Perşembe, Mayıs 08, 2008

İKİ OKUR FERYADI !...

"Ayaklar başı yönetmeğe kalkarsa, kıyamet kopar!"
Başbakan'ın son zamanlarda çok üzerinde durulan tarihi söylemleri!
Bizim köyde ise büyüklerimizden; "Sürü ters döndüğünde ayaklar baş, başlar ayak olur!" Yani ola ki herhangi olağanüstü bir durumda, sürü geri çevrilirse; öndekiler yani en sağlıklı hayvanlar geride kalır ve en arkadaki yani en zayıflar da öne geçmiş olurlar!
Maalesef sürümüz geri çevrildi galiba!
Kıymetli okurlarımızdan sürekli tebrik ve tenkit iletileri almaktayım. Bunlar elbette bendenizin moral gücümün, güç kaynaklarıdır. Gücüm yettiğince her ileti sahibi dostuma cevap vermeğe çalışırım. Bazen yorgunluktan ve kesâfetten ihmal ettiklerim de olur! Umarım haklarını helâl ediyorlardır.
Bazen de beni ilgilendirdiği kadar herkesi ilgilendirdiğine inandığım haberler gelir. O haberleri de sizlerle paylaşmayı bir görev bilirim.
Sizlerle, bana göre haber özelliği taşıyan iki iletiyi paylaşmak istiyorum. Yorum yapmayacağım! Yorum yaparsam haberciliğe ters düşeceğini biliyorum! Aslında haberci değilim ama milyon dolarlarla transferler yaşayan "Şeyh-ül-muharririn"lerden köşede habercilik yapmayı da -galiba- öğrenmemiz gerek!
Bir polis memurumuzun şikâyeti:
"Mustafa bey, yedi yıllık polis memuruyum, şu an ............'da görev yapıyorum. Sizden isteğim, emniyet içersindeki Fetullahçı kadrolaşmayı yazılarınızla vatandaşa anlatmanız. Her karakolun içersinde en az iki tane Fetullahçı polis var ve herşeyi rapor olarak cemaate sunuyorlar. Eğer bunlarla iyi geçinmezeniz, istediğiniz birimde çalışmak yada istediğiniz yere tayin olmanız hayal. Hele hele istihbarat ve teknik takip kadrolarına, belli bi cemaat geçmişiniz yoksa, asla giremez, oralarda çalışamazsınız. Polis memuru yada emniyet müdürü farketmiyor, hangi rütbede olursanız olun, emniyette Fetullahçı değilseniz, sürgün yemeniz an meselesidir. Araştırdığınız taktirde konunun ne kadar vahim olduğunu göreceğinize inanıyorum. Allah,a emanet olun."
Yorum yapmayacağım ama sırasıyla Emniyet genel Müdürü'nün, İçişleri Bakanı'nın ve Başbakan'ın ısrarla ilgilerini isteyeceğim. Ayaklarla başlar tarifinde, böyle giderse ciddi manada sıkıntılarımız olacak!...
Bu da Ankara Dil-Tarih-Coğrafya-Fakültesi öğrencilerinden birinin, öğrenciler adına feryâdı:
"Selamün Aleyküm Ağabeyim.
Biz, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nde okuyan ülkücü öğrencileriz.
Fakültemizde ikinci dönem başında bazı olaylar meydana geldi. Bunun sonucunda pek çok kavga çıktı ve arkadaşlarımızdan gözaltına alınanlar oldu. Okulumuz bir süre tatil edildi. Şu anda eğitim devam etmekte ama biz ülkücüler derslerimize girememekteyiz.
İçlerinde birçok gubun üyesinin bulunduğu karşıt görüşümüzdeki öğrenciler (tkp, pkk sempatizanları, sgd, anarşist vb), bizim derslere girmemize engel olmakta, girmeye çalıştığımız takdirde şiddetle karşılaşmaktayız. Bu olağanüstü hal sürerken eğitim hakkımızın engellendiğini gören, bilen fakülte yönetimi hiçbir şey yapmamakta, yaşanan olaylara, kayıtsız kalmaktadır. Sizden bir büyüğümüz; bir ağabeyimiz olarak bizlere bir yol göstermeniz ve bu konuya bulunduğunuz konum itibariyle dikkat çekmenizdir. Allah'a emanet olunuz. DTCF ÜLKÜCÜLERİ"
Yine yorum yapmayacağım!
Renkleri tamamlayanların, farklılıkların farkında olarak ülke yönetimine talip olanların, "Ülkücüler sokakta olmayacak!"talimatıyla Dolma Kalemler'den iltifatlar kazananların, Ülkücü Öğrencileri fakültelerinde bölücülere karşı sahipsiz bırakanların -ısrarla- ilgilerini çekeceğim!
Bu canhıraş feryâd eden Ülkücü evlâtlarımıza nasıl bir yol gösterebilirim ki?
Siyâsilerimiz, kendi partilerinin hukuka karşı vereceği sınavla meşguller! AB, daha fazla demokrasi maskesiyle bölücülere nerdeyse "Tam bağımsızlık" isteyecek! Asıl konuşması gerekenlerin de yine suskunluk dönemleri!
Allah'a emânetsiniz yavrularım! Emniyette bile ileri derecede yerleşmiş Fetullahçı Ülkücü(!)ler'in sür'atle sizlere himmet buyurmalarını rica etsem acaba benim ricamı duyarlar mı?!!!
Biz kabûl ettik, sen kabul etme Ya Rabbi!
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: