Çarşamba, Haziran 29, 2011

"GÂZİ MECLİS"TE ORTA OYUNU!

Günlerdir vicdânî mahkememde kendimi yargılıyorum! İmanım hâkim, aklım avukat; beni sorguluyorum! Fikrimle zikrim bir belli, çünkü görenlere, fikrimi ve fikrimi temsil eden partiyi hatırlatıyorum!
"Yeniden İstiklâl Savaşı" dediğimiz seçimde yenildik! Lokal yenilgidir, düşen cephe yeniden ele geçirilir ümidim vardı! Savaşta öldüremeyen yara, savaşçıya güç verir iddiam, bu inancımdandı! Artık yaralarım çok acıyor ve farklı düşünüyorum!
Hâinlerin, bölücülerin tek korkuları, bütün plan ve hesaplarını ona göre yaptıkları Ülkücüleri, ülkücü zannettikleri yine yok saymaya başladılar!
Seçimden sonra konuşması gerekenler kayıplar! Yoklar ve yok oldukları için onların yüzünden varlıkları heryerde fark edilen Ülkücüler de yok sayılıyorlar! Dahası PKK'nın siyasallaşmışlarına, CHP'lilere, AKP'lilere karşı "Meclisin saygınlığını korumak" adına sessiz kalarak demokratlaşanlar; "Aleyhte yazma!" diye telkin(!) uyarısında bulunuyorlar!
Sanki gizli bir el, mücâdele için yaratılmış ülkücülerin bütün enerjilerini ve dikkatlerini üzerlerine çekerek birşeyler perdeliyorlar! Yaralarım acıyor, aklım karışıyor!
Saddam'ın sonunu hazırlayan sekiz yıllık Irak-İran Savaşı'na benzer bir ortam hazırlanıyor! Abi BOP Eş Başkanı'nın Ülkesi, NATO ile birlikte Türkiye'yi Suriye'ye müdahele ettirmeğe hazırlanıyor! İran anında; "Suriye'ye saldırılmasına ev sahipliği yaparsanız biz de Türkiye'yi vururuz!" diye kulak çekiyor! Cezaevindeki bir sehpa artığı mahkûmuna güç yetiremeyeni, hangi komşu tehdît etmez ki?
Seçilen, "Tutukluluğa Mahkûm" milletvekilleri cezaevinde! Mazbatalarını aldılar, kayıtlarını yaptırdılar, yemin edemedikleri için milletvekili değiller! Baykal Başkanlığı'ndaki CHP desteği ile yapılan yasal düzenlemeyle "Muhtar bile olamaz"ken, yasağı kaldırılan; seçimi yenilenen Siirt'ten Milletvekili ve Başbakan edilen R. T. Erdoğan, tutukluluğun suçunu, mahkemelere atıyor!
Yemin etmeyen 169 vekil var yani Meclis'in üçte biri boş! Kaset skandalı ile MHP'den istifası istenen ve MHP oylarıyla zorla seçilen İhsan Barutçu, yemin ediyor ve vekil!
Daha önce; "411 imzayla meclisin yaptığını, hakimler bozuyor!" diye "Yargı Vesâyeti"nden şikâyet eden Erdoğan; 169 milletvekilini seçen milyonlarca oyun, iki hakimin iki dudağı arasında yok sayılışına ses çıkarmıyor! Ve bu bana, Yassıada'da; "Sizi buraya tıkan irâde böyle istiyor." diyen 'Bağımsız yargı'nın, uygulamasını hatırlatıyor! Durmak yok! "ileri demokrasi"ye devam! Neresine baksam iç karartıyor, nereye el atsam elde kalıyor!
Bir fıkra:
Kars'ta Muharrem Ayı'nda İran'dan getirilen Ahund; Hz.Ali ve Ehl-i Beyt haricindeki halifelere minberden hakaretler edince, ahali arasında münakaşa başlar! Bu münakaşanın sonunu iyi görmeyen dört kafadar, bir plan yapar.
Ahund minberde diğer Halifeler aleyhinde konuşmaya başlar başlamaz delikanlılardan biri fırlar ve Ahundu yaka paça minberden indirir, ağzına gözüne birkaç tokat atar ve "Sus! Yeter!" diye bağırır! Ahund; "Gurban olum! Defolum, susum da sen kimsen?" diye sorar. "Ben Ebubekir'im" cevabıyla Ahund giderken bir başkası yakalar, birkaç tane de o vurur! Ahund yine; "Be sen kimsen?" diye inleyerek sorar; "Ben Osman'ım." cevabıyla biraz daha siner. Bir kaç adım sonra bir başkası hiddetle Ahundu yakalar! Ağzına gözüne rast gele tokatlardan sonra, yerde de tekmeler! Ahund adamın elinden kurtulur; "Olmuya sen Ömersen?" diye inler. "Evet Ömer'im! Sus artık!" cevabıyla sessizce sıvışmaya niyetlenir. Tam kapının önünde, iriyarı bir delikanlı Ahundu yakalar! Başına kaldırıp yere çalar ve yerde epey tekmeledikten sonra ağzına-yüzüne siğer bırakır!
Ertesi gün Ahund, minberde çok sakin ve makûldür. Cemaat; "Ahund ağa, birşeyler anlat!" diye seslenir. Ahund duymazdan gelir, devam eder. Cemaat yine; "Ahund ağa, düzgün birşeyler anlatsana!" diye homurdanınca; "Ne anlatayım?" diye öfkeyle sorar. Cemaat; "Anlat işte! Kurban olduğum İmamlardan, kurban olduğum Hz. Ali'den anlat!" deyince Ahund; "Sus köpeğoğlu! Ali değil miydi ağzıma siyen?" diye öfkeyle patlar!
Sözüm yine ortaya!
SESSİZ KALABALIĞIN ÖFKESİ, SELE BENZER!
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

1 yorum:

mahmutemin dedi ki...

"Yenildik" diyorsunuz ya,tam iki yıl evvel söylediğimiz sözdü bizim.O zaman kimseye anlatamadık.Neyse, sağlık olsun "Adam"lığın gereği süründüğümüz yerden yardımsız,bir başına,desteksiz kalka bilmektir.Olacak inşaallah.Bir de şu diğerlerine oy verenler var!onlar hala Ülkücülük mü yapıyorlar,yoksa küfürlerine devam mı ediyorlar?Saygılarımla