Pazartesi, Temmuz 28, 2008

GÜLEYİM İSTİKRARINIZA!...

Hükümet, böyle olunur işte!
Asayiş böyle sağlanır, vatandaşın can ve mal güvenliği böyle sağlanır ve huzur böyle temin edilir!
İstikrar böyle korunur işte! Bu hükümete, bu hükümetin uyguladığı huzur sağlayıcı davranış ve uygulamalara söz söyleyen de böyle çarpılır işte!...
Allah müstehakınızı versin!
Her gün üçer-beşer Mehmetçiğimizi toprağa veriyoruz! Alıştık!
Vatanın bölünmezliğinin, devletin bekâsının bedeli candır; Mehmetçiğimiz yüzlerce-binlerce yıl olduğu gibi devletin yaşatılmasına, vatanın vatan kalmasına bedel olarak can verirken "Vatan sağ olsun." diyeceğiz yüksünmeden!Alışkınız!
Sınırlarımızı ve sınırlarımızdan içimize sızarak huzurumuzu bozmaya çalışacak terörist alçakları itlaf etmekle meşgul olan Ordumuza dualarımızla ve her türlü lojistik katkımızla destek olmaya devam edeceğiz elbette! Asker milletiz çünkü...
Şimdiii; bu istikrar sağladığını, Atatürk'ün kazanımlarını ve emeklerini inkâr edenleri, AB-D istiyor diye demokrat saydığını, demokrasi ve cumhuriyeti korumak için görevdeyken verdiği mücadelelerinden dolayı güvenlik güçleri ve ordu mensuplarımızı çete üyesi sayarak "temiz eller" operasyonunu başlattığını vehmedenlere, seslenmezsem ölmem mi?...
Görevdeki veya emekli olmuş görevli devlet memurlarının özel hayatlarını takibe aldırıp dinlettirdiğiniz ekip ve ekipmanlar nerdeeee?
PKK'nın başıyla mutat görüşmelerini yaptıklarını söyleyebilecek kadar ukalalaşan avukatlık mesleğinin yüz karalarını neden takip ettirmezsiniz? Onların konuştuklarını, birbirlerine söylediklerini neden kaydettirmezsiniz?
Adamlar, Ankara'da göbeğinize basa basa; "Partimizi kapatabilirsiniz ama Kürtleri asla susturamazsınız! Partimizi kapatırsanız bizi başka yollar aramaya mecbur edersiniz." diye tehditler savurduğunda neredeydiniz? Agarta'nın açtırdığı yer altı tünellerinde Orta Asya'da Türklere yol gösteren Bozkurt'un izini mi sürüyordunuz?
600 yıllık gizli örgütleri bulup çıkaracak kadar ehil araştırmacılarınız, istihbarat mensuplarınız, bu PKK'lıların izini bulamadı mı?
Yoksa bütün izlerin de, bu gizli örgütün tünellerinin de Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne çıktığını mı fark ettiler? Fark ettiler de dokunulmazlığa mı tosladılar?
İstanbul'un göbeğinde, 14 vatandaşımızı katledip yüzlerce vatandaşımızı bombayla parçalıyorlar! İçişleri Bakanı, Emniyet genel Müdürlüğü'nün terörle ilgili birimleri, istihbaratçılar neredesiniz? Hâlâ Agarta'nın derin ve karanlık, 600 yıllık tünellerinden gün yüzüne çıkamadınız mı?
Allah müstehakınızı versin!
Yusuf Has hacib'in Kutatdgu Bilig'inden defalarca hatırlatmıştık. AB'nin dikte ettirdikleriyle, bu memlekete huzur getiremezsiniz. Kutatgu Bilig'de vatandaşa söylettirilen üç maddelik Hakan isteğine, üç maddelik cevabı bir daha hatırlatmak durumundayım.
Hakan; "Yasalarıma uyun.", "Vergilerinizi ödeyin.", "Dostumu dost, düşmanımı düşman belleyin." diye isteklerini duyurur. Vatandaş ta ilk divanda; "Yasalarına uyarız ama adil olursa.", "Vergilerimizi öderiz ama gümüşün ayarını düşürmezsen.", "Dostunu dost, düşmanını düşman belleriz ama can ve mal güvenliğimizi sağlarsan." diye cevap verir.
Sıkıntı üç madde ve reçete de üç kalem!
Allah müstehakınızı versin!
Bu şartlarda; bize ne sizin yasalarınızdan, bize ne sizin vergilerinizden ve bize ne sizin dostunuzdan veya düşmanlarınızdan? Can ve mal güvenliğimizi kendimiz sağlamaya çalışıyor ve yüze yüzer can veriyoruz!
Huzurunuz da sizin olsun istikrarınız da ve hiç bir şeye yaramayan partileriniz de!...
Umurumuzda değilsiniz!
Can çekişiyor ve şehrin göbeğinde can veriyoruz! Kör müsünüz? Sağır mısınız? Duygularınız bu kadar mı yok oldu?
Yine yastasın Milletim!
Başımız sağ olsun!
Allah, bu badireleri atlayana ve yetkililerimiz atlatana kadar direncimizi, metânetimizi korusun...
İstikrar ve huzur getirmişlermiş te "Ergenekon Çetesi" bozmuşmuş!...
Güleyim istikrarınıza, millet iki gözü iki çeşme ağlarken!...
TEVEKKELTÜ TEAL'ALLAH
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: