Perşembe, Temmuz 03, 2008

GÜNÜMÜZ KEŞANLI ALİ'Sİ...

Günlerdir, hatta haftalardır aklımdan çıkmadığı için dilimden de düşüremediğim; "Av köpeği, tüfeklinin yanına gider!" şeklindeki avcı sözü!
AKP'ye oy vermiş ve "İnadına Tayyip!" sloganıyla bulunduğu çevrede tozu dumana katmış bir cami müdaviminden, samimi dindardan duydum!
İstanbul'da 1 mayıs dolayısıyla işçilerin coplatıldığı, panzerlerle kış günü ıslatılıp sonra da sürüklenerek toplatıldığı günlerin ferdâsındaydık! Benim itirazlarıma karşılık söylendi!
Önce bu teşbih, fazlaca amiyâne gelmiş ve bozulmaya niyetlenmiştim! Sonra kendimle iç hesaplaşmaya durduğumda, kurtla-kurt köpeği teşbihimi hatırlayarak çarıklı erkân-ı harbin; sadakat timsâli olarak gösterilen köpekte bile, güce daha fazla sadâkatin olduğunu ispatlayan bu ferâsetine şapka çıkardım!
Atatürk'ü kimseye vermeyenler, Cumhuriyeti kendilerinden başkasına haram görenler, demokratım diyerek, milliyetçiyim diyerek sırça camlı makam odalarından dışarı çıkmayanların inadına bu adam; dağlarda-taşlarda, kuzeyde-güneyde, doğuda-batıda, Avrupa'da-Amerika'da; dünya jandarmasının önünde ayak ayak üstünde, gecekonduda iftar yemeğindeyken bağdaş kurmuş vaziyette!...
Dili laf yapıyor! Kasımpaşalı edalarıyla salınarak yürümesi çok halktan! Cebinde çakısı da var! Aynen sokaktakiler gibi küfredebiliyor da! Sırça makamlarında oturanlar, bütün edebî sanatları kullanarak birinin anasına "âteş-î sûzan-ı firkat" dese, anlaşılmasa da kıyâmet kopar ama adam; "Ananı da al git!" diyor, bir kişi anasını da alıp giderken kendileri gibi küfredebilen bu Kasımpaşalıya milyonlar alkış vuruyor!
Sırça makamlarından çıkmayanlar, grup toplantılarında boğazlarını yırtarcasına bağırarak ve de doğru şeyler söylüyorlar. Milletin dikkatini bile çekmiyor. Ama fısıltıyla; AKP hükümetinin ilk aylarındaki, ilk Milli Güvenlik Kurulu'nda veya genel Kurmay Başkanı ile ilk başbaşa görüşmelerinde Kasımpaşalı'nın; "Sine-i millete dönerim haa!" diye yaptığı rivayet edilen tehdidine acayip inanılıyor! Böyle bir görüşmenin olmadığını, olamayacağını her kes ama her kes biliyor ama; fısıldanan olayla, olayın kahramanı edilen birbirine yakıştırıldığı için hüsn-ü kabul görüyor!
Adam, partisinden ve grubundan, fersah-fersah, kilometrelerce önde!
"Beraber yürüdük biz bu yollarda." tarifli Gül Kardeşini Köşk'e, yani devletin zirvesine çıkarıyor ama randevuya gelince iş, içişleri bakanı ile görüşmek için Köşk randevusunu yarım saat erteleyebilecek kadar Devlet Protokolü'nün de önüne geçebiliyor!
Bu adama siyâseten güç yetmez!
Adamın cesâretinin hakkını verelim artık! Ülkücülerin kırk yıllık siyaset sahnesindeki varlığından hareketle, MHP Genel Başkanı'na kimse bir şey söylememiş-söyleyememişken; "Otur oturduğun yerde!" diyerek gizli dokunulmazlığını yerle bir eden, karizmasını çizen, bu adam!
Ana Muhalefet Genel Başkanını çocuk azarlar gibi, hatta hâkir görerek azarlayabilen bu adam! Diğer küçük muhaliflerine arada bir lolipop veren bu adam! "Her kes haddini ve yerini bilecek!" diyerek her kese, kendisini ve hükümet olarak gücünü hatırlatan bu adam!
Böyle muhalefet olduğu sürece, Silahlı Kuvvetlere alternatif olarak "Kuvvetli Silahlar" oluşturulduğu ve "Av köpekleri, tüfekliye gider!" sözü, geçerliliğini koruduğu sürece, bu adama siyâseten güç yetmez!
Küfretmesine rağmen, %47 blok!... Hakaret edilmesine rağmen, %47 blok!... Şehidine, askerine, esnafına, sendikacısına, memuruna, emeklisine, köylüsüne, çiftçisine olmadık hakaretler edilmesine rağmen, %47 blok!... Karşısındaki %53 ise, elli üç parça! Elli üç parçadan hangisini tek yakalıyorsa sırayla ağzını gözünü dağıtıp bırakıyor!
Daha ne Ergenekonlar, ne Manaslar, daha ne Deli Dumrullar, ne Köroğlular, Dadaloğlular adıyla operasyonlar göreceğiz bekleyin, bekleyelim!...
Sırayla, tek tek, tehlikeli görülme durumuna göre, sesinin fazla çıkışına göre daha kimler dağıtılıp, kimler susturulacak göreceğiz!
Ne kader arkadaşlığı, ne yoldaşlık, ne ülküdaşlık, nede silah arkadaşlığı bile dayanamadı bu adama! Tek yakaladığını eziyor, ezdiğini susturuyor! Bu adama, bu karşı koyma tarzıyla, güç yetmez vesselaaaam!
Bu da benim, "İnadına dolduruş"um! Yürü Keşanlı Alim! Heeeeyyt beee!
"Yerden göğe küp dizseler
Birbirine bend etseler
Alttan birini çekseler
Seyreyle sen gümbürtüyü!"
"BÜTÜN TÜRKLER BİR ORDU, KATILMAYAN KAÇAKTIR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: