Salı, Temmuz 01, 2008

YOKSA KONU MANKENİ MİYİZ?

Hayretlerdeyim! Yine aklım acayip karıştı!
Birileri tarafından, yine konu mankenliğine mi soyundurulduk? Öylesine enteresan bir zamanda, öylesine enteresan şeyler oluyor ki; "Söylesek ölüyoruz, söylemesek olmuyor!..."
En zor geçecek üç günlük hukuk süreci başladı. Kimler için zor geçecek günler? AKP'liler için! Recep Tayyip Erdoğan için! Abdullah Gül için!
Elbette hukukun kestiği parmak acımayacak! Elbette adalet ve merhâmet bir arada olmayacak! Bu sancılı ve haddinden fazla ateşli günlerde, enteresandan da öte şeyler oldu, oluyor!
Cumhurbaşkanı; Anayasa Mahkemesi'nin vereceği kararı tanımayacağını açıkladı gününden önce!
Dışişleri Bakanı; AB'ye Türkiye'de müslümanlar da dinlerini rahat yaşayamıyor diye şikâyetlendi!
AKP Genel Başkan Yardımcısı; dangır-dungur sesler çıkararak Atatürk, millete travmalar yaşattı diyerek ülkemizi ve Atatürk'ü İngiltere'ye ve ABD'ye şikâyet etti!
Türkiye, ABD'nin nükleer cephaneliği haline getirildi!
Soros beslemeleri, AB desteği ve ABD'nin sessiz alkışlamaları ile Türk Silahlı Kuvvetleri'ne edep ölçülerini aşarak, yasaları hiçe sayarak saldırmaya başladı! Doldurulmuş kıtalar, Soros paralarıyla taşınarak İstanbul'da işçiye yasak bölgede Cumhuriyet ve Atatürk'e kafa tuttu!
Türkiye-AB Karma Parlamento Eşbaşkanı Joost Lagendijk adındaki Haçlı sözcüsü, işgâl kuvvetleri edasıyla iç işlerimiz hakkında tavsiye adıyla emirler yağdırmaya başladı!
Petrol zammını artık kimse tahmin bile edemiyor! Mazotla benzin fiyatları nerdeyse eşitlendi! Elektriğe %25' varan zam yapıldı. Bu zam bütün gıda üretimlerine de önümüzdeki günlerde yansıyacak!
Milletin canı artık hissedilir şekilde yanmaya başladı! AKP tepe-taklak yuvarlanıyorken, "İnadına Tayyip!" diye sîne dövenler, inadına küfürlere başladılar! Siyâsilerin can kurtaran simidi haline getirilmiş olan türban bombası, maytap çıktı!
"Allah İle Aldatmak" işini meslek edinmişlerin foyasını da Prof.Dr.Yaşar Nuri ÖZTÜRK açıkladı. "Allah İle Aldatmak" işinin "Türkiye'yi Kemiren İhânet" olduğunu şeksiz-şüphesiz ispatladı!
Gündemi artık AKP tayin edemiyor! Gündemi artık Recep Tayyip Erdoğan değiştiremiyor!
Tam AKP'nin bu müşgül zamanında bir daha Bahçeli çıktı piyasaya! Abdullah Gül'ün Köşk'e çıkışını kolaylaştırdığında olduğu gibi; türban meselesinde AKP'ye verdiği -yaptığı tek doğru- destek gibi; alt-üst kimlik meselesinde zorlanan AKP'yi, DTP'lilerle tokalaşarak, kucaklaşarak, Meclis'in rengini tamamlayarak ferahlattığı gibi bir daha çıktı piyasaya!...
"Başbuğ'un vasiyeti." dedirterek Erciyes Kurultayı'nın yapılmayacağını açıklattı! Kayseri'den, Abdullah Gül'ün memleketinden patlattı gündeme düşen bombayı! Ve bizler de canımızın nereden acıyacağını çok iyi bildikleri için feryat figanı kopardık!
Komplo teorisi de diyebilirsiniz! Balgat cenâhı, kesinlikle böyle diyecek ama ben kendimi konu mankeni edilmiş gibi hissetmeye başladım!
Türkiye'nin tek sosyalist partisi olduğu söylenen CHP; Sosyalist Enternasyonal'in AKP'ye vereceği desteği engellemeyi başaramayınca, Genel Sekreteryasını üstlendiği Enternasyonal toplantıyı protesto edecek kadar millileşti! Atatürk'ün partisi olduğunu, herkese hatırlattı bir daha!
Tam da böylesine devâsa meselelerin olduğu, oluştuğu günlerde Türkiye'nin en milliyetçi partisi tarifli MHP'nin Genel Başkanı; Abdullah Gül'ün memleketinden yaptırdığı bir açıklama ile düşünen bütün ülkücü kalemleri, duyarlı bütün Türkleri olmadık bir gündemle meşgûl etti!
Türk Milleti'nin duyarlı, müteyakkız münevverleri; Allah aşkına biraz daha dikkat! Erciyes Kurultayı'nı; Türk'ün zaferler ayı olan Ağustos ayında biz kendi başımıza da toplanarak yaparız, yapalım da...
Erciyes Kurultayı'nın ilk fikir babası Cihan Metin Başkan Kayseri'de bütün ülkücüleri ağırlayacak yürektedir. Cihan Başkan; dağda ülküdaşına sahiptir ama şehirde pek o kadar başarılı değil dersem şakamızı anlayacaktır. Bu anlayışla Cihan Metin Başkan ve Kayseri'deki ülküdaşlarımız yavaş yavaş Zaferler Ayı Ağustos'ta, "Yeniden Türk Milliyetçiliği" Bayrağı'nın dalgalandırılmasına zemin hazırlarlarken bizler de; gerçek meselelerimize dönelim!
Ne ordumuzu, ne hukukumuzu, ne devletimizi, ne de devletimizin kurumlarını; AB'nin, ABD'nin, Haçlı'nın ve yerli işbirlikçilerin karşısında sahipsiz bırakmayalım!
Konu mankeni edilmemize artık yeter demeyelim mi?
"BÜTÜN TÜRKLER BİR ORDU, KATILMAYAN KAÇAKTIR."
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: