Çarşamba, Kasım 05, 2008

ŞAHİNLEŞEN AKP...

İktidarları; yağcılar, yalakalar, soytarılar, sadece yanıltırlar! Ne kadar yanıltabilirlerse yerlerinin o kadar sağlam kaldığının bilincindedir bu soytarı yağcılar!...
Milletle buluşan, milletin bağrından çıkan bir kanaat önderinin hayatında, yakınında ve düşünce dünyasında yağcıların, yalakaların, soytarıların yeri yoktur. Bu yüzden de bu soytarıların en birinci düşmanları, millî duruşlu kanaat önderleridir.
Yağcıların, yalakaların, yandaş medyanın seslerini sakladığı kanaat önderlerinin duyulmaması yüzünden Başbakan; on beş gün önce söylediklerine hiç uymayan bir şekilde, Kasımpaşalılaştı birden bire! "Ya sev, ya terk et!" dedi nerdeyse! Hoşuma gitmedi dersem yalan söylerim! Ama çok geç kalmadı mı? Bu sözü söylebilmek için zemin mi hazırlandı yoksa yıllarca? Böyleyse de şaşırmayız! Çünkü zemin oluşsun, millet itiraz etmesin diye, 11 Eylül'e kadar günde 20-25 insanın ölümünü seyredenler, 12 Eylül sabahı, anarşiyi bıçakla keser gibi bitirmişlerdi!... Başbakan da yakın geçmişimizden aldığı bu örnekle zeminin oluşmasını mı bekledi yoksa?
Korumaların ve ordumuzun; oluşturduğu etten kalkanlar içinde, havadan-karadan olağanüstü korunmalarla kürsüde konuşurken, bir sokak ötede güvenlik güçlerimiz, ve haberciler, taş ve molotof kokteyli yağmuru altında can pazarındaydılar! Başbakan da kürsüden; "Terörle demokrasi, bir arada olmaz." diyordu! Ve yemin ederim doğru söylüyordu!...
Elbette demokrasi ile terör bir arada olamaz. Elbette demokrasilerde de, diktatörlüklerde de teröre yer yoktur! Teröriste dünyanın hiç bir sisteminde, insan hakkı yoktur! Masum vatandaşların yaşama haklarına, can ve mal güvenliklerine tecâvüz eden teröristler, her sistemde cezalandırılırlar. Teröristin sıkacağı her mermiye en az bin mermiyle cevap verir muktedîr iktidarlar. Muktedîr iktidarlar, iç işleri ile ilgili de kimseye hesap vererek demokratlaşmaz! Güney Osetya'da iki Rus askerinin öldürülmesi üzerine, Rusya'nın hemen, 2000'den fazla Gürcüyü öldürdüğünü dünyayla birlikte seyretmedik mi? Rusya'nın katlettiği 2000 sivilin içinde, Rus askerlerini öldürenlerin olması mümkün müydü? En yakın komşu olarak biz de dahil, kimse bu soruyu sorabildi mi Rusya'ya?...
Devlet kurmak kolay değil elbette! Ve elbette bizim gibi "devlet-i ebed-müddet"i muhafaza, hiç kolay değil! İlk yapılan hatayı affetmek, büyüklüğün şânındandır. Ama hatayı ikinci kere tekrarlamanın suç olduğunu ve suçun da mutlaka cezalandırılması gereğini bilmeyen bir erk, muktedir olabilir mi? Teröriste; "Düşman değil, suçludur." tarifi yaparak cesaret veren bir erk, otorite sağlayabilir mi? Dağda; bit-pirenin, pisliğin içinde açlıkla boğuşarak yaşamaya çalışmak yerine; demokrasi sâyesinde, 24 saat sıcak sulu, televizyon izlenebilen, beceri kurslarının olduğu, yatak yorganlı ve kışın kaloriferlerin çalıştığı ceza evlerinde suçlu olarak yatmayı, hangi terörist istemez? "Düşman değil suçlu." görülen hangi terörist, bu şartlarda silah bırakır?
Daha önce mermi sıkan teröristleri, mukabil mermilerle ve Silahlı Kuvvetlerimizin üstün gayretleriyle sıfırlama noktasına çekmemiş miydik? Teröristi, anladıkları dilden itlâf ederek bitirmeye yaklaşmış Kahraman Görevlilerimizi, "Devlet Yanlısı Çete" kurmakla ithâm ederek yargılayan ve buna da demokrasi diyen hangi siyâsi erk, terörizmi kontrol edebilir?
"Keçi can derdinde, kasap yağ peşinde!"mantığıyla; sistem can çekişirken, "Kinci İkinci Cumhuriyetçiler", "Tarihimizle yüzleşme" adıyla; özelliklerimizi, güzelliklerimizi, tarihimizi demokrasi maskesiyle yargılamaya soyunmuşken; hükümeti, yapılan zamlarla ve sadece Ankara'da basın toplantılarıyla tenkît ederek yapılan muhalefetle mi bu gidiş, durdurulabilir?
Ooooof! Canımız burnumuzda zaten! Allah aşkına makamlarınızdan çıkın ve milletin içine inin! Şırnak'a falan gitmenize de gerek yok! Resmi korumalarınızın arasında da olsa, sokağa inin birazcık! Geçen zamanın, size zarar vereceğinden rahatsız değilim! Milletin sabrederek geçirdiği zamanını ziyan ediyorsunuz ona yanarım!...
Sizin yokluğunuzdan AKP, seçim üstü şahinleşti farkında mısınız?
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: