Cuma, Kasım 21, 2008

BİR BELÂLI BAŞ!...

21.yy.da Türk kadınına Cumhuriyetin kazandırdığı, Mahzuni'nin; "Bir belâlı baştan gayrı nem kaldı?" türküsü oldu!...
Bu ne belâlı bir başmış? Örtsen irticacı-mürteci, örtmesen dinsiz eder insanı!
Bu ne müthiş bir belâ veya ne güçlü bir kurtarıcıymış ki; dünya ekonomik krizle boğuşuyor, ilk defa Başbakanımız, bir tefeci kuruluş olan IMF ile görüşmek üzere ayaklarına gidiyor; her gün şehidimiz var, hemen her gün bir vatandaşımız işsizlik veya borçları yüzünden intihar ediyor, şehirlerimizde dağ kanunları geçerli; namuslu-münevver vatandaşlar sokak zorbalarına emânet ama, kimsenin umurunda değil!...
Varsa yoksa; kadınlarımızın başı, başlarının örtüsü!...
Bu ne ulaşılmaz bir güç, ne bulaşılmaz bir illetmiş! Siyâsiler tarafından zorla türbanlaştırılan baş örtüsü, artık siyâsetin istikbâli! Türbanlıları partine kaydedersen, onların da seçme-seçilme haklarının olduğunu hiç yüksünmeden kabullenerek rozet takarsan, "Cumhuriyet'e takıyye" yaptırırsın; "AKP'ye, MHP'ye, DYP'ye, ANAP'a oy verince oluyor da CHP'ye oy verince neden olmuyor?" diye sorarsan laikliğe ihânet etmiş sayılırsın!...
Dert te kadınlarımızın başı, çare de!...
Bu ne kimliksiz, maskeli, görünmez bir eşkiyaymış! Bu ne yenilmez, bu ne güç yetmez bir teröristmiş! PKK'yı da unutturdu, DTP'yi de! Anayasa mahkemesi Başkanı'nın sözlerini de bastırdı krizi de, açlığı da, yokluğu da!...
Allah aşkına bu traji komik davranışlar bitsin artık! Bu kadar, Aziz Nesin tarifine gönüllülük olamaz!
Anadolu'da, "Klâsik Paşacı" tarifli CHP'li aileler bilirim. İçlerinden, çok samimi arkadaşlarım, hatta dostlarım var. Daha da ileri giderek gençlik yıllarımızda ben ve arkadaşlarım, milliyetçi kimliğimizle sabahlara kadar rakı içerken; beş vakit namazlı, CHP'li emsallerimi hatırlarım! Çok gariptir ve müthiş bir yanlıştır ki; ben ve beraber alkol aldığım arkadaşlarım müslüman, beş vakit namaz kılmalarına rağmen sadece CHP'li oldukları için o insanlar, komunistti! Kulakları çınlasın!...
Bir sûni girdapta çırpınıp duruyoruz! Bir kısım ülkücü kanaat önderi, yıllarca emek verdiği, bir ömür hasrettiği ve ikballerin hibe edildiği partisine ve ocaklarına giremezken, partinin Genel Başkanı'na muhalefetin adı, en yumuşak haliyle hain!
CHP'nin kurmay kanaat önderlerinden sayılabilecek yazar-çizerler; yapılanın doğru olduğunu ama yapana yani Baykal'a inanmadıklarını söyleyerek muhalefete devam ettiklerini zannediyorlar! Belki de zamanlama yanlış seçildiği için Baykal'ın yaptığı inandırıcı değil ama, asla yanlış ta değil! Hatta çok geç kalmış bir doğru iş! Lâkin, CHP'li solcu kanaat önderlerine göre Baykal takıyyeci!...
Altmışa yakın parti var, ortada parti yok! Sağcılık, solculuk, ülkücülük, devrimcilik, ümmetçilik, liberallik, ortacılık, merkezcilik, karma karışık! Seçmen renksiz! Kimsenin adresi ve yeri sabit değil!...
Beğler! Bu memleketin mütedeyyin inançlılarıyla; devletine-milletine sadık işsiz, aç, evlerine mahkûm nüfus ile artık her kesin farkında olduğu ve sevdiği, devlete-millete sadık, yasalara uyan Kürt vatandaşlarımızla barışamayan; bu üç çok önemli, yoğun nüfusla kucaklaşamayan hiç bir siyâsetin ve siyâsinin geleceği yoktur!...
Suçluları, adalete-yasalara; dış saldırıları engellemeyi, sınırların korunmasını Türk Silâhlı Kuvvetlerine; asayişi ve teröristi güvenlik güçlerine havale ederek toplumun her kademesiyle aynı muhabbetle, kucaklayıcılıkla ve caydırıcılıkla buluşamayan hiç bir hükümetin inandırıcılığı yoktur! Sandıklardan kerhen çıkacak sonuçlarla da korkarım felâketimize bir adım daha yaklaşırız!...
Artık hangi partinin kazanıp, hangi partinin kaybedeceği çok ta umurumuzda değil! Her halûkârda kaybeden millet, yaralanan devlet otoritesi olacak olduktan sonra, neyimize lâzım önümüze gelecek olan sandık? "Sevsinler" böyle demokratlığı da, böyle sandığı da!
Nasılsa siyâsetin bittiği yerde, türban var! Nasılsa her sıkıştığımızda, her kıyamet koptuğunda; analarımızın, bacılarımızın, eşlerimizin başını önümüze alıp erkekleşiyoruz ya din adına, millet adına; halk adına, halkçılık adına!...
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: