Pazartesi, Ağustos 18, 2008

DERDİNİZ NEDİR?

Dostlar;
Şahsıma yazılan iletilere; zamanım yetmese de, zorlansam da büyük bir iştiyak ve keyifle cevap veririm. Bu iletiler, tebrik mahiyetinde ise kısa ve öz teşekkürlerimle yetinirken, tenkîd mahiyetli ise o okurumla müştereği sağlayıncaya kadar yazışmalarıma devam ederim.
Yılda bir iki kere de sizlerle paylaşma lüzumu hissettiğim iletiler alırım. İşte yine onlardan biri. M. Akif Yavuz isimli bir okurum; önce zaman ayırıp zahmet buyurarak bendenizi okumuşlar. Okumakla da yetinmeyip çok büyük bir zahmetle bir de ileti yazmışlar.
Bendeniz asla bu nazik okurum gibi; "sayın"la başlayıp "sözde" ile süslenen kibar hakaretlere tevessül etmeyeceğim! Ve asla "Siz kimsiniz?" diyerek; ABD'nin "Ilımlı İslam" projesine taşeronluk ve BOP Eş Başkanlığı gibi bir projede de İsrail'e yardımcılığa soyunmuş ılımlı sıfatlı ama; "Sen kimsin? Otur oturduğun yere." şeklindeki, ceberrut Kasımpaşalı üslûplu Recep Tayyip Erdoğan'ın temsil ettiği, sözde demokratlara da benzemeyeceğim!...
Ama zahmet ederek bendenizi okuyan ve bendenize sorular tevdî eden bu kardeşimize, becerebildiğimce cevap vermeğe çalışacağım. İşte sorular:
* "Siz kimsiniz ne için mücadele edersiniz?"
"O'nun delillerinden biri de gökleri ve yeri yaratması, lisanlarınızın ve renklerinizin değişik olmasıdır." (Rûm-22)
"Rabbin dileseydi bütün insanları bir tek millet yapardı."(Hûd-118) ve Bakara Suresi'nde, ayrıca Kur'an'ı Kerim'de müteaddit defalar; "Birbirinize düşman kavimler olarak", "Birbirinizi tanıyasınız diye" şeklindeki tariflerden hareketle; millet kimliğimi Kur'an'dan alan, Allah'ın bir Türk kuluyum.
Türk Milletçiliği için ve Türk Birliği için mücadele ederim. Allahım'a, ben ednâ kulunu Türk yarattığı için şükreder, milletimi ve âcizâne kendimi dünya nizamından sorumlu sayarım. Hz. Peygamberimiz(s.a.v.)'in; "Türklerle iyi geçininiz çünkü onlar için çok uzun süreli hakimiyet vardır." hadisinden, yine Peygamberimiz(s.a.v.)'in, İstanbul'u fetheden millete verdiği duadan hareketle dualı millet olduğumuza inanırım.
"Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse Allah, sevdiği ve kendisini seven müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı onurlu ve zorlu bir toplum getirecektir. Bunlar Allah yolunda cihad ederler ve hiç bir kınayıcının kınamasından korkmazlar." (Maide-54)' te tarif edilen milletin Türk Milleti olduğuna iman ederim. Bu inancıma ve imanıma itiraz da kabul etmem çünkü Kur'anı her okuyanın nasibi kadar anlayacağına da iman edenlerdenim...
* " Bu kin ve nefret dolu müstemleke yazısı nedir?"
Öncelikle; "Kinimden size ne? Neden rahatsız oldunuz?" diye soruyla mukabele ettikten sonra; bankalarının ve postahanesinin yani telekomunun, yani iletişiminin özelleştirme adıyla Haçlı'ya peşkeş çekildiği bir ülke, müstemleke değilse nedir diye sormam mı?
AB'nin yani Haçlı'nın ısrarlı direktifleriyle Cuma Hutbelerine müdahele edilen ülke, müstemleke değilse nedir?
Büyük İsrail Projesi olduğunu; ne ABD'nin, ne de İsrail'in saklamadığı Büyük Ortadoğu Projesi Eş Başkanı'nın başbakan olduğu bir ülke müstemleke değil midir?
Ekonomisini ve vergilerini; IMF veya Dünya Bankası politikalarına göre ayarlayan, ziraatına ve çiftçisine AB istekleri doğrultusunda kota koyan, üretmeyen bir ülke müstemleke değilse nedir?
Daha örneklerini istediğimiz kadar çoğaltacağımız ve inanıyorum ki sizin de çok iyi bildiğiniz saikler dolayısıyla müstemleke deyişime itiraz en basitiyle gaflette değilse, gafil değilse nedir demem mi?
* "Erbakan hoca'nın sözlerini ağzınıza alıp ağız dolusu hakaretler yazarak neyi amaçlıyorsunuz?"
Sorudan sonra yazımı bir daha okudum. Erbakan'ın, -Rahmetli Necip Fazıl'ın söylemiyle "Şerbakan"ın- sözlerini kullandığım doğru. Ama hakaret etmemişim ve etmem de. Yaklaşık 30 yıldır kalemimle ve sohbetlerimde Erbakan'a da muhalefet yaptım ama tek kelime hakaretim vaki değildir. Hatta bir kaç kere; "Bana Erbakan'ı özlettiniz!" diye de haykırdım!...
* "DTP bu hale nasıl geldi? Sizin yüzünüzden siz beslediniz pkk'yı. Şehit cenazelerinde pkk karşıtlığı yapıp allahuekber demekle vatan kurtarılmaz.Kürt kardeşin için ne yaptınız sayın yazar? MHP ne etti bugüne kadar? Bu memlekete ne katkısı oldu?Güneydoğulu aç insanımızı kardeşimizi doyuran tek lider erbakandır."
Soru ve yorumuna gelince; DTP bu hale Erbakan'ın malum söylemleriyle ve kamyonlarla taşınan "Ağır Sanayi Temelleri" gösterilerek verilen, amaç dışı kullanılan teşviklerle ve basın ve televizyonlarda başka; doğu ve güneydoğuya gidildiğinde milletin içinde başka söylemlerle tahrik edilerek geldi! Beyt-ül mâl tarifli, devletin kasasından alınan trilyonu, iç edip yandaş kürtçülere peşkeş çekilerek olgunlaştırıldı. Diyarbakır'da Kürtçü, içanadolu'da Türkçü, Konya'da-Erzurum'da cemaatçi söylemlerle beslendi!
* "Kürt kardeşin için ne yaptınız sayın yazar?" sorusuna tek cevabım olur. Asla ötekileştirmedim. Asla kendimden başka saymadım ve "Kürt-Türk kardeştir. Ayıran kalleştir." diyerek din adına da ayrımcılık yapanları tarif ettim.
* "MHP ne etti bu güne kadar?" sorusuna ise cevap veremem! Çünkü Meclis'in renklerini PKK uzantısı siyâsilerle tamamlayan Bahçeli'ye de en az Recep Tayyip Erdoğan'a olduğum kadar muhalifim! Başbuğ'lu MHP'yi sorsaydı cevabım olurdu zaten kimse de o MHP'ye bu soruyu sormaz! Güneydoğulu aç insanlarımızı Erbakan doyurduğu için mi, güneydoğuda Kürt kalmadı? Metropollerdeki perişan insanlarımız aydan falan mı geldiler yoksa?
* "Siz ne yaptınız? O fabrikaları kapatanlarla koalisyon kurdunuz." Sizden kastınız yine Bahçeli ise, en az sizin kadar mesafeliyim. Fabrika kapatanlarla koalisyona da cevabım aynı ama kapatılan veya kapatılmayan fabrikaları Haçlı gâvura sudan ucuz satıp sonra da çürümeye terk ettirenleri de şu anda nefretle izliyorum, kınıyorum!...
* "Ne mutlu türküm diyene dediniz de ne oldu? Ben demiyorum var mı diyeceğiniz?"
Ben; daha da ileri giderek; "TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR." diyorum. "Ne mutlu Türk'üm diyene." diyerek milletimleşenleri de baş tacım ediyorum ve görüldüğü gibi de sizi ve sizin gibi gayr-ı millî düşünenleri rahatsız ediyor büyük bir ihtimalle de korkutuyorum! Sizi tenzih ederek; -çünkü siz Türk olduğunuzu iftiharla söyleyip, inancınızı millet kimliğinizin önüne koyuyorsunuz. Yani panislamist bir düşüncedesiniz ve bu söylemden rahatsızlığım yok. Denendiğini ve tutmadığını biliyorum. Kısa sürede sizin de böyle olamayacağına kanaat getireceğinize kaniyim.- "Türk'üm." veya "Ne mutlu Türk'üm diyene." diyemeyenleri, milletime ihanet etmiş sayarım.
* "Bu kafatasçı bu ırkçı ideoloji ile pkk beslemeciliği yaptığınızı neden anlamıyorsunuz?"
Sorunuzu inanarak sormadığınızı, sadece laf ola beri gele kastıyla söylediğinizi varsayıyorum. Çünkü Türk Milletçiliği, asla ve kat'a PKK'lılık gibi, kürtçülük gibi şövenist, faşit, marksist bir düşünce değildir biliyorsunuz.
* "Üstünlük sadece takvadadır.Dokuz ışığı değil kuran ve sünneti rehnet (sanırım rehber demek istedi.) alırsanız kurtuluşa erersiniz,bu hakikatı unutmayın.Kurtuluş sade ve sadece islamdadır.Başka ideolojilerde kurtuluş arayanlar ALLAH'a baş kaldıranlardır.Allah'ın yarattığı akılla Allah'a kafa mı tutuyorsunuz?"
Kör bir ziyaretçiyi hafifsediği için İki Cihan Serveri Peygamberimiz(s.a.v.)'e; "Kalbine mi girdin?" sualini soran Rabbim(c.c.)'in sorusunu aynen size yönelterek ve üstüne de; "Elinizde bir imanmetreniz mi var?" Diye ekleyerek sorsam ne dersiniz?
Size; "Allah ıslâh etsin." diyemem! Kıyamam çünkü bedduadır. Ama; "Allah sizleri hidayete erdirsin." diye dua ederim ancak.
Ve; "Dikkat edin o kandırıcı, şeytan sizi Allah adıyla kandırmasın." (Lokman-33, Fatır-5, Hadîd-14) Ayet-i celîlelerini de hatırlatırım.
* "Ayrıca kulaktan dolma haberler yazarak müfteri olmayın.Patates yalanı patates haberdir.Yalanları utanmadan yazarak milleti kandırarak Türk Milletine olan sevginizide anlamış olduk.....Saygılarımla"
İnternete girenler de kolaylıkla bulabilirler zannederim ve yaşım gereği hem televizyondan hem de mitinglerinde bizzat kulaklarımla duyduklarımı, sizin inkârınız değiştiremez. Ayrıca, son zamanlarda, Temmuz.2007' de Flash TV'de, 'Seçim Kulübü' programında, AK Parti hükümetine ağır eleştiriler yönelten Erbakan; "AKP'ye oy vermek, cehenneme bilet almak demektir." demişti. Milli Gazete arşivlerine girmek zahmetine katlanırsanız görürsünüz.
Erbakan'ın da böylesine tarif ettiği AKP'ye yaptığım eleştirilere, Erbakan ağzıyla savunma yapmanızı ya meselelere uzaklığınıza, ya da taraftarlığınıza sayarsam insafsızlık mı etmiş olurum?
Ayrıcaaaa, son söz olarak ta; savaştan yeni çıkmış, yeni kurulmuş ve yokluklarla mücadeleye başlamış yepyeni bir Cumhuriyetin Cumhurbaşkanı olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün emeklerini inkâr edenlerle, nasıl barışık durabilirim? Peygamberimiz(s.a.v.)'in türbesine; yıkmaya hazırlanan Suudi Kralı'na; "Bir tek taşına el sürerseniz ordumu aşağı gönderirim." diye telgraf çekecek kadar sahiplenen bir Müslüman'ı dinsizlikle itham edenlerin Müslümanlığından, Türklüğünden ve samimiyetlerinden nasıl endişe duymam?
İngiliz işgalindeki pay-i taht'ta, Şeyh-ül İslâma sipariş fetvalar verdirerek Atatürk ve arkadaşlarının idamına ferman çıkaran zihniyetle; "İngiliz işgalinde kendimi daha rahat ifade eder, ibadetlerimi daha serbest yapabilirim. Atatürk'ü sevmiyorum." diyen zihniyet arasında ne fark var?
Hürriyeti olmayan bir ülkede din mi yaşanır?
Din kardeşliktir elbette ama ABD ve İngiltere'nin birlikte Haçlı adıyla işgal ettiği Irak'ta tecavüze uğrayan tamamen tesettürlü Iraklı kadınların iffetinin hesabını, kim kimden soracak? Sayısı bilinmeyen babası bellisiz çocukların hesabı, kimden sorulacak? Yine aynı Irak'ta birbirini boğazlayan Iraklı müslümanlar kardeş değiller mi?
Yapmayın Allahınızı severseniz!
Müslüman doğrudur! Müslüman inkarcı ve nankör değildir! Müslüman ölülerden el çeker! Müslüman iftira etmez! Müslüman farzı, sünnetin önüne geçirmez! Farz olan cihad gerekirken sünnet olan hicrete sığınarak mücadeleden kaçmaz! Ve Müslüman akıllıdır! Akıllı olmasa zaten Müslüman olmaz...
Kur'an'ı rehber edindiğini söyleyen hiç bir mü'min; Irak'ı Haçlı kimliğini saklamadan işgal eden ABD askerlerine dua etmez!
Son sözü de isterseniz yine muhteşem Türk Atatürk söylesin: "Hak olan Kur'an, haksızlığı kabule vasıta yapıldı."
Doğru zamanda, doğru zeminde, doğru safta, dosdoğru durabilmemizi niyaz ederek, yanlış safta durup yanlış tarifi almaktan Allah(c.c.)'a sığınarak;
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: