Çarşamba, Temmuz 30, 2008

HAYIRLI OLSUN. KOLAY GELE!...

Temel, doktora gider. Canı müthiş acımaktadır. Tepeden tırnağa muayenesi yapılır. Filmleri falan çekilir ama hiç bir rahatsızlığına rastlanmaz. Sonuç; doktoru tarafından söylenir. Temel feryâd eder:
- Doktor nasıl pişeyum yok? Parmağımi yanağıma dokundursam, burnuma dokundursam, kulağıma dokundursam, nereme dokundursam canım yanayi! Nasıl pir şeyum yok? Doktorlar, çaresiz Temel'i bir daha muayeneye tabi tutarlar. Yeniden tahliller, filmler, kan değerleri v.s. Yeniden bir şey olmadığına karar verilecekken, devreye ortopedist doktor girer. Yaptığı kısa bir muayene sonucunda görür ki; Temel'in işaret parmağı kırıktır ve neresine dokunursa dokunsun canı yanmaktadır... Hissemizi alabilmek umuduyla bir daha lazım oldu fıkra!
Siyâseten Türk Milleti'nin işâret parmağı kırık! İşâret parmağının adı belli! İşâret parmağını neresine dokundurursa dokundursun milletin canı yanıyor ama, hedefi de o işâret parmağı ile göstermeye mecbur! Recep Tayyip Erdoğan!...
Gayr-ı millî olduğunu, milliciliğin anlamının ümmeçilik olduğunu, Türk olmadığını ve Türk Milliyetçiliği yapmadığını, yapmayacağını kendisi defaetle söylemiş ve söyler. Bu siyâsal yapısıyla, araç olarak kullandığı demokrasi sayesinde; Türk Milliyetçiliği esası üzerine kurulmuş bir devletin başbakanlığını yapar! Milliyetçilik, bağımsızlık esası üzerine kurulmuş bir Üniter Devlet'in başbakanı olarak; kendi siyasal duruşuna uygun işler yapar! Bu yaptıklarıyla devletin esasları uyuşmaz! Dolayısıyla devletin aslî kurumları ile siyasetin kavgasında, arada kalan millete olur ne olursa! Asıl mühimi ve tehlikelisi, devletin sistemi laşkalaşmaya; yönetimdeki partizanlığın hakimiyeti yüzünden toplumsal mutabakat tehlikeye düşer!
30 yıl önceden; İmam Hatip Liseleri, arka bahçe olarak ilan edildiğinde, rektörlerin türbana esas duruş göstereceği ilan edildiğinde, hakimiyetin kanlı mı kansız mı olacağının bilinmediği söylendiğinde, bu günlerin hazırlığı yapılmıştı!
Yerden göğe küp dizilip birbirine bent edildiğinde; bu günlere hazırlanılmıştı! Gûya muhalefetin, hem de "Okyanus ötesine kaçsa bile getirip yargılayacağını" söyleyen muhalefetin desteği ile Köşk'e kadar ulaşan zihniyetin önünde, en fazla beş yılı daha var!
Altı kişinin kapatılsın dediği Anayasa mahkemesi üyelerinin görev süresi dolanlarının yerine, önümüzdeki altı yıl içinde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül atama yapacak. Abdullah Gül'ün; "beraber yürüdük biz bu yollarda." şarkısıyla, yıllarca 'Yol Arkadaşı' olduğunu, bilmeyenimiz yok. Devletin zirvesi ile, icranın başının; "Yol Arkadaşı" mantığıyla, protokole hiç uymayan bir şekilde, bir başka yol arkadaşının evinde yaptıkları beş saatlik görüşmeden, artık ziyâdesiyle rahatsızım, endişeliyim!
Anayasa mahkemesi, ceza verdi doğrudur! Anadolu'da; "Fakiri döveceğine üstünü yırt!" diye söz vardır da, bahse konu AKP asla fakir değil! Hazine yardımının yarısı değil, tamamı kesilse ne yazar? Yedi yılda kendisini dünyanın en zengin sekiz lideri arasına sokmayı başaran, 'Yol Arkadaşları'nın rehberi, yol arkadaşlarına neler neler sağlamıştır! Olası ve artık kuvvetle muhtemel bir erken seçimde, AKP'nin hazine yardımına ihtiyacı yoktur.
Cumhuriyet ve laiklik kazanımlarını savunacağım derken, milletin dinine dil uzatarak, bilerek bilmeyerek milleti AKP'ye iteleyen ana muhalefeti; en milliyetçi tarifine rağmen milliyetçilik yapmayan muhalefeti de düşününce, Allah Türk Milliyetçilerine güçç versin diye duaya başladım bile!...
Millete, millet gibi küfrederek oy almayı başaran mazlum kabadayının artık önünde engel falan yok! İş birlikçilerin borazanlığını yapan, sermayesinin nere kaynaklı olduğu tesbit edilmeyen gazete adındaki paçavranın; "1923'te kuruldu, 2008'de temizleniyor." diye manşetten ilan ettiği uygulama, nasıl devam edecek göreceğiz!
Bu günler, serin günler!
Milletliğimizin hedefe koyulduğu, önümüzdeki beş bilemedin on yıllık sürece; Türk Milliyetçilerinin dayanıp dayanamayacağını, Muhteşem Türk Atatürk'ün vârislerinin direnip direnemeyeceğini yaşayarak göreceğiz!
Hadi Milletim! Bir daha; "Ananı da al git!" diye senin gibi küfrederek; "Şunları seçin!" talimatıyla seçim yapıyormuş rolünü oynamak üzere, baskın seçime! İşin çok zor! Vallahi kolay gele!...
Kendi düşen ağlamaz!
Neyine senin kıymetini bilmediğin demokrasi?!
"TEVEKKELTÜ TEAL'ALLAH"
Selam, sevgi, dua
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: