Çarşamba, Mayıs 07, 2008

SESLİ İÇ HESAPLAŞMA VEYA ÖZELEŞTİRİ, ADINI SİZ KOYUN!...-V-

Yeni bir dönem başlıyordu!
İlikli ceketi, önünde bağlı elleri ve saygılı duruşuyla; Türkeş muhalifi olduklarını artık saklamayan "ağabey"lerin desteği ve ellerini havaya kaldırmalarıyla Devlet Bahçeli çıktı sahneye!
Bardağa dolu tarafından bakmayı öğrenmiştik biz! "Ülkücü İrade" adını verdiğimiz delegeler, böyle istemiş ve "ağabey"lerin dediğine göre; "Ülkücü irade tecelli etmiş"ti! Kabullendik sessiz sedasız! Teşkilatlarımız diri, ülkücü hareket iri kalsın diye, "İnadına MHP" diyerek dağlara taşlara düştük yeniden!
Başbuğumuz'la yaşayamadığımız siyasi sandık başarısını, O'nun manevi huzurunda başarmalıydık! Zaten millet te sağlığında anlayamadıklarını anladıkları Türkeş'e karşı, kendisini borçlu hissediyordu! Milletin bu samimi nedâmeti, ülkücülerin ölümüne uğraşları sonunda MHP, %18,5 gibi bir oyla meclis'e girdik!
Ülkücüler huzurlu, millet umutluydu.
Milli ruhlu, milli kimlikli 129 ülkücü millet vekili vardı TBMM'de... Ülkücüler hükümet ortağı idiler. DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümetinin ikinci büyük ortağı idiler. Ülkücü taban bu koalisyona rıza vermemişti! Ana Muhalefet olarak kalıp daha büyümenin yollarını aramalıydılar! Ama tek başına irâde olduğunu ispatlamaya çalışırcasına Bahçeli, hükümetteydi! Bahçeli, bu %18,5' luk oyu tek başına aldığı şeklinde düşünüyor veya düşündürülüyordu!
Uyum Yasaları çıkartıldı!
Tahkim Yasaları çıkartıldı! Apo alçağının idamı sağlanamadı! Bu yüzden hükümet bozma yoluna gidilemedi!
"Onurlu Üyelik" diye bir yumuşak-yuvarlak söylem icat edildi!
Mozayikten, Türkiyeli'likten daha zayıf bir "Çiçek Bahçesi" tanımı yapıldı! "Farklılıkların farkındalık" gibi ülkücülüğe hiç uymayan söylemler çıktı! Milletin tekliği ve bütünlüğü sohbete açıldı!
Asrın afetini "Türk Mucizesi"ne dönüştüren Koray Aydın'ın başarıları da arada kaynadı gitti, hebâ oldu!
"Töre" adıyla, töresizlikler sergilendi! Şahsi kaprisler yüzünden ağabeylere saldırılar yaşandı!Ülkücülere saldıran Rahşan Ecevit'e cevap veren, Ülkücü Hareket'in ilklerinden Ali Güngör; Bahçeli'nin Ecevit saygısına kurban verilerek partiden ihraç edildi!
Sergilenen merkezci görüntülerle sıradanlaştırılan MHP'ye kızan, sesli düşünen ülkücüler, teşkilatlardan ihraç edilmeğe, dışlanmağa başlandı!
"Yapmayın!" dedik! "Ülküdaşlarımızı timsah derelerinde yalnız bırakmayın!" dedik! "Teşkilatlarımız" diye yırtınıp dururken, terk edenlere saldırılarımız yüzünden adımız "bahçeli Fedaisi"ne çıkmışken, bizde teşkilatlarımızın dışına itildik!
Meşrû zamanlarda, meşrû zeminlerde "Bahçeli ile olmaz!"dan başka bir şey söylemedik! Erkek duruşumuz, ürkek tarifi aldı! Ülkü Ocakları'nın ve MHP'nin milli meselelerde meydanlara inmesinden başka bir isteğimiz olmadı ama "Ülkücüler sokakta olmayacak!" gibi bir ajitasyonla bu isteğimiz başka anlatıldı!
Canlar, kanlar, ikballer, istikballer üzerine kurulu Ülkücü hareket'in oda hapsinde tutulmasına itirazlar ettik, duyulmadı! Dünya jandarmalığına soyunmuş, ukala ABD'ye karşı bir dış politika üretemedik! Dış politikada AKP'den farklı hiç bir şey söyleyemedik!
AB ve ABD'ye karşı, diğer sağcı partilerden farklı bir davranış sergileyemedik! Millete umut olma özelliğimizi koruyamadık! Kırk yıl Türk Milleti'nin refleksi sıfatıyla anılan Ülkücülüğü, millete yabancılaştırdık!
Krizleri engelleyemedik! Af yasalarına itiraz edemedik! Baş örtüsü meselesini seçim malzemesi olarak kullandık ama tek bir adım bile atmadık!
Devlet kademelerinde kadrolaşamadığımız gibi, daha önceki sağcı hükümetlerin atadığı ülkücü kadroları da biz yok ettik!
Ülkücü kimlikli rüşvetçiler, ülkücü kimlikli tahsilat büroları, ülkücü kimlikli hortumcular icat oldu!
Sağcısıyla-solcusuyla bozuk düzen partilerinden farklı tek duruş sergileyemedik!
Veeeeee...
Yine Bahçeli'nin tek başına verdiği bir erken seçim kararı ile, boyumuzun ölçüsünü aldık!
İktidarı ve muhalefetiyle bütün partilerle birlikte sandığa gömülürken milletin başına da AKP'yi musallat ettik!
Millet ülkücülere, ülkücüler millete yabancılaştırıldı! Bu arada biz yine ısrarla; "Bahçeli ile olmaaaaz!" diye yırtınıp durduk!
Hâlâ millet ülkücüyle, ülkücü milletle iç içe ve berâber. Ülkücü ve millet beraberce Bahçeli ve MHP'ye mesâfeli!
Gelinen yer ve sonuç bu!
Suç ve suçlular ortada!Önümüzde de Yerel Seçimler var!
Ya şimdi, ya da şimdi!
(Devam edecek.)
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: