Cuma, Mart 28, 2008

EVET SAYGISIZIM !...

"Adam, yıllarca ülkesinden uzak kaldıktan sonra nihayet yurda dönmüştür. Havaalanından bindiği taksiyle şehre doğru giderken, şoföre sigara almak için tütüncüde durmasını söyler. "Tütüncüde ne yapacaksınız beyim?" diye sorar taksi şoförü.
- Sigara alacaktım...
- Sigaraları artık câmilerde satıyorlar beyim...-
- Câmide mi? Yahu câmi Allah'ın evidir, oraya ibâdet etmeğe gidilmez mi?
- Hayır beyim, ibâdet için artık üniversiteye gidiliyor...
- Allah Allah! Peki o zaman eğitim nerede yapılıyor?
- Eğitim hapiste yapılıyor beyim...
- Hapiste hırsızlar yok mu?
- Hırsızlar artık iktidarda beyim..."(Sanal ağ'dan alıntı)
Abdulhak Hamit'in; "Bu millet söylemez, söylenir." sözünün, günümüzdeki ispâtı gibi bir şey değil mi?
Laik ve antilaik diye veya Cumhuriyet ve Atatürk kazanımlarını savunanlar ile 80 yıllık Atatürk ve Cumhuriyet düşmanları ve 2.Cumhuriyetçiler adıyla çok net ve sertleşmiş iki kutuplu Türkiye'de millet, böyle söyleniyor!
Artık sadece fısıltıyla söylenmedikleri için de uçmuyor söylentiler! Elden ele, dilden dile ve gazetelerden 12 saat, televizyonlardan en az dört saat önce de milyonlara ulaştırılıyor yazılı olarak! Yazılı olduğu için de kalıcı! Kimin yazdığı veya kimin söylentileri duyarak zapt-ı rapta aldığını tesbit te çok kolay! Yâni Ergenekoncular'ın sayısını saymaya imkân yok!...
Kendimi sorguluyor, kendimi yargılıyorum!
Bölücünün, PKK'lının, yerli işbirlikçinin, dinler arası diyalogcunun, medeniyetler arası ittifakçının, vatanlaşsın diye her karışı için binlerce şehit verilen toprakları "babalar gibi" satanların ve yandaşlarının, hortumcunun, hazinenin partisine yaptığı trilyonu iç edenlerin serbest dolaştığı hatta siyâseten ikballerin zirvelerini zorladığı günümüzde, huzursuzum! Yarın ola ki beni de alırlarsa antrenmanlı olayım diye kendimi hazırlıyorum!
Cumhuriyet'in neresindeyim? Tam göbeğinde, merkezindeyim. Çünkü cumhurdanım, cumhurum.
Demokrasinin, demokratlığın neresindeyim? Vallahi onun da tam merkezindeyim. "Demokrat ve demokrasi taraftarı değilim! Apo alçağının birinci dereceden yakınlarının oyları ile aynı güce indirgenmiş oyumdan utanıyorum!" diyebilecek kadar, yazabilecek kadar kişisel hürriyetimin tadını çıkarıyorum!
Atatürk'le aram nasıl? Tek Muhteşem Türk'üm. Şükürler olsun ki O'na bu ünvanı ben verdim. Hep böyle yâd ediyorum. Ama hiç "Atatürk Milliyetçisiyim." demedim. Demeyeceğim. Fransa da De Gaulle, Amerika'da Kenedy, Arabistan'da Faysal, bilmem nerede ne milliyetçiliği diye bir aptalca tarif yok! Ama Atatürk adındaki Muhteşem Adam, başka millette tezâhür etseydi hasedimden, kıskançlığımdan çatlardım. Türk Milleti'ni Atatürkçe seviyorum.
Laikliğin neresindeyim? Billahi onun da tam merkezindeyim. "Eşhedü en lailâheillallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve Resûluhu" diye haykırarak, yazarak dinimi ikrar ettikten sonra; "Amentü'de birliğimiz var. Lailaheillallah desek yeter. Muhammeden resulullah" demesek te olur." diyebilecek kadar dindışı davranabilen diyalogculardan da her iki cihanda davacıyım.
Adına latin alfabesi diyerek küçümsemeğe çalışanları çatlatmak için; "Türkçe okudum. Türkçe yazdım. Türkçe düşünüyor, Türkçe okuyor ve yazıyorum. Muhteşem Türk'ün harf inkılabından çok memnunum." diye nara atmaktan keyf alırım. Kıyâfet inkılabı ile de bir mes'elem yok! Hâlimden memnunum. Yakıştırdığım erkekçe ve yakışan kıyâfetleri giyiniyorum. Eşimin, kızımın, gelinlerimin, bacılarımın ve annemin kıyafetleriyle de hiç bir sorunum yok şükürler olsun. Meslekleri gereği, başları açık olan da var, başları başörtülüler de ama asla türbanlı değiller!...
Parti kapatılmasının neresindeyim? Tam ama tam anlamıyla yanındayım. "Mağrur olma padişâhım senden büyük Allah var." sloganını telefonuna açılış notu olarak yazıp Cumhuriyet sisteminde padişahlığa soyunanların, ömür boyu siyâsetten yasaklanmalarının yanındayım! Partileri de Anayasa'ya uymamak gibi bir sergerdelik ediyorsa ki ediyor kapatılsın ve bir daha da açılamayacak şekilde kapatılsın.
Bir kişi de kalsam; cumhuriyet ve demokrasinin bana tanıdığı, Muhteşem Türk Atatürk'ün bana bahşettiği huzurumu, bin tane AKP adındaki veya bölücülerin devamı şeklindeki partiye değişmem!
Çok mu egoistim? Vallahi değil! Recep Tayyip Erdoğan'ın, megalomanlık fışkıran egoizminin milyarda birini bile, Vallahi kullanabilmiş değilim!
Bunları yazdım diye saygısızlıkla suçlanacaksam, itiraf edeyim; "Atatürk'üme ve Cumhuriyetim'e saygı göstermeyenlere asla saygım yok! Evet saygısızım."
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: