Pazartesi, Ağustos 18, 2008

MİLLÎ SUÇLULAR!...

Bazılarına çok müstehak aslında!
Sistem diye dayatılan sistemsizliğin içinde, sistemsizliği kendilerine ikbâl basamağı olarak bilmiş ve yapmış siyâset vampirlerinin içinde, hizmete soyunmuşlar!
Sistemsizlik adındaki 'Genel Başkan Tiranlığı' uygulamasını iyi kullanarak; İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı iken, ondan önce mensubu olduğu partinin ilbaşkanlığını maaş karşılığı yaparken kiralık evde oturanlar, 5 (beş) senede dünyanın en zengin 8(sekiz) lideri arasına girmeyi başarıyorlar! Çocuklarına, -ki bu çocuklar askerlik yapmaya müsait olamayacak kadar çürük raporlu ama çok imanlı hristiyan başbakanlarında katıldığı yeri yerinden oynatan şaşaalı düğünle evlenecek kadar babaları gibi akıllı- milyonlar dolarlık gemicikler hediye edebiliyorlar!
Yine bunlar; basından yakın arkadaşlarının söylediklerinden -biz dahi- biliyoruz ki adaylığında arkadaşının emanet verdiği cekete muhtaçken, bir dönemlik bakanlığı süresinde çocuklarına 600 (altı yüz) dairecik kazandırabilecek kadar akıllılar!
Hele Kemal Abi'nin; çocuklarına, yakınlarına yaptıkları-yaptırdıkları!...
Bu 'sistemsizlik adındaki sistem'; böylesine bakir ve bereketli bir şeyken bir başkaları, kendilerini milletine ve devletine hasrederek "Asrın Felâketi"ni, "Türk Mucizesi" ne dönüştürmek gibi gereksiz bir şeyler yapıyorlar! Sonra da; "Sistemsizlik adındaki sistem" tarafından yargılandıklarına üzülüyorlar!...
Bu "Sistemsizlik adındaki sistem", seni yargılamasın ne yapsın? Seni yargılamasalardı; devlete ve millete hizmet, -Allah korusun- teamülleşseydi, şimdiki danışmanlar milyon dolarlık rüşvetleri alarak sadece ağasından yediği bir azarlama ile yırtabilirler miydi?
Size de hak oldu; "Kelebek Operasyonu" diye başlatılıp, "Ümraniye Bombaları" ve sonra da "Ergenekon" diye adlandırılan "Devlet Yanlısı Çete" mensupları!
"Aldıkları kellelerin hesabını veren Sayın'ı görmeden, Ziya Gökalp'in bir şiirinden dolayı 3 ay bir dinlenme kampına çekilip mazlumlaşmak varken, mazlum edebiyatı yaparak "Sistemsizlik adındaki sistem"in başına geçmek varken, canlarınız pahasına "Sayın(!)"ın adamlarını itlâfa soyundunuz! Sayısız ana-baba evlâdını şehitleştirerek "Yan gelip yatmak" gibi bir göreve gönderdiniz!...
Hâlâ akılınız başınıza gelmedi mi? Hâlâ gerçekleri göremediniz mi? "Sistemsizlik adındaki sistem"in bereketiyle birileri, her geçen gün karunlaşırlarken sizler; devleti, vatanı parçalamak için Haçlı'ya taşeronluk yapan şakilerle mücadele gibi bir suç işleyerek "Devlet yanlısı Çete"ye girip tarihî bir suç işlediniz!
Görmez misiniz; işgâldeki pây-i tahtı kurtararak Ezan-ı Muhammediyi yeniden okutturan, camileri işgâl kuvvetlerinin atlarına ahır olmaktan kurtaran, camilerde dansöz oynatmalara son vererek yeniden ibadete açan "Sarı Paşa"yı, "Gazi Paşa"yı, "Atatürk"ü, bu sistem ve mensupları nerdeyse "hain" ilan ettiler!
Görmez misiniz; Peygamber(s.a.v)'in kabrini yıkmak isteyen Suudi Kralına; "Bir tek taşına el sürerseniz orduları aşağı gönderirim." diye telgraf çekerek kurtaran bir Müslümanı, nerdeyse dinsiz-Allahsız diye tarif ettiler!
Size hak oluyor; ikbâli, parayı, işbirlikçiliği hamasete tercih edemeyen akıl özürlüler!
Ama merak etmeyin! Bu "sistemsizlik adındaki sistem"in yönetenleri izin vermediği sürece, dünyanın en modern cezaevlerinde, hayatınıza kast edilemez! İmralı Mahkûmu'nun saltanatının umarım farkındasınız! Hastalanıp ölmezseniz, intihar etmezseniz korkmayın size bir şey olmaz! İdam cezasını da "sayın(!)"ı korumak için -hem de en milliyetçi siyâsiler- kaldırdılar korkmayın!...
Asrın Felâketini Türk Mucizesi'ne dönüştürebilen, Türk telekom'un ziyan edilmesine itiraz ederek Haçlı'ya kafa tutan, milletin refleksi tarifli ülkücülüğünün gereği parti içi uygulamalara ve siyâsete kafa tutarak Ecevitlere itiraz eden, Turan idealinin basamaklarından olan Türk Kurultayları'nı genel başkanına rağmen yapmaya-yaptırmaya gayret eden, vatanın-milletin tekliği konusunda aptal(!)ca mücâdele verenlerin başlarına gelenleri görmediniz mi?
Bu, "sistemsizlik adındaki sistem"in, AB ve ABD'nin tavsiyeleriyle yaptıklarını görerek yapacaklarını anlayamadınız mı?
Size hak oldu! Hak oluyor! Hele bu günler serin günler! Sizi daha neler bekliyor neler! Göreceksiniz!...
"Hakk-ı hayatın daha çiğnenmeden/Kan dökerek almalısın merd isen/Çünkü bugün ortada hak sahibi/Bir kişidir: ‘Hakkımı vermem’ diyen" (M.Akif)
TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selam, sevgi, dua
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: