Pazartesi, Kasım 10, 2008

"ÂVÂZIN EY ÂVÂZ DA...."

Başbakan; taraflı tarafsız her kesi şaşırtan seçim vaadini patlattı: 100 YTL taksitle ev!...
Her ağladığında istediği verilen çocuğun istekleri, giderek büyür. Çocuk büyüdükçe istekleri büyüdüğü gibi, gittikçe de şımarır çocuk ve kontrolü zorlaşır. Çok bilinmesine rağmen; kolay kazanıp kolay harcayan, babalığı sadece evdekilerin isteklerini para olarak algılayan, hayatında en az uğradığı yer ev olan, sonradan görmüşlerin çocukları da, kontrol edilemez şımarıklardan olur!
Tabiat ve siyâsetin boşluk kabul etmeyeceği, çok bilinen bir gerçektir. Günümüzde bu gerçeği, bir daha yaşıyoruz! Dağlarda; "Ananızın babanızın yanına dönün!" diye her saldırı sonrasında, ödüllendirilerek şımartılan alçak teröristler; şehirlerde ise DTP il ve ilçe yöneticilerinin parayla araba yaktırdıkları, parayla polis taşlattıkları, parayla molotof attırdıkları çocuklar şımartıldıkça şımartılınca, manzaramız ortada!...
Metropollerde; nerdeyse güvenlik güçlerimizin giremediği kurtarılmış mahalleler var!Güneydoğu'da yıllardır önlenemeyen elektrik kaçakçılığı! Ve bu elektriği kaçak kullanan, ahırlarını bile elektrikle ısıtan, yeşil kartlı, sözde vatandaşların büyük çoğunluğu da, şıhlar ve toprak ağaları! Irgatlar, ağaların ve PKK'nın baskısından kaçarak şehirlerdeler ve geldikleri yerde gördüklerini, aynen uyguluyorlar!
Bütün bu karmaşanın içinde Başbakan; hazineden dağıtılıp AKP yardımı diye gösterilen makarna, pirinç, yağ, un, kömür vs. ile yetinememiş ki, metropollerde 100 YTL taksitle evler yapılacağı vaadini patlattı! Yakın geçmişimizdeki "Her kese iki anahtar." vaadine dönmezse kimlerin nasıl çekişeceğini, nasıl kavgalar edileceğini, eminim ki biliyorlar!
Bu yapılanların adı da, demokrasi ve Terörle Mücadele! Her dağa çıkanın, her sokağa inenin istekleri karşılanarak, baş kaldıran şımartılarak terör bitirilecek gûya!...
Oysa, terörle mücadele konusunda çok ciddî çalışmalar var. Çalışmanın sahibi kesinlikle AKP'li değil. Ana Muhalefetten de değil! "Yavru Muhalefet MHP" ise O'ndan kurtulabilmek için olmadık işler yapmıştı! Yâni; bu düşünen memleket sevdâlısının, raporundan faydalanmak, kesinlikle millete yarar ve zannederim akıllı siyâsilere de, benden söylemesi! Tabi bu raporu incelemek ve uygulamak için; samimi milletperver, samimi vatanperver, samimi cumhuriyetperver olmak şart!...
21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ; "PKK TERÖRÜ NEDEN BİTMEDİ, NASIL BİTER?" başlıklı raporunda, bu ciddî meseleyi;
* Diyarbakır’daki Dicle Üniversitesi’nin adı Selahattin Eyyûbi Üniversitesi olarak değiştirilmeli.
* Terörle mücadelede bir Eşgüdüm Bakanlığı kurulmalı.
* Terörle mücadele görevi Jandarma ve Emniyet’e verilmeli.
* Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı birlikler, mümkün olduğu ölçüde terörle mücadelenin dışına çekilmelidir. Bu birliklerin Jandarma Genel Komutanlığı emrine verilmesi sağlanmalıdır.
* Terörle mücadele için jandarma bünyesindeki 'Asayiş Kolordusu' güçlendirilerek, yeniden yapılandırılmalıdır.
* Genelkurmay Başkanlığına bağlı Özel Kuvvetler Komutanlığı güçlerinin Türkiye içinde çatışmalarda kullanılmasından vazgeçilmelidir.
* Jandarma Genel Komutanlığı’na bağlı ve özel kuvvetlerin savaş yeteneklerine sahip Jandarma Anti-Terör Komutanlığı kurulmalıdır.
* PKK ile mücadelede Genelkurmay Başkanlığı muhatap olmamalı. İnternet sitesinden herhangi bir açıklama yapmamalı. Tamamıyla Jandarma Genel Komutanlığı muhatap olmalıdır." Diye ana başlıklarda toplamış ve;
" Türkiye demokratikleşirse bile sorun ortadan kalkmaz. Halk terörü desteklemez ise PKK biter iddiası da doğru değildir. PKK, 1978-1988 yılları arasında, 10 yıl içinde hiçbir ciddî kitle desteği olmamasına rağmen, arkasındaki dış dinamiklere dayanarak varlığını sürdürmüştür. Ancak Türkiye, uluslararası çevreleri bile şaşırtacak bir direnç göstererek, 1992-1997 yılları arasında PKK’yı askerî olarak mağlûp etmiştir. TSK’nın bu başarısına rağmen ne yazık ki siyasî irâde, nice fedakârlıklar sonucu ulaşılan bu sonucu değerlendirme konusunda gereken hassasiyeti göstermemiştir." şeklinde de kanaatini belirterek devâm etmiş!
Hükümet edenlerin, çok ciddiye alarak incelemeleri, faydalanmaları gereken gerçekler bunlar. Bu teklifler ciddiye alınmazsa, Anadolu'nun Çarıklı Erkân-ı harbi, Başbakan'a; "Âvâzın ey âvâz da okuduğun Kur'an olsa!" deyip geçmez mi?...
"TÜRK'ÜN HER ŞEYİ GÜZELDİR VE HER ŞEYDEN GÜZELDİR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: