Pazartesi, Mayıs 26, 2008

DEMİRCİ EFE'LER HAZIRLAR...

Kim, neresinden, nasıl bakar ve nasıl yorumlarsa yorumlasın!
Bu işler artık tahammül sınırlarını aştı! "Ürümesini bilmeyen it, yürümesine kurt çağırır." diye bir ata sözümüz var! Demek ki bu ürümesini bilmeyen itler, bu ata sözünden de habersizler ki böyle pervasızlaştılar!
"Eyüp'te asker uğurlamak için şehirlerarası otobüs terminaline gitmeye çalışan konvoya bir grup, taş ve sopalarla saldırdı. Konvoyda bulunan 1'i çocuk 3 kişi, sıçrayan cam kırıkları ve atılan taşlarla yaralandı./.........ellerinde sopa ve taşlar olan yaklaşık 40 kişilik bir grup PKK terör örgütü sempatizanı konvoyun yolunu kesti."(haberturk)
İtin ölümü geldiğinde cami duvarına siğermiş! Bunlar bu fiili yapıyorlar! Bunların, daha doğrusu bunları metropollerde askere gönderilen aday Mehmetçikler'e "kıs-kıs"layanların amaçları belli! Bu, -konu mankeni de değil- figûran salaklar, kendilerini bekleyen sondan habersizler!
Hadi bunları, bizi ısıran kapı köpeklerimiz sayarak veterinerleri devreye soktuğumuzu ve işin doğrusunun da bu olduğunu kabullenip ve tahrik eden olmamak için bu konuda susma hakkımı kullanayım!
Pekiiiiii! Anayasa Mahkemesi Başkan Vekilini veya karısını adım adım takip ederek dinledikleri söylenen Emniyet Genel Müdürlüğümüz'ün ilgili birimleri, neden orada yoklar! Devletin ve Cumhuriyetin bütün temel kurumlarıyla, yetmedi sayarak en sonunda da yasalarla, yargı kurumlarıyla kavgaya tutuşmayı siyasî başarı sayan Hükümet'in, başarıyla kamufle olabilen, lâzım olduğu yerlerde asla görülmemeyi başaran İç İşleri Bakanı nerdeler?
Beyler! Artık bu hainler, dağa falan çıkmaya bile tenezzül etmiyorlar farkında mısınız? Yoksa "Acaba gündemi değiştirebilirler mi?" diye bu salakça hainliklerden mi medet umuluyor? Fiziki kimlik travmalı bir sanatçımız; "Ben doğurmuş olsam çocuğumu bu şartlarda askere göndermem!" demişti diye seslerini ayyuka çıkaranlar, eeeey milliyetsiz milliyetçiler neredesiniiiiz?
Başları sıkışınca; "Tek Bayrak, tek Vatan, tek Millet" diye nutuklar atan ama asla "tek dil" demeyen, diyemeyen; millet derken neyi kastettiklerini dahi takıyye maskeleriyle kamufle eden siyasilerimiz, neredesiniiiiiz?
Bu coğrafyada Devlet yok mu? Eğer varsa bu devletin kolluk güçleri, asayiş görevlileri, istihbarat birimleri yok mu? Var olan istihbarat kurumlarının görevi, sadece hükümete muhalif olan birimleri ve kişileri takip etmek midir? Gerçi onların da, kimi, niye takip ettikleri ve dinledikleri de kesinleşmedi ya! Fotoğraf kareleri, netleşeceğine gittikçe flulaşıyor!
İki aydır Erhan Göksel diye birisi, bangır bangır bağırarak bir şeyler söylüyor! Ve "25 yıldır asla tekzip edilmedim!" diye de övünerek bir şeyler söylüyor!
Düne kadar olanları ve bir de şimdi askere gönderilen aday Mehmetçiklerimize büyük şehirlerimizde PKK'lıların saldırabilecek kadar pervasızlaştıklarını da görünce;
Heeeeeeey! Neler oluyor?
Bu memleketi sahipsiz, bu milleti de bu kadar duyarsız mı zannediyorsunuz? En hasta tarifli zamanında yedi düveli dize getiren bu millet, şimdi öfkelenirse sizlerin kıyametiniz olmaz mı? "Aklınızla mı hareket ediyorsunuz yoksa sizlere bu aptal rolü mü verildi?" diye sormaktan bizi kim mani edebilir?
İktidarın, kendi başının çaresine bakmakla meşgul olarak seyirci kaldığı; muhalefetin seyirci olabilmek için bilet kuyruğuna girdiği bir kalabalıktan siyâset beklemediğimizi nasıl anlatmalıyız?
Sağır kulaklarınızın duyması, görmeyen gözlerinizin duyması için kaç kişinin toplumsal öfkeye kurban verilmesi gerek?
Beyler! Millet gerildi!
Milletin sabrı bitmek üzere! Sizin partinizin kapatılıp kapatılmamasıyla ilgilenmiyor millet farkında değil misiniz? Yoksa bu kadar farkında olamamanız yüzünden mi yargı sizi mercek altına aldı?
Hadi siyâsilerimiz de bilet kuyruğunda oldukları için çok meşguller diyelim!
Cumhuriyet Savcılarımız, sizler neredesiniz? Bu askere uğurlanan Mehmetçik adaylarımıza yapılan saldırıyı, görmezden mi geleceksiniz? Bizim de görmezden gelmemizi mi bekliyorsunuz? Evimizin önünde koruyamadığımız çocuklarımızı, dağda bu şerefsizlere karşı nasıl koruyacağız?
Haaaa! Ürkmüş, korkmuş falan değiliz! Çok öfkeliyiz çoook!
Millî öfkemizi haber vermeğe çalışıyorum sadece! Bu milletin bağrında sayısız "Demirci Efe" nin olduğunu hatırlatırım! Ve Demirci Efe'ler sanki filintalarını ellerine almak üzereler!
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: