Cumartesi, Kasım 01, 2008

TOPRAK, UĞRUNDA ÖLEN VARSA VATANDIR...

Acayiplikler ülkesi rekorumuzu, kimseye vermem!
Demokrasi; demokrasiyi araç kullanan, maskeli demokrat katillerin işine yarar! Din; mütedeyyin Müslümanları Allah ile aldatanların, dini kendilerine ve dünyalık işlerine araç olarak kullananların işine yarar! Gerçek ûlema, dinsizlikle ithâm edilir!
Siyâset; -tam lügât anlamıyla- at cambazlarının, kurnazların, kendilerine dünyalık hazırlamalarına yarar! Hayatında hiç bir şey başaramamış, başarısızların, sadece genel başkanlara yalakalıklarıyla göz dolduranların, mesleği haline dönüşür!...
Hülâsa; din, din tacirlerinin; milliyetçilik millet alıp-satanların, milleti halklara bölerek kolayca yönetmeyi hedef edinmiş kurnazların; millîlik, gayr-ı millî karakterlilerin; demokrasi; korkak, sinsi, kurnaz laf ebelerinin; cumhuriyet, aslâ cumhur olmayı hak etmemiş, şıh ve ağaların köleliğini Allah'a kulluğa bile tercih edebilen aciz ve acûzelerin ve onları demokrasi maskesiyle kullanan vicdan tacirlerinin; siyâset, eyyamcı, günübirlikçi, bencil, hırsız, yalancı, çok yemin eden, Allah'sız-Lillah'sız söz konuşmayan mürâilerin, korkak kurnazların işine yarar!...
Biz de bütün milletçiliğimizle, bütün savaşçılığımızla, bütün mücadeleciliğimizle, bütün idealistliğimizle, ülkücülüğümüzle, devrimciliğimizle, Atatürkçülüğümüzle, cumhuriyetçiliğimizle ve çok ama çok gariptir bütün halkçılığımızla, sadece seyrederiz!...
Bölücüler tarafından işgal edilmiş şehirlerimiz var! Nerdeyse, Başbakan'ı şehirlerimize sokmayacaklar! Başbakan'a hoş geldin demek için asılan pankartlar; bütçemizden, hazînemizden maaşlarını alan, hâin belediye başkanları tarafından indiriliyor! Şehirlerimizde arabalar yakılıyor! Türk bayrağı asılı evlere taşlar, el yapımı yangın bombaları atılıyor!...
AB Uyum Yasaları yüzünden; güvenlik güçlerimizin elleri-koları bağlı, can ve mal güvenlikleri yok!...
Meclise kadar, demokrasiyi yanlış tefsîr eden siyasilerimiz yüzünden acayipleştirilen seçim yasalarımızı kullanarak girebilen bölücüler; yine hazînemizden aldıkları maaşlarla ve meclisimizden aldıkları dokunulmazlık zırhıyla, resmî korumalarıyla, kurtarılmış saydıkları şehrimizde oturma eylemine hazırlanıyorlar! Meclis'te Apo alçağının önerilerini içeren kitap dağıtıyorlar!...
Onlarla; "Farklılıkların farkında olarak ülke yönetimi, çiçek bahçesi, renk tamamlayıcılık" söylemleriyle, demokratlığa soyunan en milliyetçi tarifli partinin Genel Başkanı, tokalaşabiliyor! Bu demokrat davranışlarından dolayı bütün uzaktan kumandalı "dolma kalemler"den methiyeler alabiliyor! Ve hâlâ; yalakalarca, yağcılarca "Milliyetçi Lider" diye tarif ediliyor!...
Başka bir yerde; bölücülere yıllarca verdiği desteği ile tanınan birini aday göstererek, Başkent belediyesini kazanma programları yapılıyor! Hayatında hiç kazanamamış bir siyâsi olmasına rağmen, ısrarla Atatürk'ün Partisi'ne Liderliğe devam ettiriliyor!,,
Doğdukları il- ilçe ile Ankara'daki makamları hâricinde hiç bir yere gitmeyerek, grup toplantılarında bağırarak, seçimlere hazırlanıyorlar!...
Diyarbakır'a gideceksiniz Kardeşim!
Teröristlere karşı ayaklanmış Şırnak'a gideceksiniz!
Van'a gideceksiniz! Hakkariye,Tunceli'ye, Mersin'e gideceksiniz! Türk Milliyetçiliğinin zirvesinin yaşandığı Kars'a gideceksiniz! Gidip oralarda ki kalkışanlara göysünüzü gereceksiniz! Gün batar batmaz teröriste teslim olan yerlerde, evlerine kapanmaktan başka çareleri olmayan, devlete sadakatten başka da günahları olmayan vatandaşlarla hiç değilse bir-iki geceyi birlikte yaşayacaksınız!
"Gidemediğin yer senin değildir." gerçeğinden hareketle; nerelerin bizim olduğunu ispata mecbursunuz! Çocuğunu hâlâ ellerini kınalayarak, davul-zurnayla askere gönderen ana-babaların yürekleri olmaya, çocuklarının nereleri korumak uğruna şehit olduklarını anlatmaya, ispatlamaya mecbursunuz!
Trilyonlar harcanarak yapılan sırça saray genel merkez binalarındaki makamlarınızda oturarak, Meclis'te grup toplantıları yaparak ne milliyetçilik, ne ulusalcılık, ne sosyal demokratlık, ne ülkücülük, ne devrimcilik, ne de vatanperverlik yapamazsınız! Veya yaptığınızı zannederek milleti kandıramazsınız!
Gerekirse; Başbakan'la birlikte, Genel Kurmay Başkanı ile birlikte, iktidarı-muhalefeti hep berâber o sizlere yasaklanmış Vatan Topraklarına gideceksiniz!
Gerekirse -ki çok gerekir- 25 yılda verdiğimiz 10.000'den fazla Devlet Görevlisi ve Mehmetçiğimiz gibi, 30.000 den fazla, suçsuz-günahsız, mâsum vatandaşımız gibi, siz de öleceksiniz! Sizin kanınız, kimseninkinden kırmızı değil!...
Öleceksiniz ki, ölmeyi göze alacaksınız ki; şımaran, edepsizleşen, pervasızlaşan kahpeler korksun; onlara karşı canları pahasına Vatan koruyan arslanlarımızın moralleri zirve yapsın!...
Dış politikada; devletler arası korkaklığın adı olan diplomasiyi, iç politikamızda da yapmaya niyetlenirseniz, kimse demese ben size adınızı söylerim!...
Hiç bir tehlikenin olmadığı, sağlam yerlerde bile onlarca korumanın arkasında dil kavgası yaparak, "Millet niye bize oy vermiyor?" diye soramazsınız! Bu diplomat davranışlarınızla da bizi AKP'ye, gömlek değiştirenlere, takıyyecilere mecbûriyetten kurtaramazsınız vesselâm...
"BAYRAKLARI BAYRAK YAPAN ÜSTÜNDEKİ KANDIR
TOPRAK, EĞER UĞRUNDA ÖLEN VARSA VATANDIR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: