Pazar, Mart 02, 2008

SADECE; "NİYEEEE ?..."

Ne kadar sürer? Bilemiyorum...
Ne kadar dayanabilirim? Onu da bilemiyorum. Ama biraz susmak istiyorum!...
Niye mi?
AB'ci değilim, AB'cilerin,
ABD'ci değilim, ABD'cilerin,
"Şehitler ölmez, Vatan bölünmez." diyenlerdenim, bölücülerin,
Hiç "Atatürkçüyüm!" dememiş bir Muhteşem Türk Atatürk sevdalısıyım, 'sahte Atatürkçü'lerin,
Laikliği kendilerine göre bir din gibi algılayan-yorumlayan ve yüzyılların en katı bağnazlığını-yobazlığını sergileyen, sahte laik/çi/lerin,
Türk Silahlı Kuvvetleri'ne, Genel Kurmay Başkanım'a ve erkânına çok güvenenlerden ve sevenlerdenim, onları istifâya çağıran ve Ordum'a işgalci diyenlerin,
Demokrat olmamama rağmen; Apo alçağının kardeş ve ailesinin oylarıyla aynı güce mahkûm edilen oyuma gülenlerin,
O alçak oylarla Meclisim'e girerek milyar milyar maaşlar alıp teröristlere alkış vuranların, Meclisim'deki "PuKaKa"lıların,
Dinler Arası Diyalogcuların,
Medeniyetler Arası İttifakçıların,
Büyük Ortadoğu Projesi taraftarlarının ve BOP Eş Başkanı taraftarlarının,
Şehîtlerimize sahip çıkılmasını tahrîk sayan, PKK'lı cesetlerinin insan haklarını savunmaya soyunan sahtekâr, hâin, bölücü, yerlişbirlikçilerin,
"Karen Fogg Çocukları"nın,
"Dolma Kalemler"in,
"PuKaKa"lıların,
Irkçı, şövenist, faşist, bölücü Kürtçüler'in,
Devâsa mes'eleleri, hatta savaşı bile önemsemeden yarım metrelik bir bez parçasının adını tesettür ve "Allah Emri" koyup arkasına din adına saklananların,
Mehmetçik savaştayken kendi maaşlarına zam fırsatçılığı peşinde olan akbabaların,
Son zamanlarda çok artan "Sahte Dinci"lerin,
Alttan alttan, kıçın kıçın gülmelerine, çok tahrîk oluyorum!...
Konuşursam küfrederim!...
İşleyeceğim suçtan veya yargılanmaktan korkmuyorum hâşâ, edebime halel getirmekten endişeliyim!...
Kalbim şehitlerim ve aileleriyle, aklım Kandil'de, ruhum Genel Kurmay Başkanımız'ın masasının tam karşısında ve Paşam'ın gözlerinin içine içine bakıyor!... Bedenim burada ama benimle değil!...
Üzerimden silindir geçmiş gibiyim!...
Hele bir kahpe sitede, bir târif okudum ki, tam da o haldeyim! Ve bu hâlimden utanç içindeyim!...
Sınır ötesinden yeni dönmüş, eksi otuz derecede terlemiş olan Mehmetçik'le aynı haldeyim...
Elimde değil,
Kendimi bitik hissediyorum!
Kendimi dayak yemiş gibi, işkence tezgâhından yeni inmiş gibi hissediyorum!...
Elbette tereciye tere satmaya soyunmak gibi bir ukalalık etmem, edemem!
Ama; kırık işâret parmağımı doktora göstermeden, nereme dokunursam canımın yanmasına teşhisi nasıl koyacağını, öğrenmek istiyorum?
ABD'nin kolu kırık adamının gelmesinden hemen sonra....
Sadece ve vallahi fısıltıyla; "Niyeeee?"...
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR.
Selâm, sevgi, dua
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: