Cumartesi, Şubat 14, 2009

YENİÇAĞ'LININ ÜSLÛP FARKI...

Okurlarının hâricinde hiç bir gücün satın alamadığı ve alamayacağı Yeniçağ'ın duyarlı okurlarından, tebrîkler ve tenkîdler almaktayız. Şahsen, tamamına cevap vermeğe özellikle özen gösteririm. Bazen, değişim hızına yetişemediğim sûni gündemler yüzünden, geciktirdiğim cevaplar olur! Bu yüzden defâetle özür diliyorum.
Ve izninizle bir konunun da açıklıkla bilinmesini istiyorum; sizlerin yani dünyayı Türkçe okuyan Yeniçağ okurlarının bizleri sevdiğinizin defalarca misliyle biz de sizi seviyoruz.
Biliyoruz ki, kuş kanatsız uçamaz. Yine biliyorum ki; ağzımıza geleni değil aklımıza geleni, hür vicdânımızda sorguladıktan sonra yazdığımızda, bizden ürken-korkan, rahatsız olan ve bize kinlenen işbirlikçiler, bize karşı yapabileceklerini düşünürken arkamızdaki on binlerce Yeniçağ Okuru'nun tavrını da hesâba katıyorlar!
Biliyoruz ki; okurlarımız bize arka verdikçe biz coşuyor ve bizler coştukça geleceğimizin teminâtı gençlerimiz, -inşallah- aydınlık günlere doğru koşuyorlar.
Kelimelerle oynamayı seven ve zannedersem beceren biri olmama rağmen, bendenizin karakter duruşumu netleştiren okurlarımızı ifâdede ve onlara iltifatta yetersiz kaldım biliyorum! Başka anlaşılmasından, başka yorumlanmasından endişeliyim aslında! Neyse...
*******
Ülkemizi ve dünyayı Türkçe okuyan duyarlı bir okurumuz; kimliğini ve mesleğini de açıkça yazarak, bir konudaki tesbîtini paylaşmış benimle. Millî duruşa ve millî duruşlu Türklere özel kîni olduğu söylenen yetkililerden bir zarar görmemesi için bu okurumuzun mesleğini yazmayacak, adını da kısaltarak vereceğim.
Y. YÜREK isimli okurumuz; son Davos olayını ve o ana kadar olanları, hür mantığından süzdükten sonra diyor ki; "Ey Davos'ta beş dakikalık asil duruşa(!) onay isteyenler! Vatandaş, AKP'nin 6 yıllık iktidarında ABD, AB, Talabani, Barzani ve PKK karşısında sergilediği ezik duruşu oylamaya kalkarsa, haliniz ne olacak? Ve hatırlatmaktır görevimiz; Şimon Peres'i 2007 yılında TBMM'de ayakta alkışlayıp karşılayanları… Ama Hamas lideri Halid Meşal, Ankara’ya geldiğinde, onunla resmi olarak muhatap olmaktan kaçınan ve bunu ısrarla deklare edenleri… ABD ve İsrail korkusu sebebiyle Meşal'in konvoyu ile karşılaşmamak için kaldırım değiştirip bir mobilyacıya girenleri… Korkudan, Hamas lideri ile Dışişleri Bakanı kimliği ile değil AKP'li kimliği ile konuştuğunu söyleyenleri… Hatırlatmak ve unutturmamak da bizim görevimiz… ACİZÂNE Saygılarımla."
Tesbîtlere aynen katılmaktan öte ,bir yönüyle daha iftihâr ettim okurumuzun, okurlarımızın: Kocaman köşe yazarı ünvanıyla, "ağzından yellenen"lerle, okurlarımızın üslûbu arasındaki farkla övündüm, gururlandım.
Bu farkla ve böylesi ehîl yüreklerin tanıdıkları farklılığımızla, övünmeyelim mi?
Tanrı, bu güzel Türklerin sayısını artırsın. Sayılarının milyonlar olduğundan emîn olduğum bu güzel Türklerin bir arada durmalarını nasîb etsin... Bu güzel Türkler, bu edepli-âdaplı ve cesûr duruşlarıyla bir arada olurlarsa, bu muhteşem görüntüden ürkmeyecek/korkmayacak hain mi olur? Bu muhteşem birliğe teslîm olmayacak korkak mı kalır?
"YÜZDE YÜZ TÜRK OLDUĞUN GÜN, CİHAN SENİNDİR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: