Pazar, Mayıs 18, 2008

"TÜRK BUDUN; ÖKÜN!"

"Sakarya Üniversitesi Kampüsü'nde Alperen ve Ülkü Ocakları Mensupları Arasında Kavga Çıktı!"(milliocak.com)
Ülkücü kimlikli bir siteden aldım haberi! Haberin detayında iyice hayrete düştüm! İyice üzüldüm ve canımın her zerresi acıdı!
Tarafsız kaldığı belli olan yani ne Ülkü Ocaklı, ne de Alperen Ocaklı olmayan bir ülkücü görgü tanığının anlatımında ise ağlamamak için zor tuttum kendimi! "Ülkü Ocaklarına mensup öğrenciler, uzun zamandır Alperen Ocaklarına mensup öğrencileri; zaman zaman el-kol hareketleriyle, bazen de sözlü olarak tahrik ediyor ve meydan okuyorlardı! Bu tür bir kavga, uzun zamandır bekleniyordu! Özellikle DTP'lilerin şehrimizde düzenlediği ihanet toplantısında, Alperen Ocakları'nın ön plana çıkması ve Ülkü Ocakları yöneticilerinin basın önünde bu tür olaylara karışmayacaklarını açıklamaları, hem okulda, hem de Sakarya Halkı'nda Ülkü Ocaklarına karşı bir antipati oluşturdu! Bu tepki ise Ülkü Ocakları mensuplarının Alperen Ocakları'na karşı tepkili yaklaşmalarına sebep oldu!" Diye anlatmış görgü tanığı ülkücü!
İzmir'de Yunanlılara karşı tek başına dikilerek ilk kurşunu sıkan ve sonra bir ordunun sayısız silahlarından çıkan mermilerle Hakk'ka kavuşan Hasan Tahsin'e; "Neden düşmana mermi sıkarak tahrik ediyorsun?" mantığıyla saldırmaya benzer bir tutarsızlık bu!
Ülkü Ocaklı, Alperen Ocaklı ve hiçbirinden olmayan ülkücü! Yukarıda; parti abmleminin üçe ayrıştırılması, tabana da aynen sirâyet etmiş diye gördüm ve korktum! Öfkem, kat-kat arttı! Ülkücülüğe ve Türk Milliyetçiliğine ters düşmeye başlayan bir MHP, Ülkücü-Milliyetçi ama Başbuğ'la nizalı bir BBP, Başbuğ'la ve ülkücülükle birebir örtüşen ama nedense markalaşmış MHP'den başka yer göremeyen fanatikler tarafından yalnızlığa terk edilmiş bir ATP ve asıl bunların tamamından daha incitici bir durum sergileyen ve kendileri de kahrolan bu üç partiden de olmayan Ülkücüler!...
Bizi bu hallere düşürenden Allah sorsun!
Şimdi de üniversitelerde ve gençlikte Alperen Ocaklı, Ülkü Ocaklı ve bunların hiçbirinden olmayan serbest Ülkücüler icat ettiler! Allah bir daha sorsun!
Yiğit Ülkü Ocaklılar;
Gazi Alperenler; Sütten ağzı yanmış olmasına rağmen üflememek için yoğurda asla tenezzül etmeyen bir ağabeyiniz olarak, Allah rızası için sizlerden yalvararak bir ricam var! Lütfen bizi birbirimize düşürmek isteyen işbirlikçilerin oyunlarına düşmeyin! Yoldaşını terk edip gidenleri bir sokak kaltağına değişen zihniyetin mensupları, yerli işbirlikçilerin, milliyetsiz milliyetçilerin oyunları yüzünden, onlara taraftarlık yapmanın süper ayıbıyla birbirine saldıramaz! Saldırmamalı!...
Ülkü Ocakları genel merkezi'ne de bir hatırlatma yapmalıyım. Ülkü Ocakları asla bir partinin, yani MHP'nin fedailiğini yapacak bir kuruluş değildir! Bu amaçla kurulmamıştır! Ülkü Ocakları, ehil Türkler yetiştirmekle mükellef bir ocaktır. Partinin gençliğinin adı "MHP Gençlik Kolları"dır. Korkarım ki; Ülkü Ocakları'nı MHP'nin bir yan kuruluşu gibi gösterme gayretleri, Ülkü Ocakları'nı kapatmak isteyenlerin çok kurnazca bir oyunlarıdır!
PKK'lılara karşı susturulan ve susan; Kerkük Mitingleri'ne önce katılmayıp sonra provoke etmek için katılan ve çıkarmak istedikleri kavga akîl aksakal ülkücüler vasıtasıyla engellenen; millî meselelerde miting yapmaktan bile men edilen ve "Ülkücüler sokakta olmayacak!" ajitasyonu arkasına saklananları; ne millet, ne tarih, ne kamu vicdanı asla affetmeyecektir!
Azaplı Mikâil'in bir şiirini Türkiye Türkçesi ile bir daha arz edeyim:

Beni belâlara gark eden bilsen
Demek ki öz dostum, kardeşim imiş!
Gözlerimi tutup, başımı kesen
Yabancı değilmiş, sırdaşım imiş!...

Azaplı; o zalim zulme "nûr" diyor!
Denizler üstüne saray kur diyor!
Bir tuhaf ses bana, "Durma vur!" diyor!
Aslında dövdüğüm, öz başım imiş!

Alperenler, Ülkü Ocaklılar, Ülkücüler, gazi dervişler; Allah aşkına müteyakkız olun! Particiliği; ağzına gözüne bulaştırmış bizim kuşağımıza terk ederek Allah aşkına sizler, birer ehil ve başarılı Türk olarak yetişmek için gayret edin!
"TÜRK'ÜN HERŞEYİ GÜZELDİR VE HERŞEYDEN GÜZELDİR."
"TÜRK BUDUN; ÖKÜN!"
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

1 yorum:

Adsız dedi ki...

"Türkçe" yaşamak...
kısa ama,
anlamı kocaman bu şiarı
bana da anlattığın için;
sana minnettarım.
TÜRK'ÜN ULUYAN BOZKURT'U!
Mustafa Amcam