Cuma, Mart 28, 2008

DEPREM ÇADIRIN'DA DEPREM !...

Büyük Türk Milleti;
Şimdi aklın mesaiye başlama saati...
AKP'nin ilk kurulduğu ve "İnadına Tayyip" sloganıyla fırtınaların estirildiği günlerde, AKP'ye "Deprem Çadırı" demiştim. Deprem Çadırı; afet sırasında, çok elzem olan, hırlının-hırsızın, zenginin-fakirin, doğrunun-yanlışın, güzelin-çirkinin birlikte istifâde ettiği, insâni bir adrestir. Bu çadıra, herkes sığınır. Sığınmacıların tamamının gözü; ısrarla depreme direnmeğe çalışan evlerinde ve kulakları da ısrarla yerin derinliklerinden yeni depremleri duyabilmeğe kilitlidir. Türkiye; bir anayasa kitapçığının atılmasıyla başlatılan sûni bir depreme tabi tutuldu. Sûni depremi oluşturanlarca kurulan "Deprem Çadırı"na çaresizlik içinde herkes sığındı. Geçen zaman içinde "Deprem Çadırı"na sığınanlar; ne artçı, ne de öncü depremlerin kesilmediğini görünce ve evlerinin de bu aralıksız sûni depremlere rağmen yıkılmadığını gördükçe yavaş yavaş evlerine çekilmeğe başlamışlardı.
Şimdiyse "Deprem Çadırı"nda deprem var!...
Sûni deprem yaparak, deprem çadırını da birlikte planlayan senaristin yerli taşeronları; kendi aralarındaki paylaşımda hata yaptıklartını fark ettiler artık! Köşk'e kimin çıkacağı konusunda yerli taşeronların akıllarını karıştırmayı -bilerek veya bilmeyerek- başaran MHP, "Deprem Çadırı"ndaki depremin de öncüsü oldu! Bu hakkını teslîm etmek durumundayız.
MHP'den, bu doğrularının sayısını artırmasını istemek onlar kızsalar da bizim hakkımız. Bu müstesna coğrafyanın sakinlerinin, bu coğrafyayı bin yıldan fazladır can bedeliyle vatanlaştıran Türk Milleti'nin artık milliyetçiliğin de bir adım önüne geçerek yeniden "Milletçilik"e soyunması zamanıdır.
Türk Milleti'nin hâkimiyetindeki tebaanın, vatandaşların, insanların huzura doyduğunu tarih, defalarca şahitlik ederek ispatlar. Bir şeyin daha farkında olmak durumundayız; Türk, ittifaklar kurmaz. Türk'le ittifak kurulur. Türk'ün müttefikleri olur. Ve Türk, tarihi boyunca müttefiklerine de huzur bahşetmiştir. Yakın tarihimizde Türk'e müttefik olan Almanlar, iki kere yenilmiş olmalarına rağmen, Türk'ün iş gücü desteği ile kısa zamanda toparlandı dersem abartır mıyım?
Şimdi, AKP adındaki "Deprem Çadırı"nda kalışlarından dolayı kendilerini vicdânen borçlu ve sorumlu hisseden Milletvekillerine seslenme şansımı kullanmak istiyorum.
Duyarlı Türkler;
Sûni depremin ve deprem çadırının yapımcıları olan Haçlı, büyük bir iştahla vatanımızı, devletimizi, bütünlüğümüzü hedef aldı. Deprem Çadırı'nın yerli taşeronları da "BOP Eş Başkanlığı"nı, bir pâye imiş gibi kabullenerek, sizlerin sûni depreme dayanan evlerinizi satlığa çıkardı ve epeycesini de sattı! Hâlâ bu açıkça peşkeş çekilirce yapılan-yaptırılan talanı seyretmekle borç ödediğinizi mi zannediyorsunuz?
Allah aşkına kendinize dönün.
Türk Milleti; kendine dön!
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: