Pazar, Şubat 22, 2009

AÇIK MEKTUP...

Sayın Genel Kurmay Başkanım;
İlker Paşa'm!
Hasım sahibi, düşman sahibi her şahsın maddî gücü nisbetinde silahlandığı ve sıkıştığında silâhına el attığı, bilinen insânî bir gerçektir. Tamamen sivil insanların, sivil çocukları olmamıza rağmen çocukluğumuzda aldığımız eğitim ve öğretimlerde bize; "Su uyur, düşman uyumaz!" öğretilmişti. Bir Türk'ün dünyaya bedel olduğunu da öğrenmiş ve inanmıştık. Bizim kuşakta hâlâ bu inanç dipdiridir.
Milletlerin devletleştikten sonra savunma araçları, silâhları sizce de bilinir ki ordusudur. Hele Türk Silâhlı Kuvvetleri gibi Cumhuriyeti kurmuş bir kurumun, Türk Milleti nazarındaki yeri değişmezdir, tektir. Türk Milleti, her sıkıştığında gözünü Ordusuna, Genel Kurmay Başkanına çevirir! Siyâset lümpenleri, kıravatlı mafyalar, îmanlı-imansız soyguncular, hortumcular ise; kontrollerindeki basın ve medya aracılığı ile, halkın (onlar millet demezler!), askerin siyâsete karışmasını istemediğini, demokrasiye müdahele etmemesi gerektiğini söylerler ha bire!
Paşam!
Bendeniz de defâetle; "Asker kışlasında, imam camisinde kalsın." diye seslendim. Hatta, daha da ileri gidip ve emekli Paşalarımızın siyâsetle ilgilenmelerine; "Biz memleketi, emekli olduktan sonra vatan kurtarmaya soyunanlardan kurtardığımız gün kurtarırız." dedim. Sizden önceki Genel Kurmay Başkanımız'a seslenerek; "Paşam, siz sınırlarımızı koruyun. Düşmanlarımıza karşı koyun ve cevap verin. Allah korusun ölürseniz şehîdimiz, kalırsanız gâzilerimiz, kahramanlarımız olun. Siyâseti, deneme yanılma metoduyla doğruyu buluncaya kadar bize, millete bırakın." diye seslenmiştim. Bu seslenişlerim; "Ordu Millet" inançlı bir Türk'ün sesiydi.
Paşam! "Aslî unsurlarıyla yönetilmeyen milletler için izmihlâl mukadderdir." öğretisini çok ciddiye alan bir Türk olarak, şimdi de size sesleniyorum. Lütfen beni duyun!
Görevlerini bî-hakkın yapan ve başarılarından dolayı, üç altın madalya, 180 takdirnâme almış; üç üniversite bitirmiş, 22 ayrı özel eğitimi başarıyla tamamlamış bir Kahramanımız'a, Levent Göktaş Albay'a yapılanları size şikâyet ediyorum! Biliyorum ki farkındasınız ve çok hassâsiyetle izlemektesiniz! Ama Türk Milleti olarak sadece hassâsiyetinizle yetinemiyoruz!
Paşam! Levent Göktaş Albay'ın, Atila Uğur Albay'ın, Hurşit Tolon Paşa'nın, Şener Eruygur Paşa'nın, Veli Küçük Paşa'nın sizlerden başka kimsenin desteğine ihtiyaçları yoktur! Yetişme tarzları ve karakterleri gereği başka hiç bir himmete tenezzül de etmezler! Türk Milleti olarak, yeni bir "Boğazlayan Kaymakamı" olayına tahammülümüz, yoktur! Apo alçağını yakaladığı, sorguladığı ve gözetim altında tutulduğu cezaevinin komutanlığını yaptığı, işbirlikçi-muhbîr basın tarafından yazılan askerlerimizin, acayip bir tesâdüfle ve "Devlet Yanlısı Çete"cilikle hatta terör örgütü mensûbu suçlamalarıyla yargılanmaları, millî vicdânımızı çok yaralıyor!
Paşam! Millet olarak Vatan savunmasında, devlet adına aldıkları görevleri başarıyla yapmaları yüzünden sayısız madalyalı Kahramanlarımızın; onurları, izzet-i nefsleri, itibarları, millet vicdânına dolayısıyla komutanları ve silâh arkadaşları olarak size emânettir! Kahramanlarımıza lütfen sahip çıkın! Sâhip çıkın ki bütün bu olumsuzluklara rağmen, tek evlâdının ellerini kınalayarak Vatana kurban gönderen milletin onuru rencîde olmasın! Sahip çıkın ki yeniden millî görevlere gönüllüler bulmakta sıkıntı yaşanmasın!
Paşam! Hukuksa hukuk, yargılamaysa yargılama, hukûken imkânı ve oluru varsa lütfen Kahramanlarımız'ı, o AB-D kampüsünden alın! Alın yargılayın ve mahkeme sonuçlanmadan da aslâ tahliye etmeyin! Suçları varsa asın! Bu kahramanlarımız ne yapmışlarsa, fiilen görevliyken görev diye yapmadılar mı? Görevlerini bî-hakkın yaptıkları için de terfi ederek generalliğe yükselmediler mi? Başarılarından dolayı sayısız ödül almadılar mı? Alınan ödüller ve terfiler sonradan suç sayılacaksa yeni kahraman bulabilir miyiz Paşam? Kahramanı olmayan ve kahramanı ölmeyen toplum millet mi olur Paşam?
Bu mektûbum size ve şahsınızda Yüce Türk Milletinedir...
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: