Perşembe, Şubat 05, 2009

"BİR HİLÂL UĞRUNA KIRK YIL"

Ülkücüler ve halk arasındaki fısıltı açılımıyla. "Alparslan Türkeş Partisi", ATP' nin Genel Başkanı kırk yıllık dostum ve Ağabeyim Sayın Oktay ÖZTÜRK'ün kulaklarını çınlatarak başlamak istiyorum. Hayatını ülkücü olarak yaşamış ve hareketin, Anadolu'dan seyreden hemen her milimetre karesinde olmuş bir ülkücü Oktay Öztürk. Başbuğumuz'un son döneminde de, Ülkü Ocakları ve gençlikten sorumlu Genel Başkan Yardımcısıydı...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, her seçim döneminde; kendine yandaş adayları açıkladıktan, Anadolu'daki Dâvânın Aysbergleri, Ülkü Devleri'ni devre dışı bıraktıktan sonra yaptığı bir uygulaması gündemde yine!
Yaklaşık elli bin kişiye, PTT'ye özel yaptırılan Devlet Bahçeli resimli/pullu davetiye göndermiş! Devlet Bahçeli'ye göre -küskün olan- elli bin kişiyi, yeniden birlik-beraberliğe dâvet etmiş!
Özel yaptırılan pullarda, "bir hilal uğruna 40 yıl" sloganı; mektupta ise, "Küskünlükleri sona erdirelim, birlik ve beraberlik içinde olalım. Geçmişte ne olduğu önemli değil, önemli olan bugün." mesajı iletilmiş!
Anadolu'da; "Aynaya bakan, kendini görür." diye müthiş bir doğru vardır. Devlet Bahçeli de aynaya baktığında kendini görüyor ve her kesi de kendisi gibi zannediyor demek ki! Tam burada Sn.Oktay Öztürk'ten dinlediğim bir kıssayı aktarayım: Şeytan, aklına ve sözüne inandığı birine dert yanar. "Yahu; kırk milyon sene ben, Allah'a hizmet ettim. Bütün meleklerin en bilgesi bendim ama, bir hatamdan dolayı Allah beni cennetten kovdu! Kıyamete kadar da kovulmuş, taşlanmış ve lânetlenmiş îlan etti. Haksızlık değil mi bu?" Muhatabı şeytanın sözünü kesmeden dinler ve; "Bak Şeytan. Doğrudur sen kırk milyon yıl Allah'a hizmet ettin ama bir an olsun inanmadın! İnansaydın emrettiği anda Adem'e secde ederdin." der.
Kıssadan hareketle önce Devlet Bahçeli'ye; en yakınındakilere, en fazla hizmetinde olduğunu zannettiklerine dikkat etmesini öneririm. Kendisine inanan kaç kişinin olduğunu veya yarın elindeki makamı kaybettiğinde yanında kaç kişinin kalacağını düşünmesini öneririm. Uyarıdan sonra mektuba dönelim:
1967 yılından beridir yani 42 senedir ülkücüyüm. Demek ki MHP, kırk yaşından büyük! Benim harekete intisabımdan 6-7 sene öncesi de var. CKMP dönemini MHP tarihinden ayrı saymak, ya bilgisizliğin ya da samimiyetsizliğin işâreti olmaz mı?
Bana mektup gelmedi! Şaşırmadım! Çünkü mektubun küskünlere yazıldığı söyleniyor. Bizler ülkücüler olarak Başbuğumuz'dan; "Ülkücü kimseyi küstürmemeli, kendisi de küstüm otu olmamalı." diye dersliyiz. Biz küsmeğe tenezzül etmeyiz. Umulandan küsüleceğini, kuldan da küsülecek cesâmette birinin olmadığını biliriz. Tanıdığım hiç bir ülküdaşım da, kimseye küsmeğe tenezzül etmez. Ve hiç bir, "ülkücü gibi ülkücü"nün mektup almadığını biliyorum. O zaman! Demek ki, aslâ küsmeyeceklerini bildiği Ülkü Devleri'nden küsen bir Devlet Bahçeli var! Küstüğü, dolayısıyla umduğu, dolayısıyla korktuğu Ülkü Devleri ile barışmayı aslâ düşünmemiş!
Sadece; "Bir hilâl uğruna kırk yıl" gibi eksik bir sloganla MHP'nin "Üç Hilal"ini teke düşürdüğünü, yol arkadaşlarının şuur altlarına yazma gayretinde! Ülkücüler; "Bir hilâl uğruna Ya Rab, ne güneşler batıyor" daki hilâlin ne olduğunu, bilirler. Siyaseten sancaklarının, "Üç Hilâl"li olduğunu da...
Tam da seçim zamanı; yandaşlarından yaptığı adaylarla, diğer partilerin hatta AKP'nin yolunu bulmakta mahir, dışlanmış belediye başkanlarını listesine aldıktan sonra, böyle bir uygulamaya kalkmış!
Sn.Oktay Öztürk'te dahil, mektup alan bir ülkücü bulamadım! Demek ki kendisine yakın ve yandaş olan ve listede yer alamayan küstürdüklerine gönderilmiş mektuplar. Balgat Cenahı'ndan birileri; genel başkan yardımcılarına ve millet vekillerine mektup gönderildiğini söylediler. Hayırlı olsun!...
DB pullu, beş-on damgalı mektupla, seçim süresince susma kararımızı da bozmayı başardılar vesselâm!...
Şimdi seçimi, MHP'nin adayları mı yoksa Devlet Bahçeli mi kaybedecek? Rakip te, makamını ortaya koyan, Davos fatihi Kasımpaşalı Başbakan iken...
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

1 yorum:

Adsız dedi ki...

bu 3. yazım hocam size hocam diyorum ama umarım haddimi aşmıyorumdur

etrafınızda ve etrafımda okadar çok sizinle aynı fikirde olan ve türküğü ile gurur duyan arkadaşlarmız mhp konusunda yani halk olarak sempati duyan herkes şimdi bir nevi sözü geçen küskünler bence onlar ve benim gibi vatanını milletini vede herşeyin önünde tuttuğu türklüğünü bu duruma getirenlerdir size şşöyle bbir sorum olacak bize yani kendisine ülkücü olarak gören arkadaşlara yeni bir lider adı(benim akımda bir isim var hocam ve kendisini yakından takip ediyorum ama henüz tanışmak nasip olmadı ama umarım sizde dahil bu kişilerle tanışmak nasip olur)hocam işin özü bir araya geliş vesilemiz olmasını yüc allahtan dilerim.(yazdığımı okuyunca kendimi aklımdakileri tam olarak anlatamamışım ama umarım biraz olsun anlaşılır. sayglılARIMLA
tayfungundogdu@hotmail.com