Perşembe, Temmuz 17, 2008

ŞİKÂYETİM, ARZIM, SİTEMİM!...

Anlayanlar, anlamalı artık!
Anlayanlar; gözleri kör, kulakları sağır, kalpleri mühürlülere anlatmalılar artık!
Hukukun olmadığı yerde adalet olmaz! Adaletin olmadığı yerde anarşi olur! Anarşinin olduğu yerde gücü yeten yetene tarifli orman kanunları geçerli olur!
Hükümet edenler, Ana Muhalefet partisi, Muhalefet partileri, Aydıncılık oynayan uzaktan kumandalılar, işbirlikçiler, ipi başkalarının elinde olan siyazi topaçlar, rüzgâr gülleri, BOP Eş Başkanlığı'nı ünvanmış gibi gösterenler, sözüm size!
Dünümüzü bu günle buluşturup, bu günlerimizi yarınlarla yarıştırmaya uğraşan münevverler, sözüm size!
Vatanperverler, Devletperverler, Atatürk'ü ve Cumhuriyeti gerçekten sevenler, sözüm size!
"Kahramanı olmayan ve kahramanı ölmeyen topluluklar, millet olamaz." tarifinde birleşen, milletin asli mensupları, sözüm size!...
"Ve dirildik ölümü öldüren bir ölüşle..." diyen yürekler, sözüm size!
Türk Milleti! Sözüm size! Hepinize!...
Bu kadar aymaz duramazsınız!
"Gaflet, dalâlet ve hatta hıyânet" içinde olanlara bu kadar bigâne kalamazsınız! "Biz bu Cumhuriyeti, sokakta bulmadık! Sokakta da bırakmayız!" diye cesurca seslenenler, sözüm size!
Cumhuriyet Savcıları; şikâyetim, suç duyurum, arzım size!
Ünvanında Cumhuriyeti taşıyan tek kurumumuzsunuz. Devletimizin, cumhuriyetimizin banîsi, Muhteşem Türk Atatürk'ün, ünvanınızın başına Cumhuriyeti koyarken sizlere bir mesajı yok muydu?
Soros'un kirli paralarıyla, bindirilmiş kıtalara; Samsun'da "darbelere hayır!" diye miting yaptırıldı! Neden samsun? 19 Mayıs 1919'da Samsunda ateşlenen Kurtuluş Hareketimiz'in ve Cumhuriyetimizin atılan temelinden intikama mı soyundular? Sorulmasın mı?
İstanbul Cumhuriyet Baş Savcısı; gizli kalması kanun hükmü gereği olan bilgileri, kasıtlı olarak yalan ve yanlış olarak millete servis eden gazetecilerden şikâyet etti! Cumhuriyet savcılığı, şikâyetlerin yapılacağı ilk merci değil midir? Cumhuriyet savcısı, kimleri kimlere şikâyet etti?
Diyarbakır'da; Meclisim'in dokunulmazlık zırhına bürünen, vergilendirilmiş kutsal kazançlardan milyar-milyar maaş alan, Devletim'in VIP imkânlarından sonsuz faydalanan, Meclis'te bölünmez bütünlüğümüzü koruyacaklarına şerefleri üzerine yemin edenlerin gözleri önünde ve milletin gözlerine bata bata Bayrağımızı gönderden indirdiler! Hesabını Hukukumuz sormasın mı?
Ümraniye Bombaları ile ilgili; yalan yanlış bilgilerle akılları karıştırarak suç işleyenler, şimdi de Anayasa Mahkemesi'nin AKP hakkında vereceği kararın tarihini, Avrupa'ya servis ediyorlar! Başbakan da gününden önce Fransa Devlet Başkanı'ndan; "AKP'ye kapatma kararı çıkarsa 27 AB ülkesinin tepki vermesini..." rica ediyor! "Neden?" diye sorulmasın mı?
Devletimizi, sistemimizi, Cumhuriyetimiz'i hatta Atatürkümüz'ü Avrupa'ya şikâyet eden edene!
Müstemleke miyiz? İşgalde miyiz? AB'nin dikte ettirdiklerine harfiyyen uyulan memleketimde, neden yasalarımızın yasaklarına uyulmaz? Soran bir Cumhuriyet savcımız olmasın mı?
Şemdinli'de; genel Kurmay başkanımız'ın yargılanmasını isteyebilecek kadar ileri gidebilen bir savcı kadar cesur, Cumhuriyete sahiplenecek Cumhuriyet Savcılarımız, çıkmayacak mı?
Yarın, çok geç olmayacak mı?
Millete sistem diye dayatılan bu sistemsizliğe, demokratik yollardan itiraz eden gerçek vatanperverlerin, gerçek cumhuriyeti emanet bilenlerin; bu korku tiranlığı karşısında, bu despotizm karşısında, bu partizan faşizmin karşısında sahipliğini yapacak bir Cumhuriyet Savcımız çıkmayacak mı?
Millet adına, Devlet adına, Devletim'in kurumları adına, Cumhuriyet Savcılarımıza şikâyetimdir! Arzımdır! Sitemimdir!...
Allah aşkına, Hukuk ve adâlet aşkına, Al Bayrağımızın rengini veren şüheda kanlarının aşkına, duyun artık sesimizi!...
Millet olarak artık söylenmiyor söylüyoruz!
"ADALET MÜLKÜN (DEVLETİN) TEMELİDİR."
Selâm, sevgi, dua
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: