Çarşamba, Kasım 19, 2008

VATAN SAĞ OLSUN ELBETTE!...

Milletim, Devletim, Ordum; başımız sağ olsun! Ağrı'da ve hemen peşine Diyarbakır'da şehit düşen Mehmetçiklerimiz'in ailelerine sabır ve metânet dilerim.
Türk Milleti olarak sıkıldık artık! "Ne mutlu Türk'üm diyene." diyenler olarak sıkıldık artık!
Bu insan hakları havariliğinden de, hatta bu namert insan haklarından da, bu insan hakları maskesi arkasına saklanan sahte, demokrasi haini canilerden de sıkıldık, bıktık, iğrendik!
Dağdaki düşman değil suçluymuş! Ne suçlusu Kardeşim? Düşmanın dik alası! Sen İmralı'ya hapsettiğini söyleyerek milleti kandırdığın, terörist başı alçağı kontrol ettin mi, edebildin mi ki suçlu-düşman târifi yapar oldun!...
Sen; koca bir adayı emrine tahsis ettiğin bebek katili psikopatın, oradan kitap yazıp bastırmasını kontrol ettin mi, edebildin mi ki suçlu-düşman tefrîkindesin!...
Yanan yürekler, Türk'üm diyenlerin yürekleri!
Sönen ocaklar, "Ne mutlu Türk'üm diyene." diyenlerin ocağı!...
Hiç birinin çocuğunun okyanus ötesinde mal-mülkleri, hiç birinin çocuğunun çocuk yaşta gemicikleri yok! Ve hiç bir şehidin ana-babası; "Askerlik yan gelip yatma yeri değildir." diye ahkâm keserken çocuğuna çürük raporu almamıştır! Alsa tabut omuzlamaz, "Vatan sağ olsun." deyip içine ağlamaz! Sarasını saklayarak askere giden ve geçirdiği sara nöbetinde şehadete ulaşan çocuklarımızın yaraları taptaze daha!...
Yeter artık! Yetsin artık!
Dünyanın sayılı ordularından olan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz'in prestiji ile bu kadar oynatmaya hiç kimsenin hakkı olmamalı!...
Yasaysa yasa! Çıkarın artık! Sınır ötesi oyalamalarıyla çocuklarımızı sınır ötesine gönderirken, sınır içindeki bu baş kaldırıyı bitirttirin artık! Sıkı Yönetimse sıkı yönetim, olağanüstü halse olağanüstü hal! Çıkarın yetkiyi! Verin kontrolü Türk Silahlı Kuvvetlerine ve bakın bakalım bitiyor mu bitmiyor mu?
Uzaktan, nokta atışla, kanas denen suikast silahıyla, subaylarımız hedef alınıyor artık! Bu size hâlâ bir şey söylemiyor mu?
Elbette Mehmetçik öldürmeyle bitmez! Elbette sadece Çanakkale'de 253.000 kişi olarak ölmeği ve böylece devleti-milleti yaşatmayı başarmış bu Şanlı Ordu, bir kaç şehitle demoralize olmaz! Çocukları şehid oluyor diye hiç bir ana-baba çocuğuna çürük raporu almaya tenezzül ve tevessül etmez! Ama yeter artık! Yetsin artık!...
Güvenlik güçlerinin, ordu mensuplarının bile sınırları içinde yaşama haklarına kast edilen bir ülkede, insan hakları arkasına saklanamazsınız! Canımıza kast eden böyle kahpe bir hakka ihtiyacımız yok!
Bir kilometreden, kahpece subaylarımızı hedef alan, yollara kurdukları kahpece mayınlı tuzaklarla çocuklarımıza kast eden ve asıl amaçları Türk Silâhlı Kuvvetlerine, dolayısıyla devletimize prestij kaybı tarifi yaptırmak olan bu alçak oyuna artık erkekçe-Türkçe-Atatürkçe cevap verin!...
Öyle "Dolma Kalemler"in, uzaktan kumandalı rüzgâr güllerinin, ipleri başkalarında olan siyâsi topaçların senaryo rollerine; Mehmetçiğimizi, evlâtlarımızı, subaylarımızı kurban vermeyin, verdirmeyin!
Ordumuza; milletin size verdiği yetkiyi hakkıyla kullanarak meseleyi bitirme görevini verin ve kenara çekilin! Bakalım Başbakan'a "Gelme!" tehdidinde bulunacak kimse kalacak mı? Bakalım; gündüz korucu, gece PKK'lı terörist kalacak mı? Bakalım; bir daha Diyarbakır'da bir alçak hacker'da gizli bilgiler bulunabilecek mi?
Milleti, milletin vekillerini, bürokratları, vatanseverleri dinlemekten-dinletmekten-tele kulakçılıktan vaz geçin! Asıl işinizi yapın! Yapacağınız çok zor bir iş te değil! Sadece milletten aldığınız yetkiyle Ordumuzu, bu lânet saldırıları ve mel'un saldırganları bitirmekle görevlendireceksiniz!
Yok; İnsan haklarıymış, yok; "Kan uykusundan uyanmak"mış, yok; "Kan kanla yıkanmaz"mış!...
Kana kan! Cana can beeeee!
Ve bizim istediğimiz; diğer namertlerin, sahte demokratik kalleş katillerin yaptığı gibi silaha sarılmak, dağa çıkmak falan da değil! Meşrû güçlerimizin, meşrû savunmamızı yapmak üzere, sınırlarımız içinde ve dışında huzûru tesis etmeleri için kesin yetki ile görevlendirilmesi!
Allah korusun Ordumuz'un gücü yetmezse, iş başa düşmüştür demektir ki o zaman da; "Kan uykusundan" nasıl uyanılırmış "suçlu"lar da görür, düşmanlar da, insan hakları havarileri de!...
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: