Salı, Eylül 23, 2008

AÇIK MEKTUP!...

Güzel kardeşim,
Ülküdaşım;
Ne kimsenin egosunu tatmin etmek için varım, ne de kimseleri inciterek egomu tatmin etmek için.... Taraftar abilerin hesabını da ben veremem!
Aynaya baktığımda sadece kendimi görüyorum çünkü!
Ve hayatım boyunca hiç "Halka açık" yerlerde olamadım, olamayacağım. Çünkü ben Milletim'in bağrındayım...
Ömrümün, nasibim kadarını çilehanelerde geçirmiş; asla kimseye siteme ve küsmeye tenezzül etmemiş bir Ülkücü olarak, aklıma hürriyetini vermeye karar kılmış ve bu konuda Allah(c.c.)'a sığınmış biriyim...
"Aman bütüne zarar vermesin!" gibi takıyyenin en müthişiyle ülküdaşlarımı bend edenlere karşı, şahsen ne yapacağımı bilemez durumdayım!...
Ve bana saldıranlar da ısrarla ülküdaşlarım olunca; yalnız düşünüp, yalnız karar verip, tek başıma "Yazıcıoğluculuk"a karar vermiş durumdayım...
Sağlığında önünde el-pençe divan dururlarken, dünyasını değiştikten sonra dayanılmaz Türkeş muhalifliği yapan MHP'lilerle birlikte olmaktansa; sağlığında muhalefet edip, dünyasını değiştikten sonra rahmetten başka bir şey söylemeyen Muhsin Yazıcıoğlu'nun davranışını daha yürekli ve daha erkekçe bulduğum için verdim bu kararımı...
Kararım doğrudur iddiasında değilim! Ama kendi kararım...
Veee, Devlet Bahçeli'ye destek vererek, AKP'nin yerli işbirlikçi işlerini kolaylaştırmaktan çok iyi ve doğru olduğuna da eminim...
Devletli millet olarak yaratılıp, Nizam-ı Alemle görevlendirilmiş Türk Milleti'nin aslî unsurlarından biri olarak; kırk yıldır tanıdığım, geçmişte münakaşalarımız da olmasına rağmen, hiç birbirimizden uzaklaşmadığımız Ülküdaşım Muhsin Yazıcıoğlu'na verdiğim desteğimin, hiç değilse bir şeye yaramasını sağlaması için Allah(c.c.)'a dualardayım...
Elbette sizler de kararlarınızda muhtarsınız.
Kısa iletinizden, sizi yanlış anlamışsam hakkınızı helâl ediniz! "Söz ortanındır. Kim alınırsa ona kalır." Türk atasözünden hareketle, lütfen siz üzerinize alınmayın desem bir şeye yarar mı?...

Kendi vatanımda paryalaşmışım!
Allah ile aldatanların, müthiş galibiyetlerini seyrediyorum!
"Oğul Bey" ünvanını benim verdiğim, Başbuğum'un oğlu, tek kelimeyle yitik konumunda!
Ülküdaşlarım, darmadağın!
Partim ve teşkilatım işgalde!
Mevcut sistem, bu işgali bitirmemize izin vermiyor!
Mevcut hükümet; kendisinin de çok işine gelen bu sistemi, istediği güne kadar muhafaza edecek!
Ve canım yanıyor Ülküdaşım!
Beynimi, kafatasımı burnumdan kusar haldeyim!...
Bu kadar incinmişliğim içinde, sürç-i lisânımla bir ülküdaşımı incitmişsem; sadece ülkücü yüreğine sığınırım!..
Karar senin ve ülküdaşlarımın Ülküdaşım...
Sizden gelenlere itiraz etmedim hiç, edersem de namertim! Ama sizlerde Allah aşkına benim artık sağlam yeri kalmamış canımı incitmekten vaz geçin n'olur!...
Başkaları gibi "Dolma Kalem" olmadığım gibi; Ortadoğu'da Devlet Bahçeli'den maaş alarak yazanlardan da değilim... Ömrüm boyu yaşayarak, okuyarak öğrendiklerimi, ilgisini çekebildiğim Ülküdaşlarımla Allah rızasına paylaşmaya çalışan bir fikir fukarasıyım!...
"Ustamın adı Hıdır, elimden gelen budur!"
"Debileri düşük iki DB" dururken; bana, ülkücülere ve "Ben Türk'üm, Türk Bayraksız olmaaaaz!" diye hançeresini yırtarak haykıran tek siyâsiye saldıran ülkücüleri anlamakta da ciddi manada sıkıntı yaşamaktayım...
Artık bu konularda, ne sizinle, ne de bir başka ülküdaşımla münakaşa etmek istemiyorum!...
Bilmem arz edebildim mi Ülküdaşlarım?
"Her kesin bir hesabı var, bir de Allah'ın hesabı var." imanımla ve Allah(c.c.)'ın ibreti ahrete bırakmayacağına da imanımla beklemedeyim artık...
Hakk şerşeri hayr'eyler
Görelim Mevlâ'm n'eyler
N'eylerse güzel eyler...
"TÜRK'ÜM VE DÜŞMANIM SANA, KALSAMDA BİR KİŞİ!..."
M.Kemâl
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: