Salı, Temmuz 29, 2008

KİM SUSSUN?!...

Her yerle, her kesle kavga ederek, tek başımıza kaldık galiba!
Bu tekliğimizle de övünmek istiyorum izninizle!
"Dünyayı Türkçe Okuyun" diye reklâmımız var. Dünyaya Türkçe bakıp, olayları Türkçe yorumlayıp, elimizden geldiğince de Türkçe anlatmaya gayret ediyoruz ki, "Dünyayı Türkçe Okuyun" diye tavsiyede bulunmak gibi bir hakkı kazanalım.
Bu seslenişimizden sonra; "Dünyaya Türkçe Öğretmek"le övünen veya dünyaya Türkçe öğrettiği savunularak propogandası yapılan, ABD'de mukîm ve ne hikmetse Türkiye'deki taraftarlarının Türkçesini bozanlara, Türkçeden anlamayanlara seslenmek istiyorum!...
Bizim dilimiz, hem de ana dilimiz Türkçe. Tahsil hayatımızda; "İnsanlar ana dilleriyle düşünür." diye öğrendiğimizden hareketle, anadilimizle yani Türkçe düşünürüz. Düşüncemiz Türkçe olunca anlattığımız da Türkçe olur.
Kıymetli zamanlarını ayırıp bizleri önemseyerek okuyan, her kese elbette şükran borçluyuz. Hele okuduktan sonra tenkîd zahmetini gösterenlere defaetle müteşekkirim. Onlar olmasa hatalarımızda ısrarla -Allah korusun- suçlu konumuna düşebiliriz! Bu suçlu tarifini de açmak gerek. Bahsettiğim suçluluk; kendilerini hakim güç zannedenlere karşı düşeceğim durum asla değil! Hukuka sonsuz güveni olan birisi olarak hukuka karşı düşeceğim durum da değil! Kamu vicdanına karşı yani; Türkçe düşünen, Türkçe konuşan, olaylara Türkçe tepki veren milletime karşı düşeceğim durumdur.
Aslında bu gün; Doğu "Derinçek"ten, Yalçın Küçük'ten, Ahmet Altan'dan, Yasemin Congar'dan v.s. bahsedecektim! Kandil dağı'nda Apo çukuru ile sarmaş-dolaş resimlerini yıllarca izlediğimiz, PKK'nın dişlerinden kan damlayan sapkınlarının ellerine bir gitar vererek resimleyen ve onları gerilla hüviyetine sokmak için yıllardır gayret eden demokrat maskeli hainlerden bahsedecektim!
Hangi taşı kaldırırsanız onun altından çıkan; Muhteşem Türk Atatürk'ün devrimlerinin kazanımları olan Türkiye Cumhuriyeti'ni bölmek, parçalamak için olmadık mel'anetlerde bulunup sonra da, geçmişi unutturacağını zannederek "Ulusalcı" kimlikle çıkıp; ne dediğini, ne yapmak istediğini bir türlü anlayamadığım, -sadece onunla Avrupa'da göründüğü için çok sert münakaşa ettiğim Rahmetli Dostumu da hatırlayınca öfkeden kudurduğum- "Derinçek"ten bahsedecektim!
Bırakmadılar!...
Bırakmıyorlar! Canımızı acıtıyorlar! Kanımızı akıtıyorlar! Gündemimizi istedikleri zaman kanımız pahasına değiştiriyorlar! Bunlara müdahil olması gereken tek makamın Başbakanlık, bu olaylara müdahele etmesi gereken tek kişinin Başbakan olması hasebiyle; Başbakan'a ve hükümete sesleniyoruz!
Bu sefer de; bizleri okumak zahmetine katlanan bir hükümet yanlısı okurumuz; "Sizler daha iyi biliyorsunuz ülke nezaman iyi günlere kavuşmaya başlıyor terör azıyor. Ülkenin gelişmesini iste/me/yen düşmanlar var. Ne yazıkki bu devlet düşmanlarının istediği kaos ve güvensizlik ortamı oluşturup ülkenin önünü kesmektir. Sizlerden ülkeyi birleştirici yazılar beklerken terör odaklarının amacı doğrultusunda yazılar görmek üzüyor. Şikayet değil çözüm üretin ve buradan sunun yoksa susun." diye sertçe uyarıyor!...
Kabul susayım kardeşim!
"Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır." öğretisini unutarak sizin gibi ben de susayım! Teröriste karşı silahlansam, hemen herkesten önce siz beni terörist diye isimlendireceksiniz! Teröriste karşı Ordum'dan yardım istesem; hemen gene her kesten önce siz beni cuntacılıkla, ergenekonculukla, darbecilikle suçlayacaksınız! Cumhuriyet Savcılarımıza şikâyette bulunsam; yine her kesten önce siz beni ihbarcılıkla suçlayacaksınız!
Bu gün; iki yüze yakın insanımızın yaralandığı, 20'ye yakın insanımızın gezdiği yerde Hakk'ka yürüdüğü olay, dünyanın neresinde olsa hükümet istifa ederdi diye düşünüyorum! Sadece Irak'a demokrasi getirdiğini söyleyen utanmaz Haçlı, İkiz Kuleleri bombalandığında istifa etmeyerek bir yerlere saldırır! Bir de;-benzetmem Vallahi tevafuken oldu- biz de ABD'ci hükümet, vatandaşını koruyamadığı teröriste karşı milliyetperver, vatanperver, cumhuriyetperver ve orduperver millete saldırır!
Şimdi kimin susması gerektiğini bir daha düşünelim mi?
Şahsen susarsam namertim. Susması gerekirken susmayanlar da.....
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: