Pazartesi, Mart 31, 2008

MÜLKÜN TEMELİ...

Anayasa Mahkemesi, ittifakla AKP'nin kapatılması istemiyle açılan dâvânın görülmesine karar verdi. Beklenen bir şeydi.
Bu kararın hemen peşinden Recep Tayyip Erdoğan, 5 Nisan'da Erzurum'a gidecek.
Yaklaşık bir yıl önce de Erzurum'a gitmişti. Anayasa Mahkemesi'nin, Abdullah Gül'ün Çankaya'ya çıkışını engelleyecek kararının açıklamasından hemen sonra, kendisini ve Abdullah Gül'ü, sîne-i millete atmıştı!
Muhabbetiyle sıcak tarifli Erzurumlu'nun kucağı; kendisine şikâyetlenen, kendisinden destek ve çâre isteyen, kendisine sığınan R.T.Erdoğan'a "tulum" şeklinde milletvekili vererek, kapısına hâcete geleni, boş çevirmemişti!
Yüce Yargı, yine görevini yapıyor.
Cumhûriyet'le, Laiklikle, Atatürk'le, mevcût sistemle tersleşmeyi siyâset olarak bellemiş AKP'yi kapatmak istemiyle dâvâ açıyor. AKP ve AKP demek olan Recep Tayyip Erdoğan; Yüce Yargı'ya kendisini ve partisini mutlaka savunacaktır. İddianâmede öne sürülen ve Anayasamız'a göre suç sayılan fiilleri işlemediğini, ispatlamaya çalışacaktır. Hukuk'un işleyiş şekli budur. Cumhûriyetin; güçler dengesini koruyan, kuvvetlinin zayıfı ezmesine izin vermeyen, oy sayısı çokluğunun hukuk tanımazlık olamayacağı bir sistem olduğunun; bir polis rejimi, bir baskı rejimi olmadığının, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir Hukuk Devleti olduğunun ispatının, gereği budur.
Ama Recep Tayyip Erdoğan, yasalar gereği yapmaya mecbûr olduğu, savunmadan önce; korktuğu yasa ve kurumları Erzurum'a şikâyet etmek, yeniden Erzurum'dan alacağı destekle Türkiye'ye mesaj vermek ve Erzurum'dan estirmeyi düşündüğü rüzgârla belki de bir erken seçime gitmek hazırlığına girdi!...
Böyle demokrasi de olmaz, böyle demokratlık ta! Hukuk Devleti de buna izin vermemeli.
Bölücü olduğu, bölücülerin temsilcisi oldukları kesin olmasına rağmen zor yaptırımla susturulmayan, kapatılmayan DTP hakkında Anayasa Mahkemesi'ne açılan dâvâya itiraz etmeyen Recep Tayyip Erdoğan, kendi partisinin kapatılması için açılınca, dâvâyı açan kurumu, Erzurum'dan millete şikâyeti deneyecek!
Erzurum elbette Türk Tarihi'nde hele Türkiye Cumhuriyeti'nin oluşturulması sürecinde ve Muhteşem Türk Atatürk'ün başlattığı İstiklâl Harbi başlangıcında, var olan bir şehir. Hatta İstiklâl Mücâdelemizin can suyu Erzurum. Muhteşem Türk Atatürk; "bir ferd-i millet" olduğunu açıklayarak başvurduğu Erzurum'dan can suyunu alarak yola çıkmıştı.
Şimdi Erzurum, yeniden tarihin yazılmasına şahitlik etmekten öte tarihi yeniden yazmakla görevlendi!
Cumhuriyet'in cansuyu olmuş Erzurum; şimdi de Cumhuriyet Kazanımlarından, Atatürk ve silah arkadaşlarının camilerimizi, Haçlı'nın işgâlinden kurtardığı vatanımızda "Allah'ın Evi" târifine yeniden sokan, hür insanlarının müslümanlıklarını ve azınlıkların dinlerini hürce yaşamalarını sağlayan emeklerinin inkârında, siyâseten vesîle edilmek isteniyor!
"Ananı da al git! Gözünüzü toprak doyursun! -AB uğrunda- Gerekirse bazı yerlerdeki egemenlik haklarımızdan vaz geçebiliriz! Törenlerde sap gibi durmaya ne gerek var!" ve daha benzeri sözlerini söyleye söyleye, mazlûm rolüne yatarak aldığı oyları bir daha alabilmenin hayallerini kuruyor!
Erzurum; "Hakimiyet, kayıtsız şartsız milletindir." diyebilecek kadar milletine güvenen ve milletiyle beraber milletinin hayrına işler yapan Atatürk'ün emekleri yok edilerek; "Egemenlik, kayıtsız şartsız benimdir!" mantığındaki biri veya birilerine suç ortağı edilmek isteniyor!...
Biliyorum ve inanıyorum ki Erzurum, bu hesapların farkındadır. Biliyor ve inanıyorum ki Erzurum; millîliği Arapça anlamına sokmaya çalışan ve asla millî olmayan, asla "Türk'üm." dememiş olan ve "Ne mutlu Türk'üm diyene" târif ve inancını yok sayan zihniyetin farkındadır.
Biliyor ve inanıyorum ki Erzurum; "Ya istiklâl ya ölüm!" kararını alarak verdiği İstiklâl Mücadelemizin içinin; "Gerekirse bazı yerlerdeki egemenlik haklarımızdan vaz geçebiliriz." mantığıyla, girmemiz-alınmamız mümkün olmayan AB vaadiyle boşaltılmasına izin vermeyecektir.
Allah(c.c.) Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz'e zevâl vermesin.
Galiba zorlar, millet adına-devlet adına kolaylaşırken, BOP Eş Başkanı adına zorlaşıyor. Adâlet, mülkün temelidir.
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: