Pazar, Eylül 14, 2008

HUKUK'UN CESÛRU BÜROKRAT !...

Felek her türlü esbâb-ı cefâsın toplasın gelsin,
Dönersem kahpeyim millet yolunda bir azîmetten.
Ne gam pür âteş-i hevl olsa da gavgâyı hürriyet,
Kaçar mı merd olan bir cân için meydân-ı gayretten. (Namık Kemâl)

Dünyanın hiç bir yerinde, dünyanın hiç bir sisteminde; siyâsi güç ile sermâye gücü arasında böylesine insafsız bir çekişme ve vatandaşlara ehven-i şer yaklaşımıyla iki yanlıştan birinden taraf olması istenmez, beklenmez!...
Bizdeki çekişenlerin, benzerlikleri de var çok gariptir!...
Siyâsi erkin kullanıcısı, demokrasiyi araç kullanarak; demokrasiyi araç olarak kullanabilmek için de, dini araç kullanarak siyâsi güce erişmiş!...
Sermâyedarımız ise; kendi söylemiyle elli yıllık ticâri geçmişi ve mücâdelesiyle bir imparatorluk kurmuş ama hiç bir zaman da hükümetleri kullanma şaibelerinden uzak kalamamış!...
Her iki erkin kullanıcısı da; "Bana lâzım olan başkasına haramdır!" zalimliğini, hiç çekinmeden kullanabilmişler! Bu zulmü kullandıklarında kendilerini uyaranlara asla kulak vermemişler! Yıllarca kapalı kapılar arkasında işler yürümüş! Bunu da Başbakan'ın; " "Bundan sonra artık saygılı götürelim, gizli götürelim yok, her şeyi açık ve net millete duyuracağız." ifşâsından öğreniyoruz!...
Onlar çekişedursunlar! Onlar; mahkemenin kadıya mülk olmadığını unutarak, kullanmak üzere kendilerine emânet edilmiş gücü hoyratça birbirlerine karşı kullanmaya devâm etsinler! Birinden biri kaybedecek sonuçta! Ama maalesef gene bunların kaybından millet kazançlı çıkamayacak!...
Ben; bir demokrasi savaşçısını hatırlatmak, güçlüye karşı hakkını son raddeye kadar korumakta kararlı olan bir kararlı bürokratı, Fevzi BUDAK' ı tanıtmak ve alkışlamak istiyorum.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik tarafından 11 kere görevinden alınan ve 10 kere mahkeme kararıyla görevine dönen bir bürokratın yasalara güven ve itimadını; yasa koyucu ve uygulayıcısı bir makamın ise nasıl yasa tanımazlıkta kullanılabilineceğini gözler önüne sermek istiyorum!...
Önce; 'Yaygın Basın' tarafından haber sayılmamış olan bir haberi duyuralım: "Danıştay 1. Dairesi, Erzurum Valisi Celalettin Güvenç Hakkında Soruşturma Vizesi Verdi. Vali Güvenç, 11 Kez Görevinden Alınan ve Mahkeme Kararıyla Yeniden Görevine Dönen, İl Milli Eğitim Müdürü Fevzi Budak'ın Sicilini Objektif Olarak düzenlememek, "Garez" veya "Özel Amaçla" Gerçeğe Aykırı Sicil Doldurmak Suçunu İşlediği İddiasıyla Soruşturulacak."
Yasa bu! Karar bu! Yasalara uymamayı kahramanlık sayan, 'dokunulmaz' siyâsî erk te bu!...
Ergenekon adını zorla koydurttukları Ümrâniye Bombaları Davası'nda savcılık üstlenen Recep Tayyip Erdoğan; Deniz Feneri Dâva'sında avukatlığa soyundu! Halbu ki bir kaç gün önce Ergenekon avukatlığı'nı üstlenen Deniz Baykal'ı, yasa tanımamakla suçlamıştı!...
"Ben yaparsam olur! Başkası yaparsa bana karşı suçtur!" mantığının hangi tarif aldığını, kamu vicdanına havale edelim! Bilmezler mi, 'dokunulmazlık zırhı'yla saldıranlardan bunların hesabı, günü geldiğinde sorulmaz mı?!...
11 kere görevinden haksız, partizan zihniyetle ve zalimce alınan bir bürokratın, 10 kere mahkeme kararıyla görevine iade edilmesi ama yeniden alınacağı beklenerek o makamın hizmetten geri bırakılışının hesabını; kim, kime, ne zaman verecek?...
Yasa tanımazlığı "Kasımpaşalılık", erkeklik diye taraftralarına sunan siyâsi erkin zirvesindeki Recep Tayyip Erdoğan'la; hakkı olan haklarını, yasalara güvenerek sonuna kadar savunma yürekliliği gösteren bürokratı mukayeseye yüreklerimizin gücü yeter mi?
Vicdanlarımız; bu yılmayan bürokratın, Fevzi BUDAK' ın demokratlığını, hak aramaktaki cesâretini ve sebâtını ayakta alkışlamaz mı?
Yoksa; biri "Doğan", diğeri "Er-doğan" ünvanlı iki farklı güçlünün asıl amacı saklı kavgasında, arada ezilenleri, taraf tutmadan seyretmeyi mi tercih eder?...
Bu arada; kendilerini 3 kuruşa mahkûm ettiren avukata yapılanları, Fevzi Budak'ın avukatına hatırlatmayı da bir taraftar görevi addederim!...
Taraftarlıkta da istikrarlıyız vesselâm!...
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: