Pazar, Mayıs 18, 2008

68 KUŞAĞI'NIN ÇAKARALMAZLARI !...

Şu, "68 Kuşağı" adıyla ortalığı toz-dumana boğan "Çakaralmazlar"a, mutlaka bulaşmak ve artık yeter demek istiyorum!
Sunarken, söylerken, program yaparken -gûya- bilmeyenlere "68 kuşağı"nın tanıtılacağı hatırlatılan ama üç tane şakinin, üç tane teröristin kahramanlaştırılmasını amaçlayan programlara da itiraz etmeliyim!
Bu memlekette Deniz ve arkadaşlarına, ilk rahmet yazan ülkücü kalem, zannederim benim! Denizlerin asılmayı hak edip etmediklerine de; günün kravatlı banka soyguncularının, hortumcularının, kravatlı mafyalarının, aile fotoğrafı mensuplarının, prenslerin ve papatyaların yaptıklarının yanlarına kâr kaldığını gördüğümde itiraz eden ilk ülkücü kalem de yine zannederim bendim!
Yalnız bu kıyaslamamın sadece Deniz ve arkadaşlarını kapsadığını, çok açıkça söylemeliyim. Yoksa o dönem; ne ölünecek yerden samanlar Arasından sağ çıkanları; ne bir Bekaa Vadisi'nde PKK' lılarla, bir Türkiye'de Ulusalcılık adıyla en şövenist Türkçü söylemleri yaparken meydanlarda görünen Derinçek'leri; ne iki günde bir adres değiştiren ve her adres değişikliklerinde milyon dolarlarla transferler yaşayan Dolma Kalemleri, ne değişip-gelişerek saf değiştiren siyasileri, bu kıyaslamaya tabi tutmam!
Deniz ve arkadaşlarının da çok cesur üç eşkiya olduğunu bilerek rahmet yazdım! Onlar; banka soymuşlar, askerle-polisle çatışmışlar, adam kaçırmışlar, ev basmışlar, sistemi ve rejimi silah yoluyla değiştirmeye soyunmuşlar, eşkiyalıklarını kendileri itiraf etmiş üç cesur terörist! "Yaşasın Marsizm-Leninizm! Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşlikleri! Yaşasın halkların bağımsızlık mücadeleleri!" diye nara atarak ve din adamı kabul etmeyerek asılacak kadar da cesur komünistler! Asla milli ve millici değiller! Cesurlar! Ama asla kahraman da değiller!
Bu milletin kahramanları; Çanakkale'de, Yemen'de, Galiçya'da, dünyanın her yerinde Devletin bekası için, Vatanın bölünmezliği için can vermişlerdir. Bu milletin kahramanları; Denizlerin zamanında ve şimdi günümüzde devletin bekası, vatanın bölünmez bütünlüğü için aslanlar gibi çarpışarak topraklaşan ve toprağı vatanlaştıranlardır.
68 Kuşağı adıyla arz-ı endam edenler; bu üç cesur eşkiyayı kahraman olarak yutturmak ve kendilerini de bu yarattıkları kahramanların arkadaşları olarak tarif etmek uğraşısındadırlar! Deniz ve arkadaşlarını, kesinlikle bu 68 Kuşağ'ndan farklı tutarım ben! Onlar, inandıkları idealleri uğrunda ölebilecek kadar cesurlar çünkü!
Hayattaki "68 Kuşağı" adındaki "Çakaralmazlar"ın tamamı, kendilerini pazarlamaya soyundular son günlerde!
Bu 68 Kuşağı değil midir kendilerinden sonraki kuşakları, 81 Anayasası'na mecbûr edenler?... Türkiye'nin en demokratik Anayasası olarak herkesin tarif ettiği 61 Anayasası'nın üniversitelere ve gençliğe tanıdığı bütün demokratik hakları hoyratça kullanarak devletle çatışmamışlar mıdır? Polisin giremeyeceği kadar özerklik kazanmış üniversiteleri, asker postallarıyla muhatap eden zemini, bu hoyrat ve müsrif hak savurucular hazırlamamışlar mıdır?
Onların demokratik hakları araç olarak kullanmaları yüzünden 12 Eylül Kıyameti'ne zemin hazırlanmamış mıdır? Bu yüzden bir gecede yaşı büyütülerek asılan ve sonra beraat eden ülkücüler olmamış mıdır?
Bu kadar demokratik bir anayasayı lağvettiren adamların neresi demokrasi kahramanıdır?
81 Anayasası'na mecbûr edilen ve bu yüzden kıyıma uğrayan Ülkücü ve Devrimcilerin veballeri, bu 68 Kuşağı adındaki demokrasi katillerinin değil midir?
68 Kuşağı; ne demokratiktir, ne ulusalcıdır, ne milliyetçidir, ne de bağımsızlıkçıdır! Bir kısmı Rusyacı, bir kısmı Çinci, bir kısmı Küba'cı, bir kısmı bilmem nerecidir!
İçlerinden çıkan cesur teröristler olmuştur! Cesurca çarpışmış ve öldürülmüşlerdir! Hasım ilan ettikleri devlet, Türkiye Cumhuriyeti Devletidir. Günün geçerli yasalarıyla yargılanmış ve suçlarının cezasını almışlardır. Cezaları ağır olmuştur, kabul ama asla suçsuz değillerdir ve kahramansa asla!...
Kendilerinden sonraki neslin, bütün demokratik haklarının yok edilmesine de zemin hazırlamışlardır! Büyük vebaldedirler büyük!...
Onlara rahmet yazarken, onların hasımlıklarını özleyerek yazmıştım! Hasımlıkları belliydi ve asla takıyye yapmazlardı! Şimdiki renksizlerle onları mukayese tek kelimeyle insafsızlık olur ama onların kahramanlaştırılmalarına itiraz etmemek te biraz safdillik olur!
Kendilerine; "68 Kuşağı ve Eski Tüfekler" adını koymaya çalışan ve devletle çarpışmış eşkiyaları kahramanlaştırmaya çalışan "Çakaralmazlar", artık yeter! Susun artık olmaz mı?
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: