Çarşamba, Eylül 03, 2008

ASKERİ, ASKER YARGILASIN...

Son aylarda, bu kadar hoşuma giden bir haber hatırlamıyorum!
Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinden yapılan bir açıklama, bu haber!
"03 Eylül 2008 günü, saat 11:30 'da Kocaeli ili Garnizon Komutanı Korgeneral Galip MENDİ, Kandıra Cezaevinde tutuklu olarak bulunan (E) Orgeneral Şener ERUYGUR ile (E) Orgeneral Hurşit TOLON'u ziyaret etmiştir.
Türk Silahlı Kuvvetlerine uzun süre hizmet veren iki emekli komutana yapılan bu ziyaret, Türk Silahlı Kuvvetleri adına gerçekleştirilmiştir.
Bilindiği üzere, dün olduğu gibi bugün de Türk Silahlı Kuvvetlerinin yargıya olan saygısı ve güveni tamdır."

Mübârek Ramazan ayında yapılan ve Türk Silahlı Kuvvetleri adına yapılan bu ziyaretle; en az Hurşit Tolon ve Şener Eruygur Paşalar ve onların aileleri kadar sevindik. Vefânın, can yoldaşlığının, kan yoldaşlığının, cephe arkadaşlığının, asker arkadaşlığının gereği ve yapılması zorunlu olan buydu!...
Askerlik bunu gerektirirdi, erkeklik bunu gerektirirdi, Türklük-insanlık bunu gerektirirdi...
Yanlış anlaşılmasın, suçluyu savunmak gibi bir kastım yok! Suçlu kim olursa olsun, yargı karşısında her kes eşittir ilkesine sadakatle yargılanması kadar bana keyif verecek bir şey olamaz...
Benim itirazım; onar yıllık periyotlarla bize uygulanan, bize uygulattırılan seneryolara!...
Düzenli orduyla vur-kaç taktiği ile savaşan teröristlerle mücadelenin zorluğu anlaşılınca, "Özel Kuvvetler" adıyla anılan, mavi berelilerden yani komandolardan, yani askerlerimizden oluşturulan, adıyla müsemma bir özel kuvvet kuruldu. Başlarındaki komutanlarıyla birlikte bu özel kuvvetler, destanlar yazdılar. Kendilerine kurşun sıkan, bomba atan teröristlere aynı şekilde hatta misliyle mukabele ettiler ve devlet gücünü hatırlattılar şakilere...
Sonra bu şakilerin, bu bölücü hain teröristlerin siyasal destekçileri ve uzantıları çıktılar sahneye! Mehmetçiğimize kurşun sıkan, pusu kuran, karakollarımıza haince saldırılar düzenleyen, vatandaşlarımız katleden bu şereften nasipsizlere "gerilla" dediler! Onlara kahraman payeleri vermeye çalışırken kendilerince; teröristi itlâf eden kahramanlarımıza dil uzattılar! Geberen-gebertilen teröristlerin insan haklarından falan dem vurmaya başladılar! Bunlara; yüzlerce yıllık düşmanlarımız, şimdilerdeki müttefiklerimiz AB ve ABD adındaki Haçlı'da destek verince, dengeler bozuldu!
Her başarılarında yüreklerimize su serpilen, her başarılarını göyüslerimiz kabararak izlediğimiz- dinlediğimiz kahramanlarımızı, yargılatmayı başardılar! Görevde de olsa, insanüstü gayret ve başarılar da gösterse insanın suç işlemesi mümkün, biliriz! Ama askeri mahkemelerimiz varken ve şer odaklarınca, demokratlık maskesiyle isnat edilen işlerin tamamı, görevde olan kişiler tarafından yapılmış veya yapıldığı iddia edildiğine göre, bu kahramanlarımız neden sivil mahkemelerde yargılansın ki?
Terörizmle mücadele düşüncesiyle, belki de samimice dağdaki eşkiyaları düze davet eden, defalarca pişmanlık yasaları çıkaran sivil otoritenin yapacağı yargılamada, bu kahramanlarımızın incitilebileceği neden düşünülmez?
General rütbesiyle askeri mahkemelerce yargılanıp hapse mahkum edilen, general olarak girdiği cezaevinden er rütbesiyle çıkan paşaya kimin itirazı oldu?
Ve milletin; askeri mahkemelerin çabukluğu ve adilliği konusunda zerre kadar endişelerinin olmadığını, Ordumuz bilmez mi?
Türk Silahlı Kuvvetlerimiz'den, Genel Kurmay Başkanlığımız'dan, Ordumuz'dan beklediğimiz ve gönlümüzü bir nebze de olsa ferahlatan bir davranış oldu bu ziyaret...
Umarız ve dileriz ki; PKK'lı hainlerle aynı şartlarda, aynı cezaevlerine koyulan bütün askerlerimizi, bir an önce oralardan askeri cezaevlerine alır ve askeri mahkemelerde sür'atle yargılarlar!...
Bu düşünceden korkanların, nasıl feryad ü figan ile itiraz edeceklerini de şimdiden görür gibiyiz...
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: