Perşembe, Ağustos 28, 2008

"DURMAK YOK!...", YOLUN SONU...

Önümüzdeki Yerel Seçimler'e yoğunlaşmamızı engelliyorlar mı, yoksa bana mı öyle geliyor?!
Adı "Ümraniye Bombaları" iken; önce "Ergenekon" sonra, "Agatha", sonra bilmem ne koyulan ve Yargı'ya intikal etmiş, iddianamesi de hazırlanmış bir dava dosyasından, her gün bir kaç paragraf alınarak manşetlere taşınıyor, Yüksek Mahkeme'nin; AKP'yi suçlu bulduğu ve cezalandırdığı, unutturuluyor!
Geçmiş iki yılda; olmadık zamanlarda ve AKP'nin en sıkışık olduğu zamanlarda can kurtaran simitliği yapan Bahçeli ve ekibinin yaptıklarının üzeri örtülmeye çalışılıyor!
DTP adındaki siyasallaşmış görüntülü bölücülerin, Atatürk Cumhuriyeti ve sistemine vermeye başladığı zararlar, açtığı yaralar kamufle ediliyor!
Belgeli rüşvetlerin üzeri örtülüyor!
Cumhuriyet Baş Savcısı'nın iddianamesi aynen kabul görse ve AKP kapatılsaydı, yasaklanacak siyasiler içinde olan belediye başkanlarının adları, unutturulmaya çalışılıyor!
Yüksek Mahkeme gerekçeli kararını açıkladığında; Baş Savcılık, "Laikliğe karşı odak olmuş" ve cezalandırılmış partiden, bu cezaya sebep siyasilerin ihracını isterse, ne olacağını düşünmemize engel olunuyor!
AKP'de suçluluk psikolojisi ve paniği, muhalefette bu paniğe yeterince müdahele edememe durağanlığı!...
AKP'nin kapatılması şıkkı üzerine düşünülerek, stepne olarak saklanmış ve yeni bir parti sloganıyla yola çıkmış A.Latif Şener'e itibar gösteren AKP teşkilatlarına yapılan operasyonların üzeri örtülüyor!...
Varsa yoksa, Yargı'da ve artık iddianameye göre yürüyen bir dosyadan alıntılar gündemde!...
27 Mayıs Devri(!)'i yıllarında, gazetelere manşet edilmiş olan; "Menderes'in korkunç tasavvurları.... Uydurma bir halk hareketi hazırlanacak ve bir çok kimse insafsızca öldürülecekti. Ziraat bankasının ambarında 2 bin tabanca ve külliyetli miktarda askeri elbise bulundu."(31 Mayıs 1960 günlü Tercüman'ın manşeti) şeklindeki servis edilmiş haberlerle meşgul ediliyor millet!
Senaryo benzerliği, müthiş! Tek fark, hükümetle muhalefetin yer değiştirmesi ki bu daha müthiş bir hayret sebebi!...,
"İnadına Tayyip!" sloganıyla, siyasi partilerin tamamına tepkili milletin ilgi odağı olan Recep Tayyip Erdoğan; kazandığı ilk seçimler sonunda, bütün belediye başkan adaylarına referans olarak seçimlere sokmuş ve mevcût Belediye Başkanları'nı seçtirmişti!
AKP'li belediyelerin tamamına yakınında; halk tarafından tanınmamasına rağmen "Recep Tayyip Erdoğan'ın adamı" tarifiyle seçilmiş belediye başkanlarından şikâyet, had safhada! AKP Genel Merkezi ile ciddî manada sürtüşmeleri olduğunu duyduğumuz Melih Gökçek haricinde, hakkında olumlu konuşulan bir AKP'li belediye başkanı bilenimiz var mı? Melih Gökçek hakkında da olumlu olduğu kadar olumsuz söylentiler var!
AKP; mevcût başkanları ve yeni çıkaracağı adaylarıyla, tek kelimeyle zavallı bir görünümdeyken mi bütün belediyeleri kazanacak?
AKP'den bu kadar korkmayı gerektirecek ne var?
Yerel seçimlerde; her kes kendi yöneticisini, partilere asla bakmadan tanıdığı-güvendiği kişilerden seçmeyecek mi? Bütün güvenilir adamlar, AKP'ye mi gidecekler?
Tam da burada; MHP'nin "ideolojik yüklerini atarak" halkın kabul ettiği, kendi partilerinde hizmet için yer bulamayanları daveti, idealist ve ülkücü bir tavır olmamasına rağmen akılcı ama daha çok kurnazca değil mi?
Bu yerel seçimler; ANAP'ın olduğu gibi, AKP'nin de siyâseten sonunun başlangıcıdır veya olmalı... Lütfen her kes cesâretini ve sağ duyusunu göreve çağırsın!...
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: