Pazartesi, Mart 03, 2008

SÜVÂRİMİZ YOOOOK !...

Çok fazla susamadım!
Çünkü sükûtumun, ikrârdan sayılmasından korktum!...
Asker değilim. Kısa süreli bir askerlik görevi yaptığım için de askerî harekâtlara kurmaylık yapmaya soyunmayacağım...
Tarihçi de değilim. Çok ciddî ve meraklı bir tarih okuyucusuyum ama...
Tarihî kitaplardan okuduğum ve sinema filmlerinden izlediğim kadarıyla, "süvari birliği" adında bir askeri güç ve "süvari" adında bir asker var.
Bu süvariler, -yine okuduklarımdan ve filmlerde izlediklerimden bildiğim kadarıyla- profesyonel birer silahşördürler. Yâni çok iyi silah kullanırlar. Ayrıca profesyonel birer binicidirler. Yâni ata da çok iyi binerler...
Acemi bir askeri, süvari alayına veya bölüğüne katarsanız; ya bindiği ata hâkim olamayarak huylandıracak ve attan düşecektir ya da, atı çok uysalsa düşmeyecek ama ilk yaşanacak olan düşmanla sıcak temasta, silâhını kullanamayarak bulunduğu yerden gedik verecektir!...
Şu anda yaşadığımız bu!...
Tarihinin en acemi çerisini süvari alayına alan, hatta onu süvârilerin başına koyan Türk Milleti, O'nun uysal bir gösteri atından düşüşü ile akıllanmadı!...
Akıllanmadığı gibi böylesine acemi birisine nerdeyse başkumandanlık verdi!...
Dünyanın en iyi silâhını, silâh kullanmayı bilmeyen birisine verirseniz ne yaparsa; Recep Tayyip Erdoğan da onu yaptı!...
Önüne yüz koyun verip şu kış şartlarında, şu köyden şu köye götür dense koyunların tamamını ya soğuktan dondurup, ya da kurda yem edecek kapasitede kişilerin Ordumuz'un muhteşem sekiz gününü tenkîde hakları olmamalı.
Haberlerde aynı günlerde izledik. Bayburt'ta, vahşi bir kurt, soğuktan ayakta donmuştu!...
Bizim Mehmetçiğimiz, bu ağır kış şartlarında, mağaralarına saklanmış olan "PuKaKa"lıların, kıyamet olup başlarına yağdılar. Geniş dünyayı dar ettiler. Tonlarca patayıcıyı, tonlarca gıda stoklarını, sayısız savaş mühimmâtını yok ettiler. Her halde o tonlarca patlayıcı, Nevrûz Bayramı'nda havai fişek olarak patlatılmayacaktı!...
Toplam 27 evimize şivân düştü. Toplam 27 Vatan Evlâdı'nı şehît verdik maalesef!... Sayıları 300 olarak belirlenen mobil terörist grubunun 240 tanesini de itlâf ettik...
Ve "tereyağdan kıl çekercesine" de geri döndük, sıfır zâyiatla!...
Elbette devâmını istiyordu gönlümüz! Teröristlerin kökünü askerimizin kazımasını bekliyorduk ki siyâsilerimiz de terörün kökünü kazımakta zorlanmasınlar... Yâni siyâsilerimizin, siyâsi ve ekonomik tedbirlerinin bu arada devreye sokulması gerekiyordu. Yâni siyâsilerimiz; bölgedeki işssizliğe bir çare bulacak, Askerimiz'in de caydırıcılığı ile, dağların hayat ve hayal olmasını engelleyeceklerdi!... Bunları yapacaklarını açıkça söyleyeceklerdi.
Onlar ne yaptılar?
Sağ olsunlar, yıllardır birlikte, kol kola okula gidip gelen üniversiteli çocuklarımızı, türban dedikleri baş örtüsü adındaki siyâsi belâ ile, yeniden ikiye ayırdılar!..Yine sağ olsunlar, kıyak emeklilikten son anda vaz geçerek sağlık yardımı konusunda hepsi kendilerini Gâzi uygulamasına tâbi ettiler!...
Uzatmadan ve daha fazla kendimi kırıp dökmeden;
Dostlar, çok savaşlar görmüş ehil bir atımız da vardı, çok etkili ve son model silâhımız da...
Ama süvârimiz yoktu yooook!...
Allah(c.c.)'tan bütün Şehîtlerimize rahmet, ailelerine ve Türk Milleti'ne ve Genel Kurmayımız'a baş sağlığı dilerken, Milletim'e ayrıca sabırlar niyaz ederim...
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: