Perşembe, Ağustos 21, 2008

GÜVENLİĞİMİZİN, CAN GÜVENLİĞİ YOK!

Suçlunun bu kadar mazlumlaştırıldığı; asinin, hainin bu kadar sahiplenildiği bir memlekette, tesadüfen doğmuş, mecbûren yaşıyormuşuz gibi düşünmeğe başladım!...
Aklıma da Erzurum'un meşhur Teyo Pehlivanı'nın bir av macerası geldi.
Teyo, ava çıkar. Elinde tek kırma bir tüfeği, içinde de kuş saçması vardır. Bir kayayı dolaştığında karşısına kocaman bir ayı çıkar. Hiç bir şeyden korkmayan Teyo, tüfeğindeki saçmaların yetersizliğini unutarak basar tetiğe! Ayıyı vurur ama kuş saçmaları, sadece ayıyı öfkelendirmiştir. Ayı hücuma geçer! Teyo kaçar, ayı kovalar! Teyo'nun mahalli anlatımıyla; "Ben gaçdım, ayi guvaladi! Ben gaçdım, ayı guvaladi! Ben gaçiram, ayı guvalir!..."
Teyo; aynı sözü defalarca tekrarlayarak, aynı zamanda hikâyesine bir son düşünmektedir. Ama dinleyen nüktedan Erzurumlular, dayanamayıp; "Eeeee! Teyo, ne oldi?" diye sıkıştırınca, hikâyesine son, kendisine de kaçış yolu bulamayan Teyo; "Ne olacax, ayı beni yedi!" der. Kahkahaların içinden birisi; "Teyo, ayı seni yediyse sen nasi yaşirsan?" diye sorunca; "Garaş! Siz buna yaşamax mi diyirsiz?" diye noktayı koyar.
Yaklaşık 30 yıldır, 3-5 baldırı çıplak diye tarif edilen teröristle baş edemiyoruz!
Son yirmi günde yaklaşık 200 şehidimiz var!
Cumhurbaşkanımız var, Başbakanımız var, İçişleri Bakanımız var, Genel Kurmay Başkanımız var, İstihbaratımız var, Emniyet Genel Müdürlüğümüz var, Jandarma Komutanlığımız var... Devletiz yani...
Asayişi ve huzuru sağlayacak, koruyacak bütün kurumlarımız var! Ama 30 yıldır ayı kovalıyor, biz kaçıyoruz!
İstanbul'da, askeri birliğimize havanla saldırılıyor! Başkentimiz Ankara'da bomba patlatılabiliyor! Diyarbakır'da, İstanbul'da, en kalabalık ve tamamen sivil vatandaşların olduğu yerlerde bomba patlatılabiliyor!
Sınır ötesinde biz, askerlerimiz sayesinde onları itlâf ediyoruz, sınırlarımız içinde onlar ha bire bize kast ediyor!
Son olarak ta İzmir'de; asker ve polislerimizi taşıyan servise saldırı yapıldı!...
Demokratlar sayesinde, demokrasiyi araç olarak kullanan demokrasi katilleri sayesinde, AB'nin yolunu Diyarbakır'dan geçirenlerin sayesinde, "Siz, 'Ne mutlu Türk'üm diyene derseniz, birileri de ne mutlu bilmem neyim.' der." diyenlerin sayesinde; insan hakları beyannamesine sığınarak teröristi savunan, güvenlik güçlerimizi yargılayan ve yargılatanlar sayesinde, 30 yıldır "Ayı kovalıyor, biz kaçıyoruz."
Sonunda ayının bizi yemesi, düşünülemez bile ama artık ehil bir avcının meydana çıkarak milletin başına musallat edilen bu "Teyo Pehlivan uydurması ayı"dan güvenlik güçlerimizi kurtarması gerek!
Bir daha Kutadgu Bilig'den hatırlatalım isterseniz.
"Hakan; tebaasından isteklerini duyurur: 1-Yasalarıma uyun. 2- Vergilerinizi ödeyin. 3- Dostumu dost, düşmanımı düşman belleyin.
Haklı ve öz isteklerdir. Millet; ilk kurultayda, cevabını verir: 1- Yasalarına uyarız ama adil olursa. 2- Vergilerimizi öderiz ama gümüşün ayarını düşürmezsen. 3- Dostunu dost, düşmanını düşman belleriz ama can ve mal güvenliğimizi sağlarsan."
Milletin can ve mal güvenliğini korumak ve sağlamakla mükellef kurumlarımızın can güvenliği tehlikede farkında mısınız?!
"Terör ve teröristle mücadelede bunlar olabilir!" diyebilirsiniz. Kabul ama; istihbarat kurumlarımız ne iş yaparlar? Son beş yılda tırmanan ve siyaseten nerdeyse başarmış duruma gelen bu terör örgütü karşısında yetersiz kaldığı gün gibi aşikâr olan hükümetin istifa gibi bir düşüncesi var mıdır? Dünyanın neresinde ve hangi sisteminde teröre karşı bu kadar başarısız bir hükümet, hükümet etmeye devam edebilir?
Bu şekilde davranarak; ne Güneydoğu'dan, ne de metropollerden oy almanız mümkün değil! Millet inanmadığı; otoritesini, disiplinini ve yasalarının varlığını hissetmediği bir erke niye destek versin ki?
Beğler!
Teyo Pehlivan'ın deyimiyle, tam 30 yıldır; "Ayı guvalir, biz gaçirıx!"
Ehil bir avcıya, av yasağını kaldırarak artık yetki ve izin verin de bu ayıdan kurtulalım. Yoksa canına yeten millet, ayıyı paramparça edecek ve postunu da ziyan edecek!
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: