Cuma, Ağustos 08, 2008

SİZİ ÇATICILAR SİZİİİİ !...

Birkaç gün önce; refikim ve varlığıyla müftehir olduğum, huzur dünyamdaki tevazu timsali üç kişiden biri, dostum Hasan Demir'i aradım. Beynim düğümlenmişti. Tevekkülle vakarı bir arada ve hiç birini diğerine rencide ettirmeden taşımayı başaran, müstesna bir kişilik olduğu için Hasan Demir'in sesine ihtiyaç duydum.
Dikkatli okurlarımdan bir kaç kişinin ısrarlı tavsiyeleri üzerine, sanal ağda(internette) bir siteye baktım. İmralı mahkûmunun, avukatlarıyla mutat görüşmesi(!)ni ve mahkûmun müebbete hükümlü olmasına rağmen, cezaevinden örgütüne gönderdiği talimatları, ayrıca da güncel konular hakkındaki yorumlarını veriyorlar! Hasan Demir Hoca'dan, siteyi sordum. Haberdardı. Benim gördüğümü, mutlaka o da görmüştür diye bahsettim. Sitenin reklamını yapmamak için adını yazmıyorum.
Devletimin istihbarat birimleri; başlarındaki amirlerinin emriyle, kurumlar arası istihbaratla görevli olduklarından ve hiç bir teferruatı kaçırmamak titizliklerinden olsa gerek ki ne bu siteden, ne de İmralı Mahkûmunun direktiflerinden haberleri olmamış! Aksi olsa sitenin yayınına mutlaka müdahele edilmeli değil mi?
"Çatı Partisi"ni ilk önce orada, İmralı Mahkûmunun örgütüne ve mevcut örgüt temsilcisi parti yöneticilerine, ısrarla tavsiyesi-emri olarak okudum. "Ümraniye Bombaları" diye başlayıp sonradan "Ergenekon"laştırılan davaya; İmralı Mahkûmu'da katılmak isteniyormuş ve bu mahkûma göre; "Adının kirletilmesi"ymiş! Hay senin adına da, adının en temiz yerine de .....!
Canları pahasına; sınır ötesinde veya sınırlarımız içinde PKK ile mücadele etmiş kahramanlarımızı düşürdüğümüz hâlin farkında mıyız Allah aşkına!... İmralı Mahkûmunu sorgulattıracak kadar Devletin güvenine mazhar Albayımız'ı, şimdi bu mahkûmun terörist adamlarının yatırıldığı yere koyduk biliyor musunuz?
Bir taksirleri varsa neden Askeri mahkemelerde yargılanmaz ve neden Askeri Cezaevlerinde tutulmazlar bu Kahramanlarımız? Mani bir hal mi var?
Neyse! Bu gün değineceğim konu bu değil! Bu konuda daha çok söylenecek, çok söyleyeceğim!
Asıl; aklımı uçuran "Çatı Partisi"nden ve Türkiye'nin en milliyetçi partisi tarifli, MHP'den Mehmet Şandır'ın; "Büyük Çatı"sından bahsetmek istiyorum!...
Şandır; “AKP politikalarına karşı çıkan, MHP’de başarılı olacaklarına inanan, kendi partilerinde yerel seçimlerde yer bulamayacak olan, kendi partisinden seçilme şansını görmeyen, ya da kendi partisinden aday olamayacak durumda olan herkesi 'büyük çatıya' çağırıyoruz. Bu kişilere MHP’li ol demiyoruz. İşbirliği yapabiliriz diyoruz. Biz bu seçimde herkesle işbirliğine hazırız.” buyurmuşlar!
Ülkücülükten vaz geçtim. Milliyetçilikten de vaz geçtim. Bu sözler, sağcı bir siyasi partinin demesi mümkün bir söz müdür? İmralı Mahkûmu'nun iki-üç gün önce örgütüne gönderdiği; "Çatı partisi"nin yapacakları da harfiyyen Şandır'ın söyledikleri gibi! O da kimseye PKK'lı olun demiyor!
Çatı'nın kalıpları; "Çiçek Bahçesi" tarifiyle, MHP Diyarbakır İl Başkanı'na; "Git Kürtçe oy topla!" buyruğu ile ve "Gel Hasip gel! Meclis'in renklerini tamamlayalım." demokratlığı ile mi çatıldı acep?
Bu davranışlar üzerine değil midir ki Cazim Gürbüz Ağabeyim de; "Şart olsun MHP'yi boşadım!" diye isyan etmiştir!
AKP'den daha renksiz, CHP'den daha eyyamcı, Yalçın Küçük'ten daha ulusalcı ve en az onun kadar PKK'lılara hoş görülü, Mustafa Balbay'dan daha korkak bir partiyi, ben de, Cazim Ağabeyim ve Ülkü Devleri gibi boşamam mı?!...
Gök Kubbeyi çadır gören bir ırkın ahfadının, çatıcılarla olan tesadüfi(!) benzeşmesine sizler de şaşırmadınız mı?
Recep Tayyip Erdoğan, elbette; "Durmak yok! Yola devam!" diyecek! Muhalefetsiz ve tek başına bir seçim meydanı var önünde!
Bu günlerde; Türkçe, Atatürkçe duran bir Türk Milletçisi çıkmazsa işimiz zorda!
Her yan çatıcı doldu!
(Gazetem'de bu son sloganımı koymuyorlar ama ısrarla yazacağım!)
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: