Salı, Mayıs 06, 2008

DEPREM ÇADIRI'NDA TSUNAMİ !...

"Deprem Çadırı" nda deprem başladı!
AKP'nin ilk kurulduğu günlerde; bir "Deprem Çadırı" kurulduğunu, depremden evleri zarar gören veya depremden korkanların bu çadırda mecbûren toplandıklarını ama herkesin gözlerinin kendi evlerinde olduğunu söylemiştim.
O zaman ki oluşturulan sûni siyâsi depremin kuvvetini hesaba katamamışım demek ki! Sûni olduğu için pek kalıcı olamayacağını düşündüğüm deprem, bayağı kuvvetliymiş! Öylesine kuvvetliymiş ki aynı anda; hem "Şerbakan Hoca" nın Saadet Partisini, hem Karaoğlan Ecevit'in Demokratik Sol Partisini tam ortadan ikiye bölerek deprem çadırına mecbur etmişti! Hatta bölünmez, asla fire vermez zannedilen Başbuğ Alparslan Türkeş'in MHP'sinden de "Oğul Beğ" ve arkadaşlarını koparmıştı!
Depremden sonraki artçı depremlerin ardı arkası kesilmedi!
Dolayısıyla da Deprem çadırı etrafına geçici âfet konutları inşa edildi! Âfet konutlarına yerleşen depremzedelerden bazıları, yeni konutlarını kendi evlerinden daha sağlıklı ve depreme dayanıklı zannetmiş olmalılar ki, kalıcıymışlar gibi yerleştiler bu âfet mahallesine!
Bir şeyin ya farkında olamadılar, ya da afet konutlarına veya deprem çadırına çok güvendiklerinden çadırın ve âfet konutlarının fay hattı üzerine inşa edilmiş olduğunu, fark edemediler!
Çünkü deprem çadırını da, afet konutlarını da kendileri kurmamıştı!
Deprem veya bir doğal âfet olduğunda, deprem çadırını ve afet konutlarını eğer güçlü bir yönetim varsa devletler kurar. Depremzedelerine devletler el atar. Çadır verir, yatak-yorgan-battaniye verir.
Deprem çok güçlüyse veya güçlü bir yönetim yoksa bu kere deprem çadırını, milletler arası dayanışmayla milletlerarası kuruluşlar kurarlar. Bizdeki 'Deprem Çadırını" ise milletlerarası kurumlar değil emperyalist devletler, hatta dünya jandarmalığına soyunmuş tek emperyalist devlet olan ABD kurdurdu! Müteahhitliğini de AB'ye verdi!
Ve tam fay hattının üzerine kurdurdu çadırı ki, artçı bile olsa deprem güçlü hissedilsin ve çadır sakinleri korkarak evlerine bakamasınlar!
Oluşturulan sûni depremde, kırk yıllık liderleri "Mücahid Erbakan" ı, bir anda terk ederek 'Milli Görüş Gömleği' ni çıkarıp, "değişip gelişerek" terk edenler; depremin bitmeyeceğini ve "deprem çadırı" nın kalıcı olduğunu zannederek, depremzedelere olmadık hakaretler ettiler!
"Şerbakan Hoca" nın kendileri için sarf ettiği sözlerin benzerini, şimdi kendileriyle beraber terk ederken "değişen-gelişen" bir arkadaşları için kullanmağa başladılar!
Son seçimlerde, sürpriz bir kararla aday olmayacağını açıklayan ve öğretim görevlisi olarak inzivâya çekilen bir arkadaşlarının; son zamanlarda, kendisine müstâkil bir çadır kurma düşüncesinden rahatsız oldular! "Partili gibi değil, muhalefet mensubu gibi konuşuyor. Bu süreçte partinin durumundan yararlanmak, kendine pay çıkarmak istiyor." şeklinde sert ve ayıplarcasına beyanlarda bulunmaya başladılar!
Etme bulma dünyası bu beğler!
Ne doğrarsan aşına, o çıkar kaşığına! Siz yapınca akıllılık, değişme-gelişme ama size karşı biri yapınca ihânet öyle mi?
Vay be!
Amma sâdık kişilermişsiniz ve sadâkat denen kutsal duyguyu, amma bilirmişsiniz!
Çok ah aldınız!
Çok beddua aldınız beğler ve "Deprem Çadırı" nızın fay hattı üzerine inşa edildiğini göremeyecek kadar da korkak veya ürkektiniz! Korkak veya ürkek değildiyseniz ne olduğunuzu söylemeye edebim ve yasalar izin vermiyor!
Zaman geçiyor.
Hukuk işliyor! Millet, sabrı su keserek olacakları bekliyor! Artık olacak depremin gücü de milletin umurunda değil, "Deprem çadırı"nızın göreceği zarar da!
Dedim ya "Etme bulma dünyası bu!"
Ettiğiniz kadarını bulacaksınız. Çünkü Allah, ibreti aslâ ahirete bırakmıyor!...
"Deprem Çadırı"nda tsunami var galiba! Etkisi nerelerden hissedilecek onu da bekleyip göreceğiz...
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: