Cuma, Mayıs 30, 2008

ARTIK CANIMIZA YETTİ!...

Bu yapılanlar, korkakların panikleme ile hamilerine sığınmaları değilse cahil cesâretidir ve her iki halde de millî yapımıza, bağımsızlık karakterimize, devletlilik teamüllerimize, törelerimize, türelerimize, milletimize ve devletimize ihânet boyutunda zarar verici işlerdir!
Ve artık Vallahi canımıza yetti!
İki insandan, iki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşından, "Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür." anayasal tarifli, iki Türk'ten daha doğrusu bir Türk ve bir "Türkiyeli"den alıntılar yaparak millî vicdanlarınızda, Allah rızası için mukayeselerinizi rica edecek ve hangisinin daha çok bizden yani Türk Milleti'nden olduğunu soracağım.
Türkiyeli olan; "Türkiye'de sadece gayr-i müslim azınlıklar değil, Müslüman çoğunluk da dini özgürlüklerle ilgili sorunlar yaşıyor." diyor! Hem de Avrupa Parlamentosu (AP) Dış İlişkiler Komitesi üyelerine, Avrupa'da söylüyor! Haçlı'nın 21.yy. versiyonuna ülkesini, devletini şikâyet ederken!...
Türk Devleti'nin kurucularından, aslî unsurlarından olan Türk; "Bilir misiniz? Bu ülkede doğup büyümüş olup da, ezan sesiyle duygulanmayan bir tek Hıristiyan bile yoktur! Hıristiyansanız bilirsiniz tabi, ama Müslümansanız bunu tahmin etmeniz mümkün değil." Diyor!... Hem de Türkiyeli'nin şikâyet ettiği Türkiye'de, bir Hristiyan olarak yaşarken yazıyor bunu! Ve devam ediyor: "Çocukluğumda, ezan sesini her duyduğumda haçımı çıkarıp, “Tanrım beni de koru” diye fısıldardım. Anneannem öğretmişti… Ve eğer yakınındaysam caminin, kısıp gözlerimi, dikkatle izlerdim şerefesinden elini yanağına dayayarak, yanık yanık okuyan o zamanlar genelde nur yüzlü olan, müezzini… “Benim için de dua et” diye seslenirdim kafamın içinden."
Ve devam ediyor bu Haçlı'ya şikâyet edilen Türkiye'nin, Hristiyan vatandaşı Türk; "Sevilen bir insanın cenazesindeyken, cenaze duasına bir ezan sesi karışırsa bazen, tesadüfen, garip bir teselli verir bu bana, çifte duayla uğurlanıyor diye o sevilen… Böyle hisseden bir tek ben değilim hem… Sorun, Müslümansanız ve Hıristiyan dostlarınız varsa şayet…"
Mukayesenizi rica ettiğim bu iki kişiden birincisi, Devletimizin yurt dışında onurunu temsille görevli Dışişleri Bakanımız! İslamcı söylemlerle milletten mazlûma yatarak çok kuvvetli oy almayı başarmış demokrat(!)lardan biri! Demokrasiyi asıl gayelerine ulaşmak için araç olarak görebilecek kadar demokrat(!)lardan oluşan kadrodan biri! Ve şu anda da güncel olarak Cumhuriyet-Atatürk ve kazanımlarına karşı açık savaşanlardan biri!
Diğer Türk ise, bir Hristiyan Türk Vatandaşı! Gözümüzün bebeği kadar sakınmakla ve sevmekle mükellef olduğumuz bir kardeşimiz. Stefo SEYİSOĞLU...Yiğit bir kalem...
Dışişleri Bakanımız olan kişinin devletimizi, Müslümanlığın rahat yaşanmadığı şeklindeki şikâyetiyle utanırken, Stefo SEYİSOĞLU adındaki Hristiyan azınlık diye zorla ötekileştirilmeğe çalışılan kardeşimizin, arkadaşını askere yollarken; "Kardeş olmak aynı anadan aynı babadan olmak mı derdim hep. Değilmiş!... Daha iyi anlıyorum şimdi. Hele bu sabah uyandığım anki ruh halimi sizlere anlatamam. Zaten damarımdan fışkıracak acım 15 şehit ve daha niceleri için. Bir son söz gerekir şimdi yazacak... Hep asil milletimiz okuyacak değil ya bu mektubu... Hainlerden de okuyacaklar olacaktır! Hedefse hedefin en kallavisiyim ben!... Çünkü bir dakika bile düşünmeyeceğim sizi yok etmek için!... Hem tüfeğimle savaşacağım... Hem kalemimle... " diye seslenebilecek kadar cesur ve milletçi tavrıyla gururlanıyorum...
Bu iki kişiyi mukayese, çok insafsızlık olacak biliyorum ama neden "Canımıza yetti!" dediğimizin anlaşılmasını kolaylaştırır düşüncesindeyim.
Ve bütün meraklı ve sevgi yürekli dostlarıma, Stefo SEYİSOĞLU adındaki yiğit sevgi adamını, www.diplomathaber.com adresinden okuyarak tanımalarını şiddetle rica ediyorum.
Bu yiğit yüreklerle bir arada olarak biz, bu korkak demokrat maskelilere ilk seçimlerde hadlerini bildiririz eminim...
Çünkü artık canımıza yetti!
-Rahmetli Necip Fazıl'ın deyimiyle "Şerbakan"- Mücahid Erbakan ve bu demokrat maskelilerin onunla ilişkileri hakkında daha sonra söyleyeceklerim olacak inşallah!
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: