, yürüyen kaplumbağa bile geçer!
Allah aşkına hadi! Durmanın zamanı değil!
TÜRK TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ.
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: