Cumartesi, Haziran 25, 2011

"TERS LALE" DEVRİ!...

Şükrolsun, çıraklıktan kalfalığa geçişini alkışladığımız, şimdi ustalığını göreceğimiz; "Demokrasi, gereken durakta inilecek tramvaydır." vecîzesi sahibi "Demokrat Vatman" BOP Eş Başkanı Sultan I.Recep Tayyip Erdoğan sâyesinde, Allah'ın da yardımlarıyla istikrârımız sürüyor! "İleri Demokrasi"ye doğru son sür'at; "Durmak yok! Yola devam"!...
"Sıfır sorun"lu komşularımızla; "Bizde pişer, komşuya da düşer"i yaşıyoruz şükrederek! İflâs etmiş komşumuz Yunananlıların bizde bankaları var! Dev iletişim şirketi var!
I. Sultan Recep Tayyip Erdoğan'ın kankaları Beşar Esad'la yaptığı anlaşma ile sınırı açtığımız Suriye'den kaçanlar, biner-biner geliyorlar! Kanka Esad'ın tankları, sınırlarımızda tâciz turları atıyor!
Hukuka, hukukçulara ne gerek var? Avrupa İnsan Hakları Mahkemeleri yok mu? Köşk'te mûkim millî mazlûm da daha önce oraya müracaat etmemiş miydi? Biz de ederiz! Küreselci değil miyiz?
Sınırları korumaya ne gerek var? "Biz düzeltmezsek birileri gelir düzeltir" tarihi uyarısını hatırlayarak Birleşmiş Milletler'den Barış Gücü isteriz, gelir korurlar!
TSK karargâhında tutuklanmayan general kalmamış! Önemli mi? İleri Demokraside çâre mi yok? Baş müttefik ABD'den, olmazsa AB'den, olmazsa İngiltere'den tecrübeli bir general, gelir askerin başına geçer! Kanka Beşar Esad'ın tankları, sınırda gövde gösterisi yapınca kanımıza dokunuyor ve yıllarca kendi vatandaşına cezaevinde dışkı yedirecek kadar ulusalcı NATO Generalleri'nden serbest olanlar da gözümüze batıyor!
İmralı karargâhı -özür- cezaevinden ömürboyu ağırlaştırılmış hapse mahkûm, bebek katili câni; kendi atadığı Kürtçü Bağımsız vekillerine, Meclis'i boykot ettiriyor! Ana Muhalefet ve diğer Muhalefet partisinin Derebeyleri, tavır benzeşmesin diye tutuklu milletvekillerine aynı yöntemle sahip çıkamıyor!
Küre-i arz'da Allah(c.c.)'ın gölgesi Sultan I. Tayyip'in; "Seçilmeleri onların parlamentoya girmeleri anlamına gelmez" hukuk yorumlarıyla seçilmiş anti-demokratlar, "Tutukluluğa mahkûm" ediliyorlar!
Yıllar önce "vesâyetçi" TSK'nın el koyduğu yönetimde; "Sizi buraya tıkan irâde, böyle istiyor" kararını hatırlatan uygulamalar seyrediyoruz intikamı alkışlayarak!
Bize "Kızıl Sultan" diye öğretilen Abdulhamid'in kırk yıldır neden "Büyük Sultan" diye lanse edildiğini; Meşrûtiyet ilan ettirenlerin neden "Sahte kahramanlar" diye anlı-şanlı "Dolma Kalemler"ce tarif edildiğini anlar gibi oluyorum ama heyhaaat!...
"Dolma Kalemler"i bilerek dedim ve kimlerden bahsettiğimi de herkes anladı! Örtülü ödenekten aldıkları, servet tarifli paralarla kumar oynayan, dünya dolaşan ve sonra müritlerince kanaat önderliği zirvelerine tırmandırılanları, herkes hatırlamıştır! Günümüzde de milyon dolar-eurolarla transferler yaşayan, yatlı-katlı, sonradan hidâyete eren, eski solcu-devrimci-68 kuşaklı dolma kalemler de aynı misyonu yani görevi yapmıyorlar mı?
Ulu Hakan Abdulhamid'i "Kızıl Sultan" edenlerden başarıyla intikam aldılar! Şimdi de günümüz "Dolma Kalemleri"; Muhteşem Türk Atatürk'ten, "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran halklara Türk Milleti denir" diye tarif edilen Türk'ten intikama soyunan II.Cumhuriyetçiler, Y-Osmanlıcılar, Diyalogcu Haçlı Müslümanlar'la işbirliği ile istikrârı korumak için cihâttalar!
Lâyık olduğumuz şekilde yönetileceğimize göre, "Gökten ne yağmış, yer kabul etmemiş" teslîmiyeti ile playbeak alkışlarım'a, kollarım yoruluncaya veya bakıp görmeyenlerce görülünceye veya işitip duymayanlarca duyuluncaya kadar söylenmeğe devam edeceğim vesselâm...
"SAĞIR, DUYMAZ YORUMLARMIŞ."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: