Cumartesi, Haziran 18, 2011

İŞİMİZ DE GÜÇ'ÜMÜZ DE MHP!...

www.haberiniz.com'da Şükrü Alnıaçık, yüreklere seslenmiş! Bu sese ses verilmese olmazdı!
Evet Ülküdaşım, Yoldaşım evet! 'İşimiz MHP, Gücümüz MHP'!... Allah'ın hikmeti bu! Sebepler içinde sebep halkederek benzerleri buluşturan Rabbim'in hikmeti gereği, İstanbul'da bir ülkücünün nasırına basılsa İzmir'deki ülkücünün yüreğinin acımasının izâhı bu!
Evet Şükr'üm; "İşimiz MHP"doğrudur! Ve Vallahi "Güç"ümüz de MHP!... Bir sevdâlıya sevdâlandığının zulmünden doğal ne olabilir ki? Sevilen, sevdâlısına hasretle zûlmetmezse sevilen olabilir mi?
Duygular sözle ifadeye başladı başlayalı, savaşçı gönüller: "Uğrunda ölmek!"diye bir yol bulmuşlar! Oysa yeni arzûlular, hâris şehvet açları; arzû ile özlemi, şehvetle aşkı birbirine bulaştırarak aşkı kirleten zamane seksperverleri; "Zor olan, kendini yaşamak!" antiteziyle sahnedeler! Makyajları, kostümleri, sahneye uygun! Dansı da biliyorlar, oryantal göbeği de! Güzelim baldır-bacağın, yılan gibi kıvrılarak dans eden dansözün sahnesini bırakıp Ülkücünün ölümüne mücâdelesine bakarak kim canını sıkar ki?
Evet Şükrü'm! At demisin, kurt demişsin! Günlerdir "Teşbihte hata olmaz!" düstûrunun bağlayıcılığı ile "At binicisine göre kişner." atasözümüzü 12 Haziran'dan beri milleti incitirim endîşesi ile yazamadım! İki kişiden birinin oyunu alıp, iki kişiden birini kendine muhalif ve yetmiş parça ederek karşıda bırakan BOP Eş Başkanı'nın; binici olmadığı için atın sırtından attığına dünya şâhitken usta süvârileri, hipodrom yarışlarında geçmesini yorumlayamıyordum!
Binenin binici olmadığını, süvari olmadığını anlayıp atan atı suçlamanın mantıksızlığını hep söyledik ama aynı atın, bizim sandığımız jokeyleri attığını görünce, atı suçladık! Var mı böyle bir çifte standart?
Şükrü'm; elbette doğru, can acıtır! Hele doğru söz; yıllarca, yalakaca alkış vuran, "Siz bilirsiniz Efendim!" soytarılığı ile her yapılana "Hurra!" çeken; yabancı edâlı, yabancı sadâlı yalakalardan sonra, "Külliyen yanlış!" diyen Bozkurt seslerinden rahatsız olunmasından doğal ne ola ki?
Teamülleşen, millî refleks Ülkücü Davranışlarını; Kur'an rehberliğinde Turan Seferi'ndeki süvarilere, farklı hipodromların farklı pistlerinde, farklı at sürmeyi meslek edinmiş jokeyleri tercîh eden "Türkmen Beyi" ünvanlı mihmandara söylediğimizde; provokatörlüğümüz, nifakçılığımız, "MHP'yi barajda bırakanlarla ilişkilendilme"lerimiz gırla gitti be Şükrü'm!
Elbette "İşimiz MHP" ve Vallâhi, Billâhi, Tallâhi Güç'ümüz de MHP!...
Kolay işimizi zor eden kendimiziz! Ülkü Süvarilerinin şehâdetle binicisiz bıraktığı atlarına jokey bindirerek hipodrom pistlerinde koşmaya zorlayan da bizimkiler! Evet Şükrü'm; süvarisini arayan uzun yola alışkın at, huylandığı yabancı jokeyleri sırtından attı ve büyük suçlu! Yok böyle insafsızlık be Şükrü'm! Yok böyle ... !
Akıl arızalarını, beden sakatlıkları ile kamufle eden kurnazlar, yollarda iki sefer at çatlatmışmış doğrudur! Allah râzı olsun ama derviş fıtratlı bir süvâriyi de İzmir'de, kum piste hiç çıkmamış, bozkırlarda koşmaya alışkın atla, kumda yarıştırdılar!
Canım kırk yerinden acıdı! Söylesem olmazdı, söylemedim! Doğrunun tahrîfi, yalandan daha kolay olduğu için söyleyemedim! Çünkü yalan, tahrîf edildikçe etkisini artırırken, doğru en ufak tahrîfatta gücünü kaybediyor! Zor bir süreçten geçtim, dayanılmaz zor bir uğraştan çıktık! Hâlâ hayattayız şükr'olsun Şükrü'm! Öldüremeyen yaralar, öfkemizi ve gücümüzü artırır, tesellîm!
Allah'ın da yardımıyla yaralarımı tedâvi eder etmez yeni sefere hazırım! Şükr'olsun; at benim, heybe benim, heybemde azığım, belimde pusatım, sırtımda sadağım, sadağımdaki oklarım ve yay benim. Hedefi biliyorum! Geçtikleri yerde yol, geçmedikleri yerlerde iz bırakan Muhteşem Ülkü Devleri'nin peşinden Tûran'a doğru atımı yeniden salmağa hazırlanıyorum!
Bu tedâvi sürecinde belli ki biraz susacağım! "Söylesem te'siri yok, sussam gönül râzı değil." diye ilk feryâd eden ben olmadığım gibi, son da olmayacağım biliyorum!
Bile bile; "İşimiz MHP, Güç'ümüz de MHP" diye içime söylenerek, sessizce yaralarımı saracağım! Yaralarından, yüreğinden, gözlerinden, kaleminden öpüyorum! Şahsında; kıymet verdiğin bilmediğim, kıymet verdiğim bilmediğin yiğitlerin de yüreklerinden öpüyorum.
YOLCU YOLUYLA, YOL YOLCUSUYLA GÜZELDİR.
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: