Pazar, Ağustos 31, 2008

İKİ ASKER PORTRESİ (Adını Siz Koyun)

Türk'ün muhteşem zaferinin, 30 Ağustos'un yıl dönümünde; kahramanlar kervanına, şühed'a safına katılarak Peygamber(s.a.v.) aguşuna at salan bir şehidimizin, İzmir'deki insanlıktan nasipsiz alçakların bombalı saldırısında yaralanarak tedâvi gördüğü hastaneden ebedi istirahatgâhına yönelen Hüseyin ARISOY'un, cenaze haberlerini okurken aklıma sayısız şehidimizden biri daha geldi. Arşivime daldım. Söz uçar, yazı kalıcıdır ya!
3.000 nüfuslu bir beldede, 6.000 kişiden fazla bir cemaatin helalleşmesi ile uğurlanan Hüseyin ARISOY'UN ailesinin gösterdiği metaneti görünce; amca Kenan ARISOY'UN; "Ağlamayalım, bir an önce bu yarayı saralım. Hep beraber olalım. Türkiye bölünmez, Türkiye büyük güçlü bir devlet. 20 tane daha oğlumuz var, onları şehit vermeye hazırız." sözlerini duyunca göysüm,Türklüğümle bir daha kabardı. "Yan gelip yatmadı, vatanını satmadı! Hüseyinler ölmez, vatan bölünmez! Tayyip oğlunu askere gönder!" sloganlarını da duyunca, içim yanarak hatırladım bir daha! 27 Ekim.2007' de tekrarladığımız satırlar, izninizle bir daha:
"................................
Devasa meseleler, -kapalı kapılar ardında bile değil- apaçık komedileştirilirken; cüceler, devler savaşı oyunu oynuyorlar!...
Asıl gerginliği de, bu oluşturuyor! Bu arada Giresun'un Bulancak İlçesi'ne bağlı İcilli Köyü'nden 21 yaşındaki Süleyman Çelebi adındaki bir Mehmetçik, şehadetiyle göz yaşlarımızı sel edip Türk Yüreklere ölümüyle ferahlık bağışlıyor!...
Şaşırmayın!... Önce Allah(c.c.) gani gani rahmet eylesin. Süleyman Çelebi adlı Yiğit; Kahramanlar Safı'nın ön sıralarında yer alarak Türk Yürekleri ferahlatıyor. "Kahramanı olmayan ve kahramanı ölmeyen topluluk, millet değildir." dememiş miydik?
Süleyman'ın akranları, vatani görevlerini yaparken O'nu epilepsi yani sara denen illet yakalar. Süleyman'a, bu lanet illet yüzünden vatan borcunu ödeyemeyecek olması, zül gelmektedir!... Kahramanlığa, Şişli Eftal Hastanasi'nin verdiği "Epilepsi hastasıdır." raporunu, askerlik şubesinden saklayarak başlar Süleyman!... Bir lanet illet yüzünden askerlikten geri kalamaz!... Akranları, dağlarda kırsalda hainlerle, şerefsizlerle şereflice çarpışırken; o, köyde yavuklusu ve annesiyle kalamaz!... Bu yüzden de hastalığını ve raporunu ayıpmışçasına saklar!...
Mardin'de şerefsiz bölücülere, hain satılmışlara karşı vatanını, Devleti'ni koruma nöbetine başlar. Artık keyiflidir, gururludur, çünkü Mehmetçiktir Süleyman... Kutsal nöbetindeyken de hain sara nöbetleri, bir kaç kez yoklar Süleyman'ı!...
Ama o kararlıdır bu hain illete yenik düşürmeyecektir Askerliğini!...
O'nun yenmeğe and içtiği hainler dağlardadır... Ölecekse de Süleyman'ın gönlünde, bölücü şerefsizlerle şereflice çarpışırken şehadet şerbetini içmek vardır. Şehadeti istiyor, toprağa karışarak bir daha Vatan Mührü olmayı özlüyordu Süleyman... En az PKK kadar hain epilepsi-sara, PKK'lıları Süleyman'dan korumaya kararlıdır!...
Süleyman Çelebi adlı Kahraman Çeri'nin muhteşem öfkesinden PKK'lıları korumakta kararlı olan sara, 28 Nisan'da uykuda bastırır Süleyman'ı... Kriz sırasında ranzasından kafasının üzerine düşen düşen Süleyman; organlarını, yedi-sekiz kişiye hayat bağışlamak üzere bırakırken, beyaz atına binerek Cennet'e doğru, Peygamber Aguşu'na doğru yola koyulur...
Oysa biz; ne kahraman geçinenlerin, çocuklarını asker etmemek için attıkları şaklaban taklalarını biliriz!. Oysa biz; askere gitmemek için çürük raporu alarak siyaseten vatanı kurtarmaya soyunan, ne siyaset kahramanları(!)nı biliriz! Oysa biz; parayla çürük raporu alıp askerden yırtarak babalığa soyunan, ne korkak-cesurlar biliriz! Oysa biz; ana-babasının kariyeri arkasına saklanarak askerken barlarda pavyonlarda icray-ı rezalet yaparken yakalanan, ne memleket sever(!)ler biliriz!
Nur ol Süleyman... Resulullah(s.a.v.)'a komşu ol Yiğidim... Son zamanlarda terk edilen, unutturulmaya çalışılan Türklük Gururunla, kahramanlığınla; Devletin'e, Milletin'e, Ailen'e, Yavuklun'a şeref madalyası oldun.
Allah(c.c.) senden yerle gökler arası kadar razı olsun...Yüz akımız oldun Sülayman... Şehadetinle Türk Milleti'nin neden asîl tarifi aldığının ispatı oldun... Allah(c.c.) seni özel yaratmış Süleyman... Allah(c.c.) seni güzel yaratmış... Sen; 21 yıllık kısacık ömründe Türklüğünle gururluydun, şimdi Türk Milleti senin varlığınla onurlu...
"Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın/Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın." Ama Türk Gönlümüze sığdın Süleyman, Türklük Dünyasına, onur oldun...
Sen; "Kimler, nerede, ne zaman, ne yaparlarsa yapsınlar! Biz varız! Dünya durdukça Türk duracaktır. Devlet-i ebed-müddet olacaktır." dedin. Doğruyu söyledin. İyi yaptın Süleyman!... Ve söylediğine, yemin olsun dost-düşman herkesi, inandırdın..."
Bu Rahmetli Şehidimiz Süleyman Çelebi'nin kahramanlığı. Bu da bir başka askerlik vesikası:
"Adı: Ahmet BURAK
Baba Adı: Recep TAYYİP
Ana Adı: Emine
Doğum Tarihi: 04.07.1979
Medeni Hali: Evli (23.02.2001)
Askerlik Durumu: ÇÜRÜK... Rize Güneysu Askerlik şubesine kayıtlı Ahmet Burak ERDOĞAN, 2000 yılında Kasımpaşa Deniz Hastanesi'nden verilen rapor ile ÇÜRÜĞE ayrılıyor. Rapora göre, Ahmet BURAK ERDOĞAN'ın hastalığı TESTİS KANSERİ!..." ( Basından alıntı)
2000 yılında "Testis kanseri" olduğu için çürüğe ayrılan delikanlı, bir yıl sonra yeri yerinden oynatan bir şa'şaa ve tantana ile evlenmişti!...
İki asker portresi, ve bir Vatanperver Baba(!) tarifi...
Adını siz koyun!...
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

2 yorum:

Adsız dedi ki...

ALLAH sizden razı olsun...

Adsız dedi ki...

ALLAH sizden razı olsun...